|
İŞKUR ve devletin babalığı

Heidelberg Üniversitesi Göç Araştırmaları ve Kültürlerarası Pedagoji Merkezi Almanya'da yaşayan Türk gençleri arasında bir anket çalışması yapmış.



Ankete katılan öğrencilerin yüzde 92'si Almanya doğumlu ve bunların yüzde 85'i ikinci nesil, yüzde 4'ü ise üçüncü nesil.



Çıkan sonuç şu:



Almanya'daki

ikinci ve üçüncü nesil

kendi arasında Almanca konuşuyor.



Yüzde 58'i

evde Almanca ve Türkçe'yi birlikte kullanıyor.



Yüzde 51,5'i

evde kardeşleriyle sadece Almanca konuşuyor.



İki dili birlikte kullanan kardeşlerin oranı

yüzde 23.


Yüzde 79'u

okulda arkadaşlarıyla teneffüslerde sadece Almanca konuşurken,

yüzde 4'ü

sadece Türkçe'yi kullanıyor.



Araştırmanın değerlendirme kısmında Türkçe'nin okullarda ders olarak okutulması tavsiye ediliyor.



Dilini kaybeden milliyetini de kaybeder, dinini de kaybeder.



*


Devletin yurt dışındaki üçüncü nesil gurbetçilere el atması lazım diyelim ve 55 yıl öncesine gidelim:



1960'larda

iş gücüne ihtiyaç duyan

Almanya, İtalya, İspanya, Portekiz ve Yunanistan

gibi ülkelerin ardından kapılarını bize de açtı.



O tarihte Türkiye'den Almanya'ya yoğun bir göç başladı.



İlk gidenlerin amacı çalışıp, para biriktirerek Türkiye'ye kısa bir süre içinde geri dönmekti.



Ancak bu grubun çok az bir kısmı Türkiye'ye geri döndü.



Büyük çoğunluğu ailelerini Türkiye'den getirterek Almanya'da yaşamaya devam etti. Almanya

1973'te

de göçmenlere kapılarını kapattı.



Bugün

üçüncü nesil

, Almanya'da hayatına devam ediyor.



*


Türkiye İş ve İşçi Bulma Kurumu,

1960 ve1973 yılları arasında yani 55 yıl önce Almanya'ya işçi gönderirken yaptığı uyarıları gördüğümde şaşırdım.



İŞKUR tam bir devlet baba gibi davranmış.



O dönemde gurbetçilere yönelik tavsiyeler,

“İşte devlet böyle olmalı”

dedirten türden.



İŞKUR gönderdiği işçilere şöyle sesleniyor:


“Yabancı memlekette çalışan her Türk işçisi unutmamalıdır ki;



Viyana'lara Tuna kıyılarına kadar giden kahraman ecdadımız elin namusuna dokunmadığı gibi, sahipsiz bir bağdan bir salkım üzüm alsa bedelini kütüğün altına koymuş, bir incir koparsa parasını bir keseciğin içinde ağacın dalına bağlamıştır.



Bugüne kadar Türk'e hırsız, adaletsiz hak yiyici, azgın denmemiştir.


Siz de dedirtmeyeceksiniz.!”



*


“Alman kadınlar Türk'ün kahramanlığını sevdikleri için size nazik ve güleryüzlü davranırlar. Bunu yanlış anlamayın.



"İçlerinde yaşadığınız bu insanların namusunu kendi namusunuz bilin.


"Batı ülkelerinde en kötü karşılanan ve hiç hoş görülmeyen hareketlerden biri, bir kadını herhangi bir şekilde rahatsız etmek, onunla istenmediği şekilde yakınlık kurmaya kalkışmaktır.



"Bir aile kadınına kötü gözle bakılması affedilmez.


"Evli iseniz hiç bir şey, size yuvanızda sabırla sizi bekleyen vefalı eşinizi unutturmamalıdır.”



*


“Onurlu ol


Para biriktireceğim diye gerektiğinden aşağı bir şekilde yaşama



Kimseden öteberi isteme



Muhtaç olsan da belli etme



Başkalarını kendine acındırma



Parayla olacak işleri parasız yapmaya kalkışma



Cimrilik etme



Kışkırtıcılara sırtını çevir



Aileni evini unutma



Evine muntazam mektup yaz, merak ettirme



Sıkıntılarını ailene yazma



Tutumlu ol, paranı sokağa atma, artırabildiğini evine gönder


Zekanı iyi kullan



İşini çabuk öğren ve en iyi şekilde yap



Bilmediğini sormaktan çekinme



Dikkatsizlik edip, işinde malzeme zayiatına sebep olma



Tenbellik etme, verilen işi tam zamanında ve noksansız tamamla


Boş ver diyene uyma



İşyerinde idarecilere ve ustalara saygı göster



Sağlığını koru



Kendine iyi bak



Sarhoş olma



Uyku saatinde uyu



Uçkuruna sahip ol


Bayrağını düşün



Yabancı ilde yapacağın iyi ya da kötü iş şahsına yüklenmez, Türklüğe ait olur.


Bayrağının şerefini hatırından çıkarma



Rengini atalarının dökülen kanlarından aldığını unutma



Dinden imandan ayrılma



Yolun ve bahtın açık olsun”


*


Yarım asır önce yapılan bu tavsiyelere bugün de hem içeride hem dışarıda iş kadar ihtiyacımız var.




#İŞKUR
#Batı ülkeleri
٪d سنوات قبل
İŞKUR ve devletin babalığı
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!
Yerel seçime ramak kala: DEM, Yeniden Refah ve İYİ Parti