|

Kapan’da seyirci tarafsız kalacak

İlk uzun metraj filmi Kapan’a imza atan Seyid Çolak, Fas’ta düzenlenen 5. Uluslararası Saidia Film Festivali’nde Büyük Ödül kazandı. Çolak, filminde seyircinin kolay kolay taraf seçemeyeceği bir film yaptıklarını söylüyor.

İlker Nuri Öztürk
04:00 - 15/09/2019 Pazar
Güncelleme: 03:03 - 15/09/2019 Pazar
Yeni Şafak
Filmden bir kare
Filmden bir kare

Yönetmen Seyid Çolak’ın ilk uzun metraj filmi “Kapan” Fas’ta düzenlenen 5. Uluslararası Saidia Film Festivali’nde Büyük Ödül’ün sahibi oldu. Rusya, İspanya ve Almanya’da da festivallere katılan yapımın hikayesini sinema programcısı, ödüllü kısa filmlere sahip Seyid Çolak ile konuştuk.

İNATLARI KAYIT ALTINDA


Sinemanın, film yapmanın sizin için önemi nedir?

Yola çıkış nedenim, biriktirdiğim hikayeleri insanlarla paylaşmaktı. Bunun için çeşitli sanat dallarını denedim. Sanat icra etmek ve dişe dokunur işlere imza atmak istiyorsam feragat etmem ve bir alanda kendimi yetiştirmem gerektiğine karar verdim. Bu anlamda eğitim aldım ve kısa filmler çekmeye başladım. Hem dost hem ekip arkadaşlığı yaptığım insanlarla tanıştım. Aslında kısa film biraz da budur. Hayatınızda olan kişilerle ortaklaşa, insana dair cümleler kurmak.

Filmin yazım hikayesi hakkında bilgi verir misiniz?

Kapan aslında mekana, yani adaya göre kurgulanmış bir senaryo. Yola çıkışımız da biraz ilginç. Atlas dergisinde Mada Adası’nı okudum. Adadaki yaşam bana epey ilginç gelmişti. Çünkü göl içerisinde yaşam alanı bulunan tek ada olması ve insanların mahrumiyet bölgesinde hayatlarına inatla devam etmesi kayıt altına alınmayı hak ediyordu. Musa Ak’ın yönetmenliğini yaptığı Mada belgeselini seyrettiğimde ada bana daha yakın gelmeye başladı. Daha sonra adaya bir hikaye kurguladım. Senaryo yazım aşamasına geçmeden, daha güçlü olabilmesi için Güven Adıgüzel’le konuştum. Bir gün pidecide oturup hikayemi anlattım. Hikayeyi çok sevdiğini ve senaryoyu birlikte yazabileceğimizi söyledi. İstanbul dışında olduğu için geceleri 2 saate yakın telefon görüşmeleri yapıyorduk. O birkaç sahne yazıp bana gönderiyor, sonra onun kaldığı yerden ben devam ediyordum. TRT ortak yapımcı oldu ve yazdığımız senaryoyu hayata geçirdik. Geriye dönüp bakınca “ne güzel günler geçirmişiz” diyorum.

Kapan’daki gerilim ve yaşam mücadelesiyle seyirci nasıl bir bağ kurabilir?

Kapan tek mekanda yani bir adada geçiyor. Seyirci karakterlerle birlikte filmin başından sonuna kadar adadan çıkmıyor. Bir kıstırılmışlık duygusu hakim. Adadan gitmek isteyenlerle hayatını orada tamamlamak isteyenler arasında tuhaf bir çatışma mevcut. Daha sonra buz tutması neticesinde adaya bir kurt geliyor. Buzlar eridiği için kurt adada kalıyor. Yavrulayıp kendine yaşam alanı açmaya çabalarken karakterlerin bazıları onu uğursuz kabul ediyor. Dışarıdan gelene bakışımız, ön yargılarımızın bizi neye dönüştürebileceğini izliyoruz. Seyirci karakterlerle kolay bağ kuramayacak, mutlak iyi ve mutlak kötü kalmıyor kimse. Seyirci, kolay kolay taraf olmasın diye biraz çabaladım.

Yeni bir çalışmanız var mı?

Obruk adlı ikinci uzun metrajımızı da yine Güven Adıgüzel’le birlikte yazdık. Heyecanla yeni filmimizin hayata geçirmek için çalışıyoruz. Güven ayrıca yönetmenliğini yapacağı ilk uzun metraja hazırlanıyor. Ona da katkı yapmaya çalışacağım. İyi bir edebiyatçıdan iyi bir film seyredebileceğimizi düşünüyorum.

Friedrich yol gösterdi

  • Festival ve ödüller bir sinemacı için ne ifade ediyor?
  • Yaptığımız işin amacına ulaştığını farkedebiliyoruz. Moskova Film Festivali’nde bin 500 seyircinin karşısında ilk defa çektiğiniz bir uzun metrajı seyredecek olmak herhalde bir insanın yaşayabileceği ender anlardan biridir. Daha önce İmam Hatip stajım için hutbeye çıktığımda bu kadar heyecanlanmıştım.
  • Sinemanızı besleyen sanat dalları hangileri?
  • Edebiyat, resim, müzik diyebilirim. Özellikle Kapan’ın atmosferi için Caspar David Friedrich yol gösterdi.
#Kapan
#Seyid Çolak
#5. Uluslararası Saidia Film Festivali
#Sinema
5 yıl önce