Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Balıkesir İl Başkanlığı Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katıldı. Burada konuşan Erdoğan’ın gündeminde Türkiye, Rusya ve İran ile Soçi’de düzenlenen toplantılar vardı. Üç ülke lideri olarak Soçi’de Suriye’deki insani dramı sonlandırmaya yönelik çok kritik kararlar aldıklarını ifade eden Erdoğan, 15 günde ve ayda bir kez toplantıların devam edeceğini söyledi. Türkiye'nin birliğine-beraberliğine içeriden ve dışarıdan yapılacak her saldırının ülkeyi canevinden vurmayı hedeflediğini belirten Erdoğan, "Ha ülkemizin ortasına bir atom bombası atmışsınız ha bir fitneyi ateşlemişsiniz. İkisi arasında fark yoktur" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan özetle şunları söyledi: “Bildiğiniz gibi Soçi’de çok önemli bir üçlü zirve yaptık. Suriye ve terör örgütleri ile mücadeleyi konuştuk. Yaklaşık 1 milyon insanın hayatını kaybetmesine neden olan bu krize nasıl bir siyasi çözüm bulacağımızı konuştuk. Tüm dünya Soçi’deki toplantıya kilitlenmişti. Hamdolsun bu beklentiyi boşa çıkarmadık. Çok kritik kararlar aldık. Bu kararların olumlu yansımalarını belirgin bir şekilde görmeye başlayacağız.
Türkiye’nin kararlılığı birilerini kendilerine çeki düzen verme kararına yöneltti. 15 günde ayda bir bunun için buluşmaya devam edeceğiz. Peki bizim ana muhalefet ne gördü? Ne gördüğünü biliyor musunuz? Sandalye gördü, sandalye! Tarihî Soçi zirvesinde CHP’yi ilgilendiren tek şey kaza ile devrilen bir sandalye oldu. Zirvenin ardından ana muhalefetin bir milletvekili çıktı, kıdemli diplomat ve siyaset bilimcilere taş çıkartırcasına, Soçi zirvesini düşen bir sandalyeye sığdırmayı başardı.
Neymiş, Sayın Putin bunun üzerinden bütün dünyaya mesaj vermişmiş. Biraz daha kafa yorsa, diplomasi külliyatına düşen sandalye teorisi kazandıracak diye bekledik, ama olmadı. Çünkü yanında çok değerli diplomatlar var. Ana muhalefet partisi değil, sanki komedi sahnesi. Ecdat ne güzel söylemiş: Göz nereye bakarsa gönül oraya akar, gönül nereye akarsa ayak oraya koşar. İnanın bunların gözleri kendi sığ dünyalarından başka hiçbir şey görmüyor. Savunma sanayi projeleri ile prangaları söküp attık. Türkiye SİHA’ları milli imkanlarla imha eden dünyanın 10 ülkesinden biri olmuştur. Bugün yalnızca kendi silahımızı, tankımızı yapmakla kalmıyor aynı zamanda ihraç ediyoruz. Bugün Türkiye belli uluslararası örgütlere milli menfaatlerini gerçekleştiren bir ülkedir. Ses çıkarılmayan her haksızlık zalimi daha da pervasız hale getiriyor.
Son NATO skandalında olduğumuz gibi, Türkiye’nin hak ve hukukunu koruma kararlılığı, artık birilerini kendilerine çeki düzen vermek zorunda bırakıyor. Askeri ve ekonomik alanda güçlü olmak yeterli değil. Asıl mesele özgüven sahibi olmak. Hakikatin hatrını kaba güce feda etmemektir. Zihinlere vurulmuş zincirlerin kırılması gerekiyor. Müstekbirlerin en büyük silahı maddi güç silah teknolojileri tank füze değildir, onların asıl silahları zihinlere vurdukları prangalardır. Ses çıkarılmayan her haksızlık zalimi daha da pervasız hale getiriyor. Ne şahsımıza, ne cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal’e, ne ordumuza, ne de bu ülkenin başka değerine dil uzatılmasına asla müsaade etmeyiz. Hele hele bu aziz milletin onuruyla oynanmasına asla izin vermeyeceğiz. Bu da böyle bilinsin.”
- Bunlara nasıl müslüman deriz
- Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır’da cuma namazında DEAŞ terör örgütünün katliam yaptığını anımsatarak, “Bunlara nasıl müslüman deriz. Bunlar katil, bunların İslam’la yakından uzaktan alakası yok.” dedi. Milli Savunma Üniversitesi Kara Astsubay Meslek Yüksek Okulu Komutanlığında düzenlenen “1518 Muvazzaf Astsubay Adayının Mezuniyet Töreni”ne katılan Erdoğan şunları söyledi: Bir terör örgütü eliyle ve bu örgüt bahane edilerek, yerle yeksan edilen medeniyetimizin kadim şehirlerindeki yıkımları durdurmak, oluk oluk akan Müslüman kanını engellemek için elimizden geleni yapmak boynumuzun borcudur.
- İSLAM’LA ALAKASI YOK
- İşte buyurun, cuma namazında Mısır’da DEAŞ terör örgütünün namazda yaptığı katliam. 305 müslüman orada şehit edildi. Bunlara nasıl müslüman deriz? Bunlar katil, bunların İslam’la yakından uzaktan alakası yok. Bu gerçekleri bilmemiz lazım. Ve işte bütün bu bölgede yeni terör oluşumlarının ortaya çıkmasını engellemek için de biz bu hamleleri yapmak mecburiyetindeyiz.”
Erdoğan, Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı öncesi Kurtdereli Kapalı Spor Salonu önünde vatandaşlara hitap etti. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun kadınlarla ilgili sözlerine İstanbul’da cevap vereceğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceki gün Öğretmenler Günü olduğunu anımsatarak, “Öyle bir talihsizliğimiz var ki böyle bir anamuhalefet başı var, yine çıkmış bakıyorsun yalan yanlış bir şeyler konuşuyor. Şimdi işi bu zaten. Akşam başka, sabah başka.” diye konuştu. Bu konudaki görüşlerini bugün İstanbul’da katılacağı kadına şiddetle ilgili bir toplantıda dile getireceğini bildiren Erdoğan, öğretmen ve sınıflardaki öğrenci sayısının geldiği noktayı anlattı.İstanbul’da Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü yaptıklarına da işaret eden Erdoğan, “Bunu bile hazmedemedi anamuhalefet. Niye biliyor musunuz? ‘Adını niye Yavuz Sultan Selim Köprüsü koydunuz?’ Bu ne demek, bunlar bize tarih yazdırmış olan padişahlarımız, onların adını koymayacağız da kimin adını koyacağız. Çatlasalar da patlasalar da bizim bu efsane padişahlarımız, bizimdir.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve AK Parti Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş ile dün sabah telefonda görüştü. Cumhurbaşkanlığı kaynakları, bu iki görüşmenin MHP Kurucu Genel Başkanı Alparslan Türkeş’in doğumunun yüzüncü yılı vesilesiyle yapıldığını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli’yle görüşmesinde MHP Kurucu Genel Başkanı Alparslan Türkeş’in bu ülke ve millet için yaptığı olumlu katkılara dikkati çekerek, kendisinin hayırla yad edilmekte olduğunu kaydetti. Alparslan Türkeş’in oğlu Tuğrul Türkeş’le de ayrıca görüşen Erdoğan’ın merhuma Allah’tan rahmet dilediği belirtildi. Öte yandan Erdoğan dün sabah saatlerinde Kuveyt Emiri Şeyh Sabah el-Ahmed el-Cabir es-Sabah ile telefonda görüştü.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Balıkesir’de kendisi ile aynı adı taşıyan ve kendisi gibi 26 Şubat tarihinde doğan 4 yaşındaki Recep Tayyip Erdoğan ile buluştu. Ablası 15 yaşındaki Emine Ebrar Erdoğan’ın çiçek takdim ettiği Cumhurbaşkanı Erdoğan, minik çocuğu kucağına alarak fotoğraf çektirdi
