|

'Tavşan gibi kaçışın kameralarda be müdür'

Yeni Şafak yazarlarının Türkiye ve dünyadaki gündeme dair analizlerini sizler için özetledik... İsmail Kılıçarslan köşesinde Kılıçdaroğlu'nun 'kontrollü darbe' yalanına tepki gösterdi. Kemal Öztürk, Hasan Öztürk, Abdullah Muradoğlu ve Ali Saydam da gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yeni Şafak
09:14 - 11/04/2017 Salı
Güncelleme: 09:41 - 11/04/2017 Salı
Yeni Şafak
​İsmail Kılıçarslan, Hasan Öztürk, Abdullah Muradoğlu, Kemal Öztürk ve Ali Saydam.
​İsmail Kılıçarslan, Hasan Öztürk, Abdullah Muradoğlu, Kemal Öztürk ve Ali Saydam.

İsmail Kılıçarslan, Kemal Öztürk, Hasan Öztürk, Abdullah Muradoğlu ve Ali Saydam'ın yazılarının en dikkati çeken bölümleri:

Önce Pensilvanya ile anlaşırsın

Neymiş, aslında 15 Temmuz gecesinde yaşanan darbe girişimi bir 'kontrollü darbe' imiş. Pabucumun genel müdürü diyor bunu. Yani demek istiyor ki aslında o esnada memlekete vaziyet eden hükümetin önceden bu darbeden haberi vardı ama 'bekleyelim, görelim, darbeyi kontrollü şekilde atlatalım' dediler.Sert yazacağım kızacaksınız. Sert yazmazsam olmayacak.'Darbe olursa tankların önünde ilk ben dururum' diyen sen değil miydin? 15 Temmuz gecesi havalimanından af buyur 'tavşan gibi' kaçışın kameralarda be müdür. Ne iş?' diye sorsam ihtimaldir ki bana 'Karadeniz'in incisi Ankara'ya gitmem gerekiyordu' falan diye cevap vererek saçmalama alanındaki rekorlarına bir yenisini ekleyecek.Kontrollü darbeymiş. Pabucumun genel müdürü. Bak ben sana kontrollü darbe nasıl olur anlatayım. Önce Pensilvanya ile anlaşırsın. Emir ve görüşlerine hazır hale gelirsin. Ardından Pensilvanya bir kaset patlatır. Sen hemen 'mümkün değil, bu şartlar altında bu partiye başkan olmak için adaylığımı koymama imkan yok' dersin. Aradan 3 gün geçince adaylığını açıklarsın, bir ay sonra falan da 'kasetçi genel müdür' olduğun tescillenir kongrede.

Devrileceğine inanmış olacak

Son düzlük. Bu hafta sonu oy vereceğiz. Kararsızların sayısı azaldı. Artık ne oy vereceklerini biliyorlar. Sanırım bu kadar uzun süren bir kararsızlık dönemi daha önceki referandumlarda, hatta seçimlerde olmadı. Herkesin kafası iyi karıştı.Avrupa'nın faşist uygulamaları ve CHP'nin bilinçaltını ortaya çıkartan son günlerdeki skandalları olmasa, kafa karışıklığı, kararsızlık daha da devam ederdi. Millet, mührü eline aldığında karar verecekti neredeyse.

Sandıktan “evet” çıkması halinde ne olacağını anlatıyor AK Parti.CHP de, “evet” çıkarsa ne oluru, tersten anlatıyor.Peki “hayır” çıkarsa ne olur?Ben de nedense bunu düşünüyorum.

Tırnakcıdan ne farkları var?

Türkiye'nin bölünme tehlikesi yokmuş..! Türkiye'yi “ne doğudan, ne batıdan” bölmek isteyen varmış..! Türkiye'nin beka sorunu da yokmuş… Nerden uyduruluyormuş. Paranoyaymış, safsataymış..!Türkiye'de 16 Nisan'da olacak olan sıradan bir referandummuş..! Bu sıradan referandum sonrasında “evet” çıktığında sadece Anayasa'nın 18 maddesinde değişiklik olacakmış..!Dahası, evetçilerin söylemlerini anlamak mümkün değilmiş… Çünkü altı üstü sıradan bir referandummuş..!Kemal Kılıçdaroğlu da olmasa, referandum mitinglerinde söylenecek söz yokmuş. 18 madde millete anlatılmıyormuş, üstüne üstlük referandumda sanki Türkiye'nin bekası oylanıyormuş izlenimi oluşturuluyormuş. Bu yapılamazmış..!


'Yeni Amerika' tasavvuru...

ABD'nin Suriye'de rejime ait bir üssü vurmasına herkes şaşırmış görünüyor. Batı medyasında saldırıyı, ABD'nin “dünya jandarması” rolüne dönüşü olarak yorumlayanlar oldu. Trump, ABD'yle 'soğuk savaş' yaşayan Putin'le yakın mesai içinde çalışmaya meyilli olduğunu her defasında dile getirmiş ve seçim kampanyasını da “Önce Amerika” söylemiyle sürüklemişti. Oysa Trump'ın yakın çevresinde 'savaş'ı ABD'nin varoluşsal iç krizinden çıkış yolu olarak gören epeyce isim var. Bu isimlerin en başında Trump'ın baş stratejisti Steve Bannon geliyor.Bannon'un ABD'de polemiklere yol açan ve “Beyaz Milliyetçiliği” olarak da tanımlanan “Alternatif Sağ” hareket ile bağlantılı olması, Beyaz Saray'da savaşçı bir ekibin işbaşına geldiği şeklinde yorumlandı. Trump, Bannon ve ekibinden bazı isimleri kritik görevlere atadı. Bu atamalar Amerikan medyasında hararetli tartışmalara yol açtı. Bazı tartışma başlıkları “Steve Bannon kıyametin yaklaştığına ve savaşın kaçınılmaz olduğuna inanıyor.”, “Steve Bannon 3. dünya savaşı başlatmak istiyor” şeklindeydi. Medyada Bannon, 'Yeni Amerika' tasavvuru ve 'Alternatif Sağ' hakkında ilginç bilgiler, yorumlar, iddialar yer aldı.

Kim kendisini nasıl revize edecek acaba?

Peş peşe gelen haberleri arka arkaya sıralayınca ortaya çıkan manzara gerçekten bir tuhaf. Her seçimde yaparız bunu. Seçime bir hafta kala araştırma şirketlerinin tahminlerini bir arada sunarız. Ne hikmetse bazılarının hiç yüzü kızarmaz, ertesi seçimde yine benzer numaralar içine girerler. İşte bakın, virgülüne dokunmadan aşağıya alıyorum bazı haberleri:Cumhuriyet: “Referanduma bir hafta kala, üç araştırma şirketi yöneticisi, evet ve hayır'ın neredeyse eşit olduğu tespitini yaptı. ANAR Genel Müdürü İbrahim Uslu, referandum sürecinde 'Hayır blokunun performasının daha yüksek olduğunu' söyledi. SONAR Başkanı Hakan Bayrakçı, 'Tek adam tehlikesi seçmeni etkiledi, 51 küsur oranında hayır bekliyorum' derken Murat Gezici, 'Yaptığımız araştırmada yüzde 53.3 evet, 46.7 hayır görünüyor. Aslında evetçilerin sayısı hemen hemen aynı ama sandığa gitmeyenlerin oldukça yüksek olduğu görünüyor. Türkiye'de 15 Temmuz sonrası milliyetçilik arttı. Muhalefet toplumu konsolide etmekte zayıf kaldı' diye konuştu.” (10 Nisan 2017)

#​İsmail Kılıçarslan
#Kemal Öztürk
#Hasan Öztürk
#Abdullah Muradoğlu
#Ali Saydam
7 yıl önce