İki evlilik yapan ancak hiç evlat sahibi olamayan Demirtaş, hem psikolojik rahatsızlıklar hem de çeşitli sağlık sorunlarıyla mücadele etti. 2006’da huzurevine yerleşen Demirtaş burada kendine ait odasında mutlu bir yaşam kurarak biriktirdiği aylıklarıyla 2 kez hacca, 8 kez umreye gitti.
ÖKSÜZLERE HIRKA ÖRÜYOR
Bu süreçte küçüklüğünden beri zihninde biriktirdiği şiirleri, huzurevindeki arkadaşlarının desteğiyle “Sultan Demirtaş’ın Yüreğinden Seslenişler” isimli bir kitaba dönüştüren Demirtaş, odasında bir yandan şiir yazıyor bir yandan da öksüz çocuklar için kıyafet örüyor. Uzunca bir süre yalnızlık hissiyle yaşadığını aktaran Demirtaş, “Gençliğimde gün ne yandan doğdu ne yandan battı bilmedim. Şimdi burada kendime ait bir dünyam var. Her gün Kur’an-ı Kerim okuyorum. Öksüz çocuklar için yelek örüyorum” diye konuştu. Demirtaş, küçük yaştan beri ezberinin çok iyi olduğunu ve aklından şiirler yazdığını ifade ederek, şöyle devam etti: “Yıllarca zihnimden hep şiirler yazdım ama bir türlü onları kağıda dökme cesaretini kendimde bulamadım. Huzurevindeki bir arkadaşımın beni cesaretlendirmesiyle bu şiirleri kağıda dökmeye karar verdim. Ellerim titrediği için ben söyledim arkadaşım yazdı. Şiirleri yazarken ilhamı, yaşadığım acılardan ve Allah ile Peygambere olan sevgimden aldım. Yazdığım şiirleri gören il müdürü, bunları kitaplaştırmayı önerdi. Tarifsiz bir mutluluk yaşadım. Kalbimden gelip dilimden dökülen sözleri Anadolu’nun yöresel sözleriyle Sultan Demirtaş’ın Yüreğinden Seslenişler kitabımda topladım.”
