|
Yine İTİCÜ yine bir ilk...

İstanbul Ticaret Odası''nın 2001''de kurduğu İstanbul Ticaret Üniversitesi (İTİCÜ), 2012''ye hızlı girdi.

Bugüne kadar üniversite müfredatına bir çok yenilikler katan İTİCÜ, yine bir ilke imza atıyor.

Yaklaşık bir ay önce, “Bu işin sonu milli reyting kuruluşu” başlıklı bir yazı kaleme almıştım.

Böyle giderse her ay bir İTİCÜ yazısı yazmak zorunda kalacağız ama olsun. Yeter ki doğru işler yapılsın.

Hatırlatmak isterim; bir ay önceki yazıda, İTİCÜ''nün yeni kampus hazırlığından, yurtdışına açılma hedefine, mücevher mühendisliği gibi reel sektörün ihtiyaç duyduğu fakültelerden, “İtibar Endeksi” çalışmasına kadar imza attıkları yenilikleri anlatmıştık.

Kurumsal itibarın “navigasyon aracı” olarak nitelenen ve şirketlerin itibarını ölçen İtibar Endeksi''nin, ileride Türkiye''nin milli reyting kuruluşu olmaya aday olduğuna dikkat çekmiştik.

İTİCÜ, çok önemli bir projeye daha imza atıyor.

Öyle ki bu satırlar başka bir gazetede yazılıyor olsa, emin olun ki başlığı; “Karavanacı ekonomistler, haydi bu okula” şeklinde olurdu.

Çünkü, İTİCÜ, dünyanın alanında en önemli kuruluşlarından biriyle trader eğitimi verecek.

Ekonomi beklentiler ilmi olunca, finansal yatırım araçları çeşitlendikçe ve krizler nedeniyle inişli çıkışlı bir piyasa düzeni var olunca, ister istemez, uzmanlara ihtiyaç da artıyor.

Bu uzmanların da piyasaları doğru okuması, doğru tahminler yapması gerekiyor.

Bunun yolu da ciddi bir eğitimden ve eğitim sonrasında da süregelen bir global bilgi paylaşım ağına sahip olmaktan geçiyor.

İşte İTİCÜ''nün başlatacağı trader eğitiminin önemi burada devreye giriyor.

İTİCÜ''nün bu alandaki partneri Londra''nın önde gelen finans şirketi CFT.

Dünya haberlerine en hızlı şekilde bağlanan sistemleri sayesinde dünyada öne çıkan haberleri en hızlı şekilde trader''larına duyuran CFT, eğitim sonunda başarılı öğrencilerine Londra ve İstanbul''daki ofislerinde çalışma imkânı da sağlayacak.

Sonuçta verilecek eğitimle, Türkiye''nin gelişmekte olan finans piyasaları için nitelikli elemanlar yetişmiş olacak.

Pazarlamada nostalji rüzgarı

Migros, Eylül 2011 sonlarında sıra dışı bir kampanya başlattı.

“Nostalji” akımının gıda perakendesindeki ilk uygulaması olan proje kapsamında Migros, kuruluşunun 57. yılı dolayısıyla, ülkenin köklü birçok markasını 50 yıl önceki tasarım ve fiyatlarıyla yeniden tüketicilerle buluşturmuştu.

15 gün boyunca 50 yıl önceki fiyatlarıyla satışa sunulan ürünler arasında, Coca-Cola''nın yıllar önceki tasarımlı nostaljik şişesi, Ülker''in teneke kutu bisküvisi, Damak çikolatanın karton ambalajı, şirin şapkalı klasik aşçı figürüyle Nuh''un Ankara Makarnası, Koska Helva, Sana, Komili Yağ, Arko ürünleri ile çevirmeli telefon ve Migros''un 1954 yılında Türkiye''ye geldiğinde kullandığı pikapların maketleri yer alıyordu.

Migros yetkilileri, maket kamyonların Beylikdüzü 5M''de gerçek olacağını açıklamıştı.

Nostalji akımını şimdilerde televizyonlarda görmeye başladık; önce ''Çocuklar Duymasın'' isimli dizide bir bölümde, sonra da TRT1''de ''Seksenler'' adıyla başlı başına bir dizi olarak...

Tabii iki diziye de Migros''un sponsor olması da dikkatlerden kaçmıyor.

Migros, nostalji, diziler...

Bakalım sonu nereye varacak?

٪d سنوات قبل
Yine İTİCÜ yine bir ilk...
Yirmi yıl sonra
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim