|

Bitki çayı tümöre sebep olabilir!

Günümüzde zayıflama uğruna bitkisel adı altında satılan zayıflama çaylarını içerek hayatını kaybedenlere sıkça şahit oluyoruz. Beslenme ve Diyet, Fitoterapi Uzmanı Sıla Bilgili, Yeni Şafak okurları için çok önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

Yeni Şafak
16:52 - 18/03/2016 Cuma
Güncelleme: 17:29 - 18/03/2016 Cuma
Yeni Şafak

Hastalıklarla mücadeleden bağışıklığı kuvvetlendirmeye, zayıflamadan cilt güzelliğine dek günümüzde 'doğaldır' düşüncesiyle bitkilerden medet umanların sayısı hızla artıyor. Ancak gözden kaçırılan çok kritik noktalar var! Aksi halde yapılan hatalar ciddi sorunlara hatta ölüme bile yol açabiliyor. Beslenme ve Diyet, Fitoterapi Uzmanı Sıla Bilgili, “Zayıflama çaylarının büyük bir kısmının idrar sökücü olduğunu unutmayın. Yani vücudumuza aldığımız, ihtiyaç duyduğumuz suyun, suda eriyen vitaminlerin ve minerallerin kaybına yol açıyor. Üstelik tek başına etkinliği iyi olan bir bitki, başka bitkilerle karıştırılıp çay haline getirildiği zaman zararlı hale dönüşebiliyor. Örneğin mısır püskülü, funda yaprağı, kiraz sapı karışım zayıflama çaylarında sıkça kullanılan bitkiler. Ancak bunların her biri idrar sökücü etkiye sahip olduğundan birlikte kullanıldıklarında böbrekleri yoruyor ve kanda mineral eksikliği oluşturabiliyor. İlaçla birlikte alındığında ilacın etkisini de azaltabiliyor" dedi.



Yüksek tansiyonda zararlı


Kendine has tadı ve kokusuyla doğanın şifalı baharatlarından kekik günlük hayatta sıkça tükettiğimiz bir bitki. Diyetisyen Bilgili, kekik çayının normal şartlarda idrar enfeksiyonlarında, sindirim problemlerinde, üst solunum yolu enfeksiyonlarında faydalı olmasına rağmen, yüksek tansiyon hastalarında sanılanın aksine olumsuz sonuçlar doğurabildiğini belirterek “Gündelik yaşamda çok sık kullandığımız bitki zararsızdır düşüncesinden kurtulmak gerekir" diye açıkladı.



Uzun sürede tümöre bile neden olabilir


En iyi bilinen ve en tehlikeli örnek sinemaki yaprağı çayı! Karışım zayıflama çaylarına konulan, özellikle kabızlık tedavisinde sıkça başvurulan bir çay olan sinemakinin 3 haftadan fazla tüketilmemesi gerektiğini vurgulayan Bilgili, aksi halde bağırsakta kalıcı hasara hatta uzun vadede tümörlere bile sebep olabileceği uyarısında bulundu Bilgili, ayrıca Sinemaki'nin bağırsaklarda kronik bir tembellik de ortaya çıkarabileceğini söyledi.



'% 100 doğal' ibaresi güvenli olduğunu göstermez


Bitki çaylarının üzerindeki yüzde 100 doğal ibareleri de onların tamamen zararsız ve güvenli oldukları anlamına gelmiyor. “Bu ürünlerin etiketlerinde bulunmayan bazı zararlı maddelerin de içerisine katılabileceğini unutmayın" diyen Bilgili, yapılan her reklama da inanılmaması gerektiğini belirterek, "Yasak olmasına rağmen televizyonda ve internette yayınlanan “Açlık hissini bastırır, zayıflamaya yardımcı olur. Sindirimi kolaylaştırır, ödem atmaya fayda sağlar, vücuttaki fazla yağların yakılmasına ve toksinlerin atılmasına birebir. Vücudunuzun alkali seviyesini dengeleyerek içerisindeki 17 çeşit bitki ile çeşitli hastalıklardan korunarak sağlıklı zayıflamanıza yardımcı olur" şeklindeki reklamlar aldatıcıdır, yanıltıcıdır ve kişiyi çok kötü durumlara sürükleyebilir" dedi.



Yeşil çayın da fazlası zararlı


Zayıflama çaylarının en popüleri olan yeşil çaydan örnek veren Beslenme ve Diyet, Fitoterapi Uzmanı Sıla Bilgili, yeşil çayın içeriğindeki epigallokateşin galat sayesinde metabolik hızı arttırdığına ancak aşırı tüketiminde içerisindeki kafeinden kaynaklı hipertansiyonu ve çarpıntısı olan kişileri rahatsız edebileceğine dikkat çekiyor. Hipertansiyonu ve çarpıntısı olan kişilerin yeşil çayı bir-iki fincandan fazla tüketmemesi gerektiğini söyleyen Sıla Bilgili “Bitki çaylarını aşırı tüketimden kaçınmamız gerektiği gibi, yine bazı bitkiler bazı hastalıkları olanlarda olumsuz sonuçlar yaratabilir. O nedenle bitki çayı da olsa, herhangi bir hastalığı ya da şikayeti olanların doktoruna danışmadan kullanmaması gerekir" ifadesini kullandı.



Tüketilecek zamana da dikkat


Sıla Bilgili, hazırladığımız bitki çayını ne zaman içeceğimizin de etkiyi değiştirebildiğini belirterek, örneğin çok sık tükettiğimiz ıhlamurun, demlendikten sonraki ilk 10 dakikada sakinleştirici etkisiyle kendini gösterdiğini, 10-15 dakikadan sonra göğüs yumuşatma etkisinin daha baskın olduğunu sözlerine ekledi.



Doğru yöntemle hazırlayın


Bitki çaylarının hazırlanmasında da bazı kurallara dikkat etmek gerektiğini vurgulayan Bilgili “Bitki çayı hazırlamada kullandığımız temelde 3 yöntem vardır. Bunlar, infüzyon (demleme), dekoksiyon (kaynatma) ve maserasyon ıslatma) olarak adlandırılır. Çayın hazırlanış şekli bazı bitkilerin etkisini değiştirebilir. Örneğin, kayışkıran kök ve rizomlarının demlenmesi idrar söktürücü, kaynatması idrar zorluğunu giderici; ipeka kökünün demlenmesi balgam söktürücü, kaynatması ishal kesici etki yapar. Bu demek oluyor ki, hangi bitki için hangi hazırlama yöntemini seçeceğimiz alacağımız etki için çok önemli" diye konuştu.







#Beslenme ve Diyet
#Fitoterapi Uzmanı Sıla Bilgili
8 yıl önce