|
En son ne zaman mutluluktan uçtunuz?

Tam da çiçek böcek yazıları yazdığım, gözlerinizden yaş gelene dek gülmek için formüller sunduğum bir dönemde çıktı karşıma bu soru; bir film fragmanında… ''Usta''… Bahadır Karataş''ın senaryosunu yazıp yönettiği filmin fragmanı böyle bitiyordu: “En son ne zaman mutluluktan uçtunuz? “

Filme ve özellikle ama özellikle de Yetkin Dikinciler''e geleceğim. Ama önce bu sorunun yanıtına verilen komik cevapları okuyun… Bir blogda gündeme getirmiş biri filmden esinlenerek… Bakın ne yanıtlar gelmiş… İşte ''En son ne zaman mutluluktan uçtunuz?” sorusuna verilen yanıtlar:

“Ne mutluluğu ne uçması daha ilk defa duyuyorum bu sözcükleri”

“Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, keçiler berber iken, develer tellal iken, mandalar hamal iken ... “

“3 Mayıs saat 14.52''de uçmaya başladım yaklaşık 10-11 dakika boyunca yere göğe sığmadım. Sonra telefonu kapattım ve ayaklarım yere bastı. Bi baktım dünyadayım!”

”Elbisemi bulduğumda mutluluktan uçmuştum. Ama şimdi ağlamamak için zor tutuyorum kendimi. O elbisemi o hale sokanı yakalarsaaaaaam…”

”Bi''hâyli zaman oldu …”

“Mutluluk ve uçmak benim için çok uzak…”

“Hatırlamıyorum... Ya da öyle bir gün hiç olmadı”

“Artık nasıl uçmuşsam mutluluğu nerede bıraktım farkedemedim...”

“Ben hiç bir zaman mutluluktan uçmadım. Yazık be bana”

Yerlerde sürünüyor yani anlayacağınız gelen yanıtlar… Sadece bu da değildi aslında fragmandaki insanı altüst eden sorular… “En son ne zaman bir tutkunun peşinden koştunuz? Hayatı ıskaladınız, doya doya güldünüz, ağladınız, aşk için her şeyden vazgeçtiniz, yapayalnız kaldınız… En son ne zaman sevgiyle kucaklaştınız? En son ne zaman aşkın çağrısına uydunuz? En son ne zaman arkanıza yaslanıp hayatınıza baktınız? En son ne zaman…”

Doğal olarak ben bunlara hiç gelmeyeceğim yukarıdaki yanıtlar yüzünden… Sizin yerinize tümüne, ''hiçbir zaman'' dedim bile merak etmeyin. Çorak rüzgarların hüküm sürdüğü gönüllere iyi geleceğini düşündüğüm için bu muhteşem fragmanlı filmi özellikle yazmak istedim …

Parlak CV''li alçakgönüllü yönetmen Bahadır Karataş, hem yazmış hem yönetmiş filmi… Başrollerde Yetkin Dikinciler, Fadik Sevin Atasoy, Hasibe Eren gibi isimler var …

Hayallerinin peşinden koşarken, hayatı ıskalayan Doğan Usta''nın şahsında tüm bu yukarıdaki sorulara yanıt aranıyor filmde… Henüz izlemedim. Ama içinde Yetkin Dikinciler''in olduğu her projeye ''varım'' dediğimin bilhassa altını çizmek ve mutlaka izleyeceğimi belirtmek isterim. Çarşamba günü galası vardı Usta''nın, gidemedim. Çok güvendiğim bir kaynak, ''yanılmamışsın'' dedi bana gala çıkışında: “Yetkin Dikinciler gerçekten çok sıcakkanlı, duru ve yetenekli biri. Tam da dediğin gibi. Tek tek tokalaştı herkesle galada… En çok o güldü tıpkı geçen hafta katıldığı Disko Kralı''ndaki gibi… Gözlerinden yaş gelene dek güldü… ”

Okan Bayülgen''in “Yeter ki konuş sen… Ne dersen de.. Falan de, filan de…Ama konuş” dediği Yetkin işte… O sadece sesiyle bile bitirir olayı bence, tıpkı Mustafa''da olduğu gibi. Sinema''nın Mavi Gözlü Dev''i…Daha, daha fazlasını bekliyoruz kendisinden… Yapacaktır da… Selamlar Yetkin… Bütün ''Usta''lara selamlar…

15 yıl önce
En son ne zaman mutluluktan uçtunuz?
Bir devrin sonuna geldik...
Umuda Kelepçe Vurulmaz
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı