Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Donald Trump’ın kendisini öldürtmek istediğini, bunun için de Kolombiya hükümeti ile mafyasına emir verdiğini söyledi!
Türkiye’de Sam Amca’sına çalışan yerleştirilmiş “etki ajanı” takımının “Amerikan Demokrasisi” diye örnek gösterdikleri, yere göğe sığdıramadıkları olayın “hakiki yüzü” işte budur!
Haydutluğu, eşkıyalığı, gaspçılığı, hırsızlığı, kan dökmeyi, zulmü, barbarlığı, gaddarlığı ve sömürüyü çok uzun yıllardır “devlet politikası” olarak uygulayan ABD, kontrol edemediği ülkelerin seçilmiş başkanları, başbakanları, liderleri hakkında İNFAZ kararı çıkartır!
***
Haydut Amerikan Devleti’nin Kovboy Başkanı Ronald Reagan’ın kabinesinde (1981-1987) Savunma Bakanlığı yapan Caspar Weinberger ‘Strategic Review’ dergisinin “İlkbahar 2001” sayısında “Hükümet ya da devlet başkanlarının öldürülmek suretiyle tasfiye edilmesinin yolu açıktır” diye yazmıştır!
***
Ronald Reagan denildiğinde, Donald Trump için “akan sular” duruyor!
Hollywood kovboyluğundan Beyaz Saray’a kadar zıplayan Reagan, Sarı Kovboy’un rol modeli olmuştur.
Trump’ın favori başkanıdır.
***
Devam edelim…
Eşkıya Amerikan Devleti’nin “İnfaz Sistematiği” hükümet veya devlet başkanlarıyla da sınırlı değildir!
Birkaç ay öncesinde…
Trump, “Kushner’ından yakalanmış”; ne var ki derin hadise bir süre sonrasında unutulup gitmişti.
Cemal Kaşıkçı’nın da aralarında yer aldığı “İnfaz Edilecek Suudi’ler”in listesini hazırlatıp CIA’e veren şahsın, Sarı Kovboy’un Yahudi damadı Jared Kushner olduğu aşikârdır.
Suudi gazeteciyi katletme planını yapan CIA, işbu dehşetengiz cinayeti Suudi Hanedanı’nda konuşlanmış ABD için çalışan İnfaz Timi’ne uygulatmıştı.
Bakınız, şimdi ne diyeceğim?
Derin Amerika’dan söz açıldığında, akla ilk gelen isimler arasında yer alan Henry Kissinger hakkında…
Michael Wolff’un ABD’de büyük yankı uyandıran “ATEŞ VE ÖFKE: Trump Beyaz Sarayı’nın İçyüzü” başlıklı kitabında (Doğan Kitap/Mayıs 2018) aynen şu satırları okuyoruz:
“Trump’ı New York cemiyet hayatından uzun yıllardır tanıyan ve şimdi de Kushner’ı kanatlarının altına almış olan Kissinger, yavaş yavaş ve başarıyla kendini dış politikaya tekrar sokuyor, Çinlilerle ve Ruslarla görüşmeler organize ediyordu.” (Sayfa: 253)
Eh, buradan hareketle…
“Damadı Kushner, Henry Kissinger’ın kanatları altındaysa; Sarı Kovboy Trump nerede olabilir, acaba?” diye sorabiliriz!
En iyimser yaklaşanlar bile “Fazla uzağa gidemez” diyeceklerdir!
İki yıl önce 101 yaşında ölen Siyonist Baron David Rockefeller’ın danışmanlığını yapmış olan Kissinger, Beyaz Saray’da hangi Başkan oturursa otursun “rahat durmaz; derin ajandasını uygular!”
Vaktiyle CIA tarafından kurulan ve Rockefeller’ın patronluğundaki şu Bilderberg’in derin toplantılarına birçok kez katılmıştır, Kissinger...
Bir de çömezi var!
Bilderberg’in 1994 yılında Finlandiya’da yapılan toplantısına katılanlardan birisi de Antonio Guterres idi!
1995-2002 yılları arasında Portekiz’de Başbakanlık yapan ve dahi 1 Ocak 2017’den bu yana BM’nin Genel Sekreteri olan Mister Guterres’ten söz ediyoruz!
Yazının finalini, önceki günkü bir haberle yapalım:
“Kaşıkçı Cinayeti soruşturmasıyla ilgili olarak Türkiye’ye gelen Birleşmiş Milletler ‘Yargısız ve Keyfi İnfazlar’ Özel Raportörü Agnes Callamard, Kaşıkçı’nın katledildiği S.Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu’nda inceleme yapmak istedi. Konsolosluk yetkilileri, BM Raportörü’nü binaya almadı…”
***
Suudi yetkililerinin çekindikleri mevzu da, açıkları da, nihayetinde “neleri sakladıkları” da belli:
-Onların, zaten “İyi Hal Kâğıdı” yok!
Buna mukabil…
Guterres’in BM’si de böyle bir BM’nin raportörü de; Kaşıkçı Cinayeti’nin perde arkasına zinhar seyahat edemez!
Neden mi?
-Birleşmiş Milletler’in lokomotifi ABD’dir: Kaşıkçı Cinayeti’nin arka planında da CIA var!
-Antonio Guterres de Henry Kissinger’ın kontrolü altında!
(İsterseniz “Kanatları altında” da diyebilirsiniz!)
