|
Yeni bir güne uyanmak…

Günler birbirini kovalıyor.

Hayat akıp gidiyor.

Yaş alıyoruz.

Yaşlanıyoruz her yeni günle birlikte.

Dünlerimiz çoğalıyor.

İşte yeni bir güne daha uyandık.

Gerçekten uyandığımız yeni bir gün müdür?

Dünden farklı ne yapıyoruz?

Ne yapmayı düşünüyoruz?

Düşünüyor muyuz sahiden?

Birbirine benzeyen günlerin bize kattığı bir şey yoksa hayatın da anlamı yok demektir.

HAYAT, YAŞAMAKTAN FARKLIDIR

Yaşamak ile hayat birbirinden farklıdır.

Her canlı yaşar.

Hayat sadece yaşamak değildir ki.

Hayatı anlamlandıran bir öz vardır.

O özü anlamlandıran hayyı bilmek lazım.

El- hayy, Allah’ın bir sıfatıdır.

Hayatın özü bu sıfatın kendisinde saklı.

Hayat, yaşarken bilincin açık olma halidir.

Gaflet üzre olmama bilincinin adıdır.

Bu bilinç yoksa yaşayıp gidersiniz sadece.

Ne hayat bulursunuz ne de hayat verirsiniz.

Birbirinin tıpkısının aynısı olan günler sizi yalnızca yaşlandırır.

Niye “Haydan gelen huya gider” denilmiş.

Bilenler için hayatın en derin anlamı bu sözde içkindir.

İki anlamı vardır bu sözün.

Biri, boşa geçirilmiş yaşanmışlıkları ifade içindir.

Diğeri, Allah’tan gelip tekrar O’na döneceğimizi içkin müthiş bir hayat felsefesidir.

Biri bilinçten yoksun bir yaşanmışlığı, yani gaflet üzre olan bir yaşamı, öteki ise imtihanın sırrına ve bilincine yaslanan anlamlı bir hayatı tarifler.

İBADETİN
ANLAMINI BİLMEK

“Bugün Allah için ne yaptın?” sorusu pek bir anlamlıdır.

Allah için bir şey yapmayı yalnızca şekli ibadetler hasredenler bilsinler ki bu eksik bir bilinçtir.

Kuşkusuz Allah’ı her daim anmak gerek.

Her yerde ve her şartta.

Allah’tan ve öğretisinden gafil olmayan bir hayatın anlamı, yapmakla yükümlü olduğumuz bireysel ibadetlerimizin çok ötesindedir elbette.

İbadet kavramı bireysel şekli ibadetlere indirgenmeyecek kadar kapsamlı ve derindir

Mesela, yeryüzünü imar etmek ibadet değil de nedir?

Allah’ın kullarının gönüllerine girmek, gönüllerde hayat bulmak ve gönülleri hayatla buluşturmak, başka bir deyişle gönülleri en anlamlı bir biçimde onarmak ibadet değil de nedir?

Allah’ın kullarının hukukunu gözetmek, o hukuka yönelik tecavüzleri bertaraf etmek, haksızlıkların karşısında dikilmek, zalime karşı mazlumun yanında durmak ibadet değil de nedir?

Bir güzel söz, bir hoş kelam, bir tatlı tebessüm ibadet değil de nedir?

Allah’ın düşkün ve yoksul kullarına karşı alçak gönüllü olmak, onlarla hemhal olmak, onları sevindirmek, onlara yardım elimizi unutmak ibadet değilse sorarım size ibadet nedir?

Dün kaç kişiye tatlı söz ettik, kaç kişinin gönlüne girdik, kırdığımız kaç kalbi onardık, kaç yoksulun elinden tuttuk ha söyler misiniz?

“Bugün Allah için ne yaptın?” sorusuna her gün yeni ve farklı cevaplar veremiyorsak, gerçekte hayat üzre değiliz demektir.

Haydan gelip huya giden bir yaşam üzreyiz demektir.

Günü yeni kılan sadece güneşin doğuşu olmamalı.

Güneş batar tekrar doğar.

Günlerimizi hayata dönüştüren yenilikler ve farklılıklar olmalı ki yeni bir güne uyandığımızı söyleyebilelim.

İKİ GÜNÜ AYNI OLAN ZİYANDADIR

Günlerimiz birbirine benziyorsa, en fenası gaflet üzre devam ediyorsa ziyandayız demektir.

“İki günü birbirine denk olan ziyandadır” hadisini hayat rehberi kılmalıyız.

“Dün dünde kaldı cancağzım; yeni güne dair yeni şeyler söylemek lazım” diyen bilgenin sözüne yaraşır bir hayat üzre olmalıyız.

Sözlerimizi yenilemeliyiz.

Üslubumuzu yenilemeliyiz.

Bizi başkalarının kalbine taşıyacak sözlerin sahibi olmalıyız.

Üslubumuzla kucaklamalıyız insanları yürekten.

Haydan gelip huya gittiğimizi zinhar unutmamalıyız.

İnsanları bizden uzaklaştıran kaba ve yaralayıcı söz ve davranışlardan kaçınmalıyız ki her yeni günle birlikte yeni kazanımlarımız olsun.

VAR MISINIZ?

Selamın ve kelamın en güzeliyle Allah’ın kullarıyla hemhal olmaya var mısınız?

Bize düşman olanların bile “İşte bu, sözünden ve davranışından emin olduğumuz, kendisi gibi düşünmesek bile kendisinden emin olduğumuz kişidir!” dediği kişilerden biri olmaya var mısınız?

Nefret yerine sevgiyi ikame etmeye var mısınız?

Selamı yaymaya ve yeryüzünü selamet yurdu kılmaya var mısınız?

Bugün en azından bir fakirin karnını ve gönlünü doyurmaya var mısınız?

Düşmanlıkları dostluklara dönüştürecek adımlar atmaya var mısınız?

SÖZÜ DOĞRU
ANLAMAK LAZIM

Biliyorum, gününü nefretle ve kavgayla geçirenler bu sözlerime çok kazacaklardır. “Ne yani şu-şu adamlarla mücadele etmekten vaz mı geçelim; sevgi pıtırcığı mı olalım” diyeceklerdir. Karşıma o şerli kişilerin kapı gibi sözlerini delil olarak sunup ne kadar safdil olduğumu söyleyeceklerdir.

Oysa ki ben şerrin ve şerlilerin definin de ibadet olduğuna inananlardan biriyim.

Bu dediklerim için sakın ola ki kimse o tür şerli insanların sözlerini delil diye sunmasınlar bana.

O fanatik şerliler öyle yaparak Allah’ın diğer kullarına ulaşmamızı bilerek engellemeye çalışıyorlar.

Bize bu yolda tuzak kuruyorlar.

Onlar gibi olursak onların tuzağına düşmüş oluruz asıl.

O yüzden pıtırcık olmayın ama tanımına uygun bir biçimde hep sevgi üzre olun.

Nefretin sizi esir almasına ve vicdanınızı karartmasına asla izin vermeyin.

“Yaratılanı severiz Yaratandan ötürü” diyorsanız, bunu bir hayat pratiğine dönüştürünüz.

Sözde öyle der pratikte nefret kusarsanız inandırıcılığınızı yitirirsiniz. O anlamlı sözün kendisine de yazık etmiş olursunuz.

YERYÜZÜ BİZİMLE HAYAT BULMALI

Hayat üzre olmalıyız.

Yeryüzü bizimle hayat bulmalı.

Yeryüzünü herkes için hayat kılmak için evvela birbirimizde hayat bulmalıyız.

Birbirimizin içinde hayat bulmalıyız.

Birbirimiz için hayatı anlamlı kılmalıyız.

Adam kazanmayı bilen bir anlayışı esas almalıyız.

Düşmanlıkları azaltan dostluklukları çoğaltan bir hayat anlayışına sahip olmalıyız.

Tanımına uygun dostlar ve dostluklar biriktirmeliyiz.

Birbirimize kaybettirmek yerine kazandırmayı esas alan bir öğretiyi hayatımızın merkezine oturtmalıyız.

Yeryüzünü hayatsız bırakan yani nefretle cehenneme dönüştüren şerlilere karşı da hayat adına hepimizin hayatı adına birlikte mücadele etmeliyiz.

Bir de dediğim şu anlayanlar için.

Bizi öldürmeye gelenin bile bizde hayat bulacağı bir hayatın sahibi olmalıyız.

Haydi diyorum, yeni günümüzü bu bilinç ve dirilişin miladı kılalım.

Değilse ziyanımızı ziyadeleştirmiş oluruz dostlar, vesselam.

#hayat
#ibadet
#Allah
#nefret
#ziyan
2 yıl önce
Yeni bir güne uyanmak…
İslâm medeniyetinde mûsikî ve Urmevî “Şarkın Zarlinosu” değildir
Türkiye Suriye sokaklarına çekilmek isteniyor
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar