Yeni Şafak·Yusuf Kaplan - Eşcinsellik geni’nin olmadığı ispatlandı ama dayatma sürüyor!Batı uygarlığı, insanlığın başına gelmiş en büyük belâdır. Hiç abartılı bir cümle değil bu.Nasıl abartılı olsun ki! Batı uygarlığı, Tanrı fikrini yok etti.Hakikat fikrini yok etti.Tabiatı delik deşik etti, ozon tabasını deldi, yerküreyi bir düğmeye basarak yok edecek ürpertici silahlar üretti.Modernliği hazırlayanhümanizmle birlikte yücelttiği insanı, postmodern süreçte bir nesne, bir makina, bir eşya konumuna
Batı uygarlığı, insanlığın başına gelmiş en büyük belâdır. Hiç abartılı bir cümle değil bu.
Nasıl abartılı olsun ki! Batı uygarlığı, Tanrı fikrini yok etti.
Hakikat fikrini yok etti.
Tabiatı delik deşik etti, ozon tabasını deldi, yerküreyi bir düğmeye basarak yok edecek ürpertici silahlar üretti.
Batı uygarlığının felsefî temellerinin, varoluş ilkelerinin sorunlu olmasından kaynaklanıyor ürettiği bu felâketler: Ontolojik şiddete dayanan bir uygarlıktan, barışın, karşılıklı iletişimin, beslenmenin, adaletin, hakkaniyetin, merhametin hâkim olacağı, insanca, yaşanabilir bir dünya inşa etmesini beklemek olmayacak duaya âmin demek gibi bir şeydir.
Varlığı, temelleri, ilkeleri şiddete dayalı bir uygarlık varlıklar, kültürler, toplumlar, dinler, cinsiyetler, insanlar arasında çatışmaya, kaosa dayalı ilişki biçimleri üretecekti kaçınılmaz olarak.
Kozmosun, dengenin, sulhun hâkim olacağı bir dünya veya ilişki biçimleri geliştirmesi zaten mümkün değildi.
Batı uygarlığının ontolojik şiddete dayanıyor olması ne demek?
Ontolojik şiddete dayalı bir temele sahip olmaya sürükleyen şey, yanlış soru sormasıydı: Dünyaya, tabiata nasıl hâkim olabiliriz? Nasıl tabiatın efendileri ve sahipleri olabiliriz?
EŞCİNSELLİK GENİNİN OLMADIĞI İSPAT EDİLDİ!
Gelmek istediğim nokta önemli:
Eşcin-selliğin doğuştan geldiği yönünde bir kanaat var. Bu kanaat, tam anlamıyla propaganda makinasının, algı çalışmasının ürünü, gerçekliği olmayan bir sahte fikre dayanıyor.
Hazcılığa kutsayan, insanın iğrenç haz biçimlerinin kölesi hâline getiren, insanın ruhunu yok eden, cinselliğinin peşinde koşturan bir makinaya indirgeyen bir hastalıktır.
Bu hastalığın bütün dünyaya dayatıldığını görüyoruz. En son çocuklara yönelik işler yapan Walt Disney şirketi önceki gün ürpertici bir açıklama yayınladı: Üretilen ürünlerin, filmlerin, animasyonların, çizgi filmlerin karakterlerinin yarısının eşcinsel karakterler olacağını açıkladı.
Çok berbat bir şiddet, dayatma var.
Nefes bile aldırmak istemiyorlar.
İnanılır gibi değil gerçekten!
Kimsenin özel hayatına karışamayız. Ama aileyi, insan türünü yok edecek bir sapkınlık biçiminin dayatılmasına da sessiz kalamayız.
Vesselâm.