|
Amerika demokrasinin düşmanıdır

İslam dünyasının olduğu kadar Batı dünyasının da, geçen yüzyıllarda döşenmiş mayınlardan arındırılmasında, demokratik yönetimlerin hayati bir önemi vardır. Hristiyan ülkelerde olduğu gibi, Müslüman ülkelerde de, katılımcı demokrasi kültürünü zenginleştirmek ve yeni boyutlar kazandırmak, Veysel’in deyişiyle: Gece ve gündüz gidilmesi gereken, uzun ve ince bir yoldur. İslam dünyasında doğmakta olan demokrasi hareketleri desteklenmezse, Batı kandan elbiseler giyer.

*

Demokrasinin patentinin kendisinde olduğunu iddia eden, demokrasi misyoneri Amerika, Müslüman ülkelerdeki demokratik yönetimlerin, her zaman karşısında yer aldı. Filistin’de özgür ve adil seçimlerle iktidara gelen HAMAS desteklenmediği gibi, dünya kamuoyuna “terörist” ilan edilerek, eli ve kolu bağlandı. Orta Doğu’da Amerika “Tamamen özgür bir seçime güvenmiyor ve bundan kaygı duyuyorum, çünkü dini partiler çok önemli bir üstünlüğe sahipler” diyen, Prof. Dr. Bernard Lewis gibi düşünüyor ve İHVAN’ı durdurmak için, herşeyi mübah görüyor.

Amerika Müslüman ülkelerdeki demokrasi düşmanlığı, Arap dünyasında İslam düşmanlığına dönüştü. Batı’da İslam düşmanlığı, demokrasi düşmanlığını, demokrasi düşmanlığı İslam düşmanlığını doğurdu. Amerika, İngiltere ve Fransa’yı peşine takarak, Türkiye başta olmak üzere Cezayir’den Pakistan’a bütün darbeleri destekledi. Seçilmiş Başbakanların idam edilmesine, İslam’dan korkan “Endişeli Batı” adına onaylamakta hiç tereddüt etmedi.

*

Amerika’nın demokrasi düşmanlığı, Arap dünyasında esen güçlü demokratik yönetim rüzgarları sırasında da kendini gösterdi. Mısır’da demokratik yönetim yörüngesinden çıkarıldı. Suriye’de çok partili yönetim yönetime geçme istekleri, kanlı ve yıkıcı bir iç savaşa dönüştü. Demokrasi misyonerliği adına Irak’ı işgal eden Amerika, .ütün bölgeyi Filistinleştirdi. Libya’da demokratik yönetim Cezayir’de olduğu gibi, evinde öldürüldü. Yalnız Tunus’ta, Demokrasi rüzgarı esmeye devam ediyor.

*

İslam dünyası, çifte standartlı Batı dünyasının önüne çıkardığı bütün engelleri bir bir aşarak, kendi demokrasisini kendisi inşa etmek zorundadır. Endonezya’dan Fas’a İslam dünyası, çok boyutlu bir Demokrasi sınavından geçiyor. Müslüman ülkeler, ya çok güçlü ve çok köklü olan istişare geleneklerinden yola çıkarak, Batı’nın seküler kültürünün üstünde yeni bir demokrasi dili oluşturacaklar, ya da değişik isimler altında devam eden, iktidar savaşlarında, kan dökmeye devam edecekler.

*

İslam dünyasında, demokrasinin bütün kurum ve kurallarının sağlıklı bir altyapısının olması, toplumun bütün kesimlerince kabul görmesi için, gerekli tarihsel, kuramsal ve yönetimsel araştırmalar yapılmasına yetmedi.

*

Tarihin her döneminde yönetimlerin başarış, küresel hukuk ilkelerine ve dünya ölçeğinde geçerli etik değerlere, bağlılık ve saygıdan kaynaklanır.

*

“Batı dünyası için kötü olan, İslam dünyası için iyidir,” diyen Amerika, Orta Doğu’da cam ürünleri satan bir mağazaya giren bir boğa gibi, her şeyi kırdı döktü.

*

Demokrasilerin en büyük düşmanı, demokrasi misyoneri Amerika’dır.

*

Amerika ve Avrupa dünyanın “Demokrasi Deli Dumrulları” dır.

*

Avrupa önceki Amerika’dır.

*

Amerika sonraki Avrupa’dır.

#Filistin
#HAMAS
#Prof. Dr. Bernard Lewis
#İHVAN
9 yıl önce
Amerika demokrasinin düşmanıdır
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’