Müezzinoğlu, Bulgaristan Sağlık Bakanı Dr. Petar Moskov ve beraberindeki heyetle, Bakırköy Prof. Dr. Mahzar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi'nde görüştü.
Heyetler arasında yapılan görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Müezzinoğlu, Bulgaristan'la Türkiye arasındaki ilişkilerin ve ortak projelerin memnuniyet verici düzeyde olduğunu söyledi.
Bakan Müezzinoğlu, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 4 milyar doları yakaladığını belirterek, "Bulgaristan'ın Ocak 2007'den bu yana Avrupa Birliği üyesi olması, bizim için ayrıca sevindirici. Bizim de AB üyeliği sürecinde Bulgaristan'ın bu anlamda yanımızda yer alması memnuniyet verici. Bulgaristan'dan gelen soydaşlarımızın bir kısmının Türkiye'de yaşaması, bir kısmının da Bulgar vatandaşı olarak orada yaşaması bir köprü görevi görüyor. Bu da ilişkilerimizin çatışmasına değil güçlenmesine vesile oluyor"' diye konuştu.
Sağlık alanında iki ülke arasında 1994'ten bu yana iş birliği anlaşması olduğunu aktaran Müezzinoğlu, şöyle devam etti:
"Bu anlaşma çerçevesinde ilişkilerimize devam ediyoruz ve geliştirmeye de gayret ediyoruz. Özellikle de aşı konusunda attığımız adımlar var. Bugünkü görüşmeden sonra, aşı konusunda, sağlık turizmi konusunda ve sağlıkta bilgi paylaşımı konusunda, 3 ayrı konuyu gündeme aldık ve her iki bakanlık olarak talimatları verdik. Bulgaristan'ın acil bir aşı ihtiyacı olduğunda, biz hemen karşılama duyarlılığı gösterdik ve hibe şeklinde ihtiyaçları karşıladık. Yine 40 bin dozluk 5'li aşı ihtiyaçları var. Onu da 1 Ekim'e kadar kendi stoklarımızı değerlendirerek, karşılamaya çalışma talimatını verdik."
Müezzinoğlu, görüşmede Suriyeli sığınmacılar konusunun da gündeme geldiğini ifade ederek, Türkiye'nin 5 yıldan beri taşıdığı ağır yükün, Bulgaristan ve Yunanistan'ı aşarak Avrupa'yı da tehdit etmeye başladığını anlattı.
Sığınmacıları tehdit olarak görmediklerini vurgulayan Müezzinoğlu, "Neticede şu anda Edirne'de bin 700 civarında, bunların yüzde 80'i Suriyeli, misafirimiz var. Bulgaristan'la bu anlamda hem kendi sınırları içinde olan Suriyeli misafirler hem de yeni gelme ihtimali olanlarla ilgili alacakları önlemleri paylaştık. Bu insanı sorunun da Avrupa Birliği ve Amerika tarafından sağlıklı değerlendirmesi konusunda hemfikir olduğumuzu ifade etmek isterim" değerlendirmesinde bulundu.
Müezzinoğlu, görüşmeden sonra Türkiye ve Bulgaristan arasında sağlık alanındaki iletişim ve projelerin geleceğe çok daha iyi yansıyacağını anlattı.
Sağlık Bakanlığı'nın Edirne üzerinden Avrupa'ya gitmek isteyen sığınmacılarla ilgili çalışmasına ilişkin soru üzerine, Müezzinoğlu, Edirne'de bakanlığın 3 bölgede merkezi olduğunu söyledi.
Bu merkezlerde acil ve ileri sağlık hizmetlerinin verildiğini vurgulayan Müezzinoğlu, "Bu aslında soruna ilave sorun gelmemesi anlamına geliyor. Temel sorun, 'Almanya şu kadar alacakmış' psikolojisiyle sokaklara ve belirsizliğe doğru dökülmesi, onların sorunların büyütüyor. Türkiye'nin göğüslemeye çalıştığı yükü, daha da zorlaştırıyor. Başbakanımızın mülteci konusundaki danışmanı şu anda Edirne'de. Onların belirsizliğe duygusal bakarak koşmaları, denizde ölmeleri, karada sıkıntıları ve felaketleri getiriyor. Türkiye'de özellikle kamplarda, çok mutlu olmasalar bile, mevcut imkanlarını yeni hayallerle zorlaştırmamalarını da söylemek isterim. Kendilerine Edirne'de gıda ve battaniye veriliyor ama neticede sokaktalar. İkna edilerek yeniden daha insanı koşullara gelmeleri lazım. Almanya mutlaka bir planlama yapacaktır. O planlama içinde yer almaları doğrudur. Onların sokaklarda ilave sorunlar yaşamalarını istemiyoruz" diye konuştu.
- "Üniversite hastanesi boyutuna taşınacak"
Müezzinoğlu, bir gazetecenin "Bakırköy Prof. Dr. Mahzar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi arazisinin satılacağı iddiaları var. Arazi satılacak mı?" şeklindeki sorusunu, şöyle yanıtladı:
"Türkiye'de ne hikmetse iş yapmayanlar, yapılan işi baltalamak gibi bir görev üstlenmişler. Bakırköy Ruh ve Akıl Hastalıkları Hastanesi bu milletin geçmişten getirdiği, güçlü vizyonu olan bir merkezdir. Bu güçlü vizyonu olan hastaneyi, vizyoner ve güçlü bir durumda taşımamız lazım. Burası Bakırköy Ruh ve Akıl Hastalıkları olarak daha modern ve daha vizyoner bir projeyle geleceğe taşınacaktır. Dolayısıyla ağaç kesmek değil, mevcut fiziksel mekanı modernizasyonlarıyla, akıl hastalarımızın en çağdaş ve en modern koşullarda tedavi olması lazım. Dolayısıyla bu dönüşümü mutlaka gerçekleştireceğiz. 'AVM, ağaç kesme, satma'... Bu ülkeye 3 kuruşluk katkıları olmayanların, katkıları engelleme gayreti olarak görüyorum. Akıl ve ruh hastalıkları hastaları için bugünkü fiziki mekanlardan daha modern ve altyapısı güçlü bir hastane olacak. Akıl hastaları AVM'de tedavi oluyorsa onları onlara havale ediyoruz. Bundan sonra bir üniversite hastanesi boyutuna taşınacak."
Bulgaristan Sağlık Bakanı Petar Moskov da Müezzinoğlu'na teşekkür ederek, son birkaç ay içerisinde iki ülkenin sağlık alanında başarılı bir çalışma modeli oluşturduğunu vurguladı.
Bugün yapılan görüşmeler sonrasında iki ülke arasında iş birliği sürecinin gelişerek devam edeceğini anlatan Moskov, şöyle devam etti:
"Birinci konumuz, aşı sorunuydu. Bu çözüldüğü için teşekkür ediyorum. Türkiye büyük bir sorunu çözmede yardımcı oldu. Ümit ediyorum bu yaptığımız aşı anlaşmasının karşılıklı yardımı olmuştur. Mülteciler konusunu da konuştuk. Bakan Bey'e, hükümet olarak söz verebileceğimiz şey; gereken aşıları gerektiği zamanda Türkiye'ye verebiliriz, bununla beraber insani bir krizi önlemeye yardımcı olmak isteriz. Sağlık turizmi ve sağlık sistemlerini idare etme konusunda, iki ülke olarak birlikte çalışabiliriz. Sayın Bakan'ın söylediği her şeyle hemfikir olduğumu bildirmek istiyorum. Türkiye'de ve İstanbul'da karşılaştıklarımdan memnuniyet duydum."
Moskov, bir gazetecinin, Avrupa'ya geçmek isteyen sığınmacılar konusunda Bulgaristan'ın ne yaptığıyla ilgili sorusu üzerine, şunları söyledi:
"Bulgaristan ve Türkiye sınırında mültecilerin sayısı artıyor. Aldığımız resmi bilgilere göre, Bulgaristan'a günlük 300-500 arasında mülteci giriyor. Şunu unutmamak lazım; ne Türkiye ne Bulgaristan bu insanların kalmak istediği son noktadır. Bulgaristan'nın yaptığı iş, iki tip kampta bunları yerleştirmek ve kaydetmek. Bulgaristan ve Yunanistan sınırından giren ve Romanya, Sırbistan sınırından çıkan mültecilerin sayısı hemen hemen aynı. Suriye'de önlem alınmazsa çok yakın zamanda biz bu sorunla baş edemeyeceğiz. Bu savaştan, terörden kaçan insanlar için daha kötü olacak. Onları kabul eden ülke bulamayacaklar. Sorunu çıktığı yerde çözmek lazım."
Toplantının sonunda Müezzinoğlu, Moskov'a üzerinde Kız Kulesi'nin figürünün bulunduğu bir tablo, Moskov ise Müezzinoğlu'na, Bulgaristan'ın tarihini anlatan kitap hediye etti.
