30 yıl önce yumurta verip şeker alıyorduk, bugün yabancı dev şirketleri satın alacak özel sektörümüzle şeker ihracatçısı bile olduk.
1980''lerin başında Türkiye''nin dış borçları ödeyemeyip meşhur tabirle "70 cent''e muhtaç" olduğu dönemleri unuttuk. Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Aclan Acar''ın "Allah o günleri bir daha göstermesin" dediği günler.
Acar''ın o dönemde Merkez Bankası''ndaki işi barter anlaşmaları.
Mal karşılığı mal alma, halk arasındaki tabiriyle trampa.
O dönemi şöyle anlatıyor;
Türkiye''nin o zor dönemlerinde petrol yok, lastik yok, gübre yok, satın almak için takas uygulanıyor.
Mesela tütün satıyorsunuz karşılığında yakıt alıyorsunuz öyle dönemler.
Çek Cumhuriyeti''nden bir heyet geldi.
Çekoslovakya ile barter yapılacak.
Bankada heyetin karşısına çıkacak komisyon yok.
Herkes meşgul olduğu için Çek heyetinin karşısına beni çıkardılar.
Cahil cesareti ile ciddi pazarlıklar yaptım.
Yaptığım en iyi barter anlaşması oldu.
Sizin mala ihtiyacınız var ama paranız yok.
Onlar da size kıymetli malı verirken araya çakı çakmak katmaya çalışıyorlar.
Allah o günleri bir daha göstermesin.
Dış ticaretimizin barter''den ibaret olduğu günlerden sanayi mamülü ihraç ettiğimiz günlere geldik.
Yılın ilk yarısında sadece sanayi ürünleri ihracatı 64 milyar dolara ulaştı.
Bu yıl itibarıyla ihracatta yılın ilk yarısında değer olarak ilk sırayı 15,5 milyar dolarla taşıt araçları ve yan sanayi aldı.
Taşıt araçlarını 10,5 milyar dolarla demir-çelik ürünleri, 9 milyar dolarla hazır giyim ve konfeksiyon, 7,9 milyar dolarla kimyevi maddeler ve mamulleri, 5,2 milyar dolarla elektrik-elektronik ürünleri aldı.
Son 12 aylık ihracat 125 milyar dolara ulaştı.
2008 yılı hedefine şimdiden ulaştık.
Türkiye yerinde sayıyor diyenler aslında Türkiye''yi yerinde saydırmaya çalışanlardan başkaları değil.
İsviçre''nin Branderburg Prensi, ziyafete çağırdığı bir derebeyine gönderdiği davetiyenin meşruhat (açıklama) hanesine şöyle bir uyarı yazmış;
- Eti yedikten sonra kemiği arkaya atmak yok! Yağlı ağzını yenine silmek yok! Tabağı kaldırıp altına tükürmek yok.
Benzer uyarıları birilerinin toplantı öncesinde TÜSİAD yönetimine yapması lazım;
Dinini yaşamak isteyen kızları icad ettiğiniz kamusal alandan kovdunuz.
Başlarını örttükleri örtüye marka gibi yapıştırdığınız siyasi simge ile eğitimini ve mesleki hayatını imkansız hale getirdiniz.
Sakın iş dünyasında kadınların oranı hızla azalıyor demeyin.
Çok komik oluyor.
ABD, İngiliz ve Türk Maliye Bakanları bir araya gelmiş kamu çalışanlarının durumlarını görüşmektedirler.
ABD Maliye Bakanı der ki: Bizim araştırmalarımıza göre kamu görevlilerimizin bir aylık geçimi için 1000 dolar gerekiyor. Biz onlara 1500 dolar veriyoruz. Bunun 1000 dolarını çeşitli ihtiyaçlarına harcıyorlar, 500 dolarını nereye harcıyorlar bilemiyoruz.
İngiliz Maliye Bakanı sözü alır: Bizim araştırmalarımıza göre kamu görevlilerimizin bir aylık asgari geçim endeksi 1000 sterlin. Biz çalışanlarımıza 1400 sterlin veriyoruz. 1000 sterlinini çeşitli ihtiyaçlarına harcıyorlar. 400''ünü ne yapıyorlar bilmiyoruz.
Bizim Maliye Bakanı sözü alır: Bizim kamu çalışanlarının asgari bir aylık geçimi için 1000 YTL gerekiyor. Biz 500 YTL veriyoruz. Gerisini nereden buluyorlar bilemiyoruz."
Biz biliyoruz artık.
Kredi kartı
