İmamoğlu: “Hatırlamadığım için vahlanıyorlar. Onları görünce çok eğleniyorum.”

Vatandaş: “Eğlen güzelim gününü gün et… Ben vazgeçmişken eğlen.”

*

O kendince eğlenedursun, CHP’de para sayma işi aldı başını gitti. Herkes başka birinin kucağına atıyor. Ateş topu mübarek.

Normal şartlarda bu konu çok baş yakar. Mesele, o şartları yakalayabilmek. Bakacağız.

Dolar ve avro tomarlarından kule yaptıkları görüntüler, günlerdir ekranlarda dönüyor.

Partiye il binası almak istemişler.

41 milyon liralık bina bedeli, beş sene öncesinin parası.

Tapuda noksan göstermişler. Aradaki fark 17 milyon lira civarı para, bina sahibine elden ödenmiş. Alenen usulsüzlük. (Bunu herkes kabul ediyor, çok normalmiş gibi.)

Böl, topla, çarp, çıkar, 2019’daki 41 milyon liranın bugünkü değeri yaklaşık 250 milyon lira eder. Dört işlemi bilen, buna otuz saniyede ulaşır.

*

Bina sahibi Ali Rıza Braka, parayı TL cinsinden aldığını söylerken, kebap yeme eşliğindeki para sayma görüntülerinde “avro ve dolar” kuleleri görülüyor.

Para tomarlarıyla niye kule yapıyorsunuz? Yatay mimariden haberiniz yok mu?” desek, pek anlamsız kaçar.

Kimseye de komik gelmez.

*

Nereden geldiği bilinmeyen, kaynağını kimsenin açıklamadığı paraların sayımı bir avukatın bürosunda yapıldı.

Turgay Güler, Gaffar Yakınca, Ersin Çelik, İsmail Kılıçarslan ve pek çok gazeteci defalarca dile getirdi. İl binasında, ilçe binasında değil. Satıcının bürosunda, bankada ya da noterde değil. Neden, niçin, nasıl?

Mekân olarak avukatlık bürosunun seçilme sebebi sorulunca büronun sahibi avukat açıkladı: “İmamoğlu’nun ekibi böyle istedi.” Ayrıca savcı sorarsa, ayrıntılı bilgi vereceğini söyledi.

“Ekibinize bu talimatı siz mi verdiniz?” diye Ekrem Bey’e sorulsa, kendisiyle o para kulelerinin bir alakası olmadığını söyleyecektir. Eğer toplanan deliller biraz daha ileri giderse, elbette “Hatırlamıyorum” diyecektir.

*

Sabah’tan Mahmut Övür’ün yazısından bir cümle alalım.

CHP’lilerin para sayma görüntülerinde yer alan mal sahibi Ali Rıza Braka ve İmamoğlu İnşaat’ın genel müdürü Tuncay Yılmaz’ın savcılık ifadesi ortaya çıktı. Paradan kule yaptığı görüntüleri sorulan Tuncay Yılmaz, “Ben bu paraları neden saydığımı hatırlamıyorum” dedi.

Önümüzdeki dönemde daha pek çok “hatırlamıyorum” redifli gazel dinleyeceğiz Ekrem Bey’in bu yol arkadaşlarından.

*

Para sayma ekibindekilerin kimi “Kafa koparanlar” olarak biliniyormuş, kimi de “Yüzde 7’ci” namıyla meşhurmuş. Ne demekse!

Ekrem Bey’in adamlarına verilen isimlere bakınız.

Nedir kafa koparmak? Hamsi mi ayıklıyorsunuz? Kim, neyin kafasını koparıyor?

Bugüne kadar kaç kafa koparıldı ve koparılan kafalar nerede tutuluyor veya nereye atılıyor?

Kılçıklarını ne yapıyorlar? Kedilere mi veriyorlar?

*

İBB iştiraklerle beraber yıllık 516 milyar lira tutarında bütçeye sahip.

O devasa bütçeyle verilen sözler yerine getirilmediyse, başkan da verdiği sözlerin önemli bir kısmını unuttuysa, geçen beş sene sonunda hatırlamıyorsa, nerelere harcandığını hatırlıyor mudur? Başka yerlerde, başka kuleler yapılmış olabilir mi?

*

İl binası alınması söz konusu ise, dönemin CHP il başkanı Canan Hanım’ın ne söyleyeceği önemli görünüyor.

Fakat tek kelimelik bile açıklama yok. Konuşursa, süreç etkilenirmiş.

Şair burada demek istiyor ki: “O takdirde CHP İstanbul’u kaybeder.”

Kimse çıkıp da “Öleceksek ölelim” demiyor, “Kıyamet mi kopar” demiyor.

Yolsuzluk, usulsüzlükle kazanmaktansa, temiz ellerle kaybetmek evladır.

“Adalet sarayında adalet böyle sağlanır” diye mesaj yazmış birisi.

Mehmet Selim Kiraz’ın fotoğrafı var mesajın yanında. Başına silah dayanmış. Arkasında silahı tutan kişinin öteki eli rahmetli Kiraz’ın ağzını kapatıyor. Yanda ise terör örgütünün bildirisi tam metin hâlinde yer almış.

Bir parti, bu mesajı yazan kişiye Meclis’te görev vermiş. Danışman yapmışlar.

Hangi parti olduğunu sorsak, ilk akla terör örgütünün Meclis’teki uzantısı olan parti gelebilir.

Değil. Maalesef CHP danışmanlık vermiş o kadına.

Danışmanlık az gelir. Genel başkanlık versinler. Ülkeyi yönetecek kişi diye seçime soksunlar.

Vicdanlar nasır tutmuşken bu da mümkün.

*

Yurdum insanı ne der? Allah, eşeğe boynuz vermemiş ki öküzü süsüp karnını deşmesin.