ABD Başkanı Joe Biden, Asya turu kapsamında ziyaret gerçekleştirdiği Japonya’da Çin’e meydan okuyarak, “Tayvan’a saldırması durumunda buna askeri karşılık vereceğiz” dedi. Dörtlü Güvenlik Diyaloğu (QUAD) Zirvesi’nde liderlerle bir araya geleceklerini aktaran ABD Başkanı, QUAD’ın dünya demokrasileri arasındaki iş birliğinin büyük işler başarabileceğini gösterdiğine dikkati çekti. Biden’ın Çin işgaline karşı askeri müdahale çıkışı, “Washington, Tayvan’da “stratejik belirsizlik” politikasını terk mi ediyor” sorusuna sebep oldu. ABD lideri, Pekin yönetiminin adayı işgal etmesine izin vermemek için Japonya ve diğer ulusların yanında olduklarını belirtti.
PEKİN’DEN YANIT GECİKMEDİ
ABD’nin tehdidine Çin’den cevap gecikmedi. Pekin yönetiminin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vang Vınbin, Biden’ın sözlerini kınadıklarını ve reddettiklerini belirterek, “ABD, Çin halkının (Tayvan’la ilgili) egemenliğini ve toprak bütünlüğünü koruma kararlılığını hafife almamalıdır” dedi. Vang, Çin’in, egemenliğini ve güvenlik çıkarlarını güvenceye almak için gereken adımları atacağına işaret ederek, “ABD’yi tek Çin politikasına bağlı kalmaya, ABD-Çin ortak bildirisine, Tayvan’ın bağımsızlığını desteklemeyeceğine dair taahhüdüne uymaya ve Tayvan’daki ayrılıkçı güçlere yanlış mesajlar vererek ikili ilişkilere zarar vermemeye çağırıyoruz” diye konuştu. Öte yandan Tayvan Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada Tayvan’ın savunmasına desteğini yinelemesinden dolayı Biden’a ve ABD hükümetine teşekkür edildi.
IPEF’i ilan etti
ABD Başkanı Joe Biden, Tokyo’da, Japonya dahil 13 ülkeyle “Hint-Pasifik Ekonomik Çerçevesi”ni (IPEF) başlattıklarını duyurdu. “Yeni kuralları yazıyoruz.” diyen Biden, “Bugün bir amaç için buradayız. 21. yüzyılın ekonomisinin geleceği büyük oranda Hint-Pasifik’te yazılacak.” ifadesini kullandı. Beyaz Saray açıklamasına göre, başlangıçta IPEF’te ABD ve Japonya’nın yanısıra Hindistan, Güney Kore, Avustralya, Endonezya, Tayland, Singapur, Malezya, Filipinler, Vietnam, Yeni Zelanda ve Brunei yer alıyor. Halihazırda üye hacmiyle IPEF, dünya gayrisafi milli hasılasının yüzde 40’ına denk geliyor.
