Madde bağımlılığının beyindeki dopaminerjik sistemle ilgili olduğunu belirten Uzm. Dr. Şimşek, "Haz veren her davranış dopaminerjik sistemi uyarıyor. Sosyal davranışlar, yeni bir yer görme, sevgi, aşk bu sistemi aktive ediyor. Bağımlılık maddeleri en çok ödül olarak uyarır bu sistemi. O yüzden şahıs sürekli olarak dozu arttırıp madde kullanır. İnsanoğlu ödül ve haz duygularını yaşamak istiyor. Bu sistemin iyi çalışmadığı zaman bu sistemi aktivite edici bir şeylere yöneliyor" dedi.
Uyuşturucu madde kullanım yaşının giderek düştüğünü de ifade eden Uzm. Dr. Şimşek, "Yaklaşık yüzde 60-70'lik kısım 14-20 yaş aralığındaki kısmı oluşturuyor. Çocukların maddeyle karşılaşma yaşı giderek aşağı çekilmiş durumda. Ulaşılabilirlik biraz daha kolay hale gelmiş durumda. Merak ve arkadaş baskısı bu maddeyle birlikte yaratıcılığın artacağına inanma bu maddeleri kullanım olasılığını artırıyor" ifadelerini kaydetti
Hiperaktivitesi baskın olan çocuklarda madde bağımlılığına eğilimin daha çok olduğunu da kaydeden Uzm. Dr. Şimşek şöyle konuştu: "Dikkat eksikliği ve hiperaktivite ani ve hızlı karar verme, sonucunu düşünmeden yapma davranışına gidiyor. Hiperaktivite ve dikkat eksikliği devam eden bir çocukta risk artıyor ve deneme olasılığı da artıyor. Dopaminerjik sistem hiperaktiflerde biraz daha sıkıntılı. Bu sistemin biraz daha bağımlılığı arttırdığını biliyoruz. Hiperaktivitesi baskın grubun madde bağımlılığının arttığını görüyoruz. Trafik cezasına ve risk almaya daha yatkınlar hiperaktifler. Bu tarzda bir çocuğu olanlar, aile içi terapiler ve tedaviye mutlaka gidilmeli. Psikolojik destek ve spor önemli" diye konuştu.
