|

AB’nin iki yüzü!

Zeytin Dalı Harekatı'nın ardından tepkilerini dile getirmekten çekinmeyen AB üyeleri, PKK/PYD konusunda üç maymunu oynuyor. Liderler, harekattan “endişe duyulduğu” yönünde açıklamalar yaparken, Avrupa genelinde protesto gösterileri düzenleyen PKK yandaşlarına sessiz kalıyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 7/02/2018 Çarşamba
Güncelleme: 14:31 - 7/02/2018 Çarşamba
Yeni Şafak
Federica Mogherini
Federica Mogherini

Türkiye’nin, Afrin’in terörden temizlenmesi için başlattığı Zeytin Dalı Harekatı’na bir an önce son vermesini isteyen Alman vekillerin boyunlarındaki PKK paçavraları ile Federal Meclisteki oturuma katılması ve Avrupa Birliği (AB) liderlerinin harekattan “endişe duyulduğu” yönündeki açıklamaları, Birliğin terörle mücadelede “çifte standardını” yeniden gündeme getirdi. Son yıllarda birçok terör saldırısında yüzlerce kişinin yaşamını yitirdiği Avrupa’da yönetimler, PKK/PYD konusunda adeta üç maymunu oynuyor. Bir yandan Almanya, Fransa, Belçika ve Hollanda gibi ülkelerde PKK/PYD yanlısı grupların gösteri ve yürüyüşlerine göz yumulurken diğer yandan Türkiye’nin terörle mücadeledeki rolüne kayıtsız kalınıyor.

GÖRMEZDEN GELİYORLAR

Söz konusu çifte standardın son örneği Alman vekillerin boyunlarındaki PKK paçavraları ile Federal Meclisteki oturuma katılması ve AB liderlerinin Zeytin Dalı Harekatı’nın amacını görmezden gelen yorumları oldu. İtalya ziyareti öncesinde PKK’nın AB ve üye ülkeler tarafından terör örgütü ilan edildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da “Bir taraftan Avrupa bu örgütü yasaklarken diğer taraftan bunların sembollerini parlamentoya sokan parlamenterler var” açıklamasıyla tepkisini ortaya koydu. AB’nin uygulamaları çifte standartı gözler önüne seriyor.


1 - Endişe yalanı

AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini de geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, Zeytin Dalı Harekatı’ndan son derece endişe duyduğunu söylemişti. Mogherini iki nedenden dolayı operasyondan endişe duyduğunu belirterek, “Birincisi insani nedenler. İnsani yardımların ulaştığından ve sivil halkın operasyondan etkilenmediğinden emin olmalıyız. Alandaki herhangi bir askeri operasyonun DEAŞ karşıtı olduğundan da emin olmalıyız. Beni endişeye sevk eden diğer husus ise askeri operasyonlar Cenevre’deki görüşmelerin sürmesini olumsuz etkileyebilir” ifadelerini kullanmıştı.


2 - Roketlere cevap yok

AB Komisyonu Sözcülüğü, gazetecilerin yazılı olarak yönelttiği “PKK/ PYD kontrolündeki bölgelerden fırlatılan roketler sonucu hayatını kaybeden Türk siviller hakkındaki” sorusunu yanıtsız bıraktı. Öte yandan AB, aynı gün içerisinde Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Taner Kılıç hakkında tekrar tutuklama kararı çıkarılmasına ve Türk Tabipler Birliğine (TTB) yönelik gözaltılara tepki gösterdi. Böylece Türkiye’nin terörle mücadelesinde tepkisiz kalan AB’nin gerçek gündemi ortaya konulmuş oldu.


3 - Örgütü savundu

Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Kati Piri’nin “PKK’nın Avrupa’ya tehdit oluşturmadığı” yönündeki açıklamasına ise Türkiye’den sert tepki gelmişti. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, “Türkiye’ye en büyük tehdit oluşturan terör örgütlerinden birini tehdit olarak görmeyen bir kişinin ülkemizle ilgili raportör olması kabul edilemez” demişti. Piri daha sonra ifadelerinin çarpıtıldığını iddia etse de Türkiye buna “yetersiz ve esasen tepkimize binaen yapılmış olması dolayısıyla geç kalmış bir çabadır.” yanıtını vermişti.


4 - Protestolara ses çıkmıyor

Türkiye’nin Afrin’e Zeytin Dalı Harekatı başlatmasının ardından Avrupa genelinde protesto gösterileri düzenleyen PYD/PKK yandaşlarına sessiz kalınması, uygulanan çifte standardı açıkça ortaya koyuyor. AB ve üye ülkelerin terör listesinde yer alan terör örgütü PKK’nın yandaşları günlerdir sokaklarda çeşitli alanlarda kamu güvenliğini tehlikeye sokmasına rağmen bu konuda ne polisten ne de hükümetten müdahale gelmemesi tepkilere neden oluyor.

#Avrupa
#Türkiye
#Afrin
#Hatay
#PKK
6 yıl önce