İçtihat Bülteni’nden edinilen bilgiye göre, 15 Mart 2012’de bayiden sıfır Citroen marka otomobil alan F.D., düzenli olarak yetkili serviste bakımını yaptırdığı aracın henüz 56 bin kilometredeyken triger zinciri kopmasıyla hayatının şokunu yaşadı.
52 BİN KM'DE ZARAR GÖRMESİ MÜMKÜN DEĞİL
Davalı bayi ise davacının aracını 15/03/2012 tarihinde satın aldığını, ayıba karşı tekeffül sorumluluğuna ilişkin iddiasının 15/03/2014 tarihinde sona erdiğini, davacının ise iddiasını 18/05/2016 tarihindeki dilekçesiyle ileri sürdüğünü hatırlattı.
Bu haliyle zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacının aracın bakımlarını zamanında yaptırmayarak triger dişlerinin zarar görmesine neden olduğunu, hasarın davacının kullanımından kaynaklandığını öne sürdü. Mahkeme; ayıbın gizlenmesinde satıcının ağır kusurunun olduğuna veya ayıbı tüketiciden gizlediğine yönelik bir kanaat oluşmadığı gerekçesiyle davanın iki yıllık garanti süresinden sonra açılmış olması nedeniyle reddine karar verdi. Davacı F.D. tarafından istinaf kanun yoluna başvuruldu. Bölge Adliye Mahkemesi, davacının istinaf başvurusunun reddine karar verdi. Hüküm davacı tarafından temyiz edilince devreye Yargıtay 3. Hukuk Dairesi girdi.
“Tüketicinin gizli ayıp iddiası üzerine gerek delil tespiti sırasında gerekse yargılama sırasında alınan bilirkişi raporlarında triger zincirinin muhafaza altında olduğundan yabancı cisim girerek kırılmasının söz konusu olamayacağı anlaşılmıştır. Zincirin uzaması ya da zincir bakımının zamanında yapılmaması sebebiyle zincir gergi sisteminin bozulması sonucunda bu zincirin gevşeyerek kırılabileceği, triger zinciri bakımlarının 120.000-180.000 km aralığında yapılması gereken bir bakım türü olduğu ortaya çıkarılmıştır. Ancak dava konusu aracın 56.285 kilometredeyken triger zincirinin kırılmış olmasının kullanıcı hatası olmayıp üretim ve malzeme hatasından kaynaklı olduğu belirtilmiştir. Her ne kadar mahkemece; davanın garanti süresi içerisinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş ise de, söz konusu arızanın kullanımdan kaynaklı olamayacağı, dışarıdan gelecek müdahalelere kapalı bir şekilde muhafaza altına alınmış olan triger zincirinin kırılmasının davalının ağır kusurundan ileri gelen gizli ayıp niteliğinde olduğu anlaşıldığından bu ayıp karşısında zaman aşımı süresinin tamamlanmasından söz edilemeyeceği gibi davacının garanti hükümlerine dayalı olarak da böyle bir dava açmasını engelleyen yasal düzenleme bulunmamaktadır. Mahkemece bu ilkeler çerçevesinde uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerekirken davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, Tüketici Mahkemesi’nin hükmünün bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.”