|

42 yıldır kanayan yara: 12 Eylül darbesi

Hayata gözlerimi yeni açtığım yıllar olduğundan, 12 Eylül’e dair, okuduklarım, dinlediklerim, izlediklerim dışında hafızamda yer eden somut anılar, görüntüler yok denecek kadar az. 12 Eylül’ün bizzat temas edebildiğim yegâne sonucu, gecenin bir vakti penceresine çıkıp o dönemin sağ/sol çatışmasındaki sloganları atarak bütün mahalleyi uyandıran komşumuzdur ve ailesinin uyanıp onu hızla içeriye alırken duyduğu mahcubiyettir.

04:00 - 15/09/2022 Perşembe
Güncelleme: 17:37 - 14/09/2022 Çarşamba
Yeni Şafak
Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş
Demokrasiye Kara Bir Leke: 12 Eylül 1980 Darbesi
TBMM Yayınları
Eylül, 2022 / 371 sayfa
Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş Demokrasiye Kara Bir Leke: 12 Eylül 1980 Darbesi TBMM Yayınları Eylül, 2022 / 371 sayfa
GÜLCE İPEK

Hayata gözlerimi yeni açtığım yıllar olduğundan, 12 Eylül’e dair, okuduklarım, dinlediklerim, izlediklerim dışında hafızamda yer eden somut anılar, görüntüler yok denecek kadar az. 12 Eylül’ün bizzat temas edebildiğim yegâne sonucu, gecenin bir vakti penceresine çıkıp o dönemin sağ/sol çatışmasındaki sloganları atarak bütün mahalleyi uyandıran komşumuzdur ve ailesinin uyanıp onu hızla içeriye alırken duyduğu mahcubiyettir. Çocuk aklımla hep merak eder; vakitli vakitsiz penceresine çıkarak, adeta gizli bir dilde yardım çığlığı atıyor gibi, seri bir şekilde sıraladığı sloganlarla ne demek istediğini anlamaya çalışırdım. Sonraları büyüdükçe komşumuzun 12 Eylül döneminde başarılı, üniversite öğrencisi, ülkücü bir genç olduğunu ve gördüğü işkenceler sonrasında, belki hayatı boyunca o işkence günlerine hapsolacak şekilde aklını yitirdiğini anlamıştım. Mahallemizde üzerinden yıllar geçse de “12 Eylül” hiç geçmedi bu yüzden.

Yüz binlerce kişinin gözaltına alındığı ve on binlercesinin tutuklandığı, işkence ve kötü muamelenin adeta sıradanlaştığı, “asmayalım da besleyelim mi”lerin, yaşı büyütülüp asılanların normalleştiği, toplumu şoka sokup büyük bir akıl/beden/ruh tutulması yaşatan 12 Eylül Dönemi, demokrasi tarihimizde kara bir leke olarak duruyor. Tüm darbelerin olduğu gibi 12 Eylül’ün de en büyük zararı verdiği kurumların başında ise millet iradesinin tecelligahı Türkiye Büyük Millet Meclisi geliyor. 12 Eylül’de TBMM kapatılıyor, yasama yetkisi Millî Güvenlik Konseyi’ne devredilerek millet iradesine büyük bir darbe indiriliyor. Darbelerde yasama hakkı gasp edilen, hatta hain bombaların hedefi olan Meclisimiz, TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop’un talimatıyla, “unutulan darbe tekrarlanır” yaklaşımıyla darbelere ışık tutan kıymetli eserler ortaya koyuyor. Bu kapsamda TBMM son olarak, 12 Eylül 1980 Darbesi’ni ve darbeye giden süreçte toplumun suni gündemlerle darbeye nasıl hazırlandığını tüm yönleriyle genç nesillere aktarmak amacıyla, belgesel hüviyetinde bir kitap hazırladı.

DARBENİN 62. YIL DÖNÜMÜ

Siyasi tarihimizde, 27 Mayıs 1960 Darbesiyle kurulan vesayet mekanizmalarını güçlendirip derinleştirerek, demokrasinin akışını kesen en kritik halkalardan biri haline gelen 12 Eylül 1980 Darbesi’ni kapsamlı bir şekilde anlatabilmek amacıyla hazırlanan Demokrasiye Kara Bir Leke: 12 Eylül 1980 Darbesi kitabı, darbenin 42. yıldönümünde TBMM Yayınları tarafından okurla buluşturuldu. Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş’in kaleme aldığı Demokrasiye Kara Bir Leke: 12 Eylül 1980 Darbesi kitabı, 27 Mayıs Darbesi’nin 62. yıl dönümünde yine TBMM Yayınları tarafından okurla buluşturulan Demokrasiye ve Millî İradeye İlk Darbe: 27 Mayıs 1960 kitabının devamı niteliğinde. 12 Eylül’e giden süreç kronolojik bir şekilde, arşivler ve canlı tanık ifadeleri yolu ile okuyucunun istifadesine sunan kitap, dinamik kurgusu ve görselliğiyle her yaştan okura hitap etmeyi amaçlıyor. 12 Eylül ve 27 Mayıs kitaplarına, TBMM Kurumsal Web Sayfası üzerinden PDF ve E-Kitap olarak ulaşılabiliyor:
#12 Eylül
#demokrasi
#darbe
2 yıl önce