|

Uzmanlar uyarıyor: Karne psikolojisine dikkat

Eğitim öğretim döneminin son haftasında çocukları karne heyecanı ve tatil mutluluğu sarmışken nöropsikolog Fatma Betül Karadeniz, aileleri uyardı. Kırık karne karşısında ailelerin çocukların üzerine gitmemesi gerektiğini söyleyen Karadeniz, yaz tatilinde çocukların ödevlerle sıkıştırılmaması gerektiğini anlattı.

15:55 - 13/06/2019 Perşembe
Güncelleme: 16:30 - 13/06/2019 Perşembe
Yeni Şafak
Arşiv
Arşiv

Yaklaşık 18 milyon öğrenci hem karnelerini almanın hem de yaz tatiline girmenin heyecanını yaşıyor. Elektronik veli bilgilendirme sistemini kullanan ebeveynler için eve gelecek karnenin çok da sürpriz olmayacak. Bu yüzden çocukları kötü karneler karşısında sıkıştırmak çocuğun yaz tatilinden başka bir işe yaramaz.

Eğitim öğretim döneminin son haftasında çocukları karne heyecanı ve tatil mutluluğu sarmışken nöropsikolog Fatma Betül Karadeniz, aileleri uyardı. Kırık karneler karşısında çocuklarına karşı ailelerin dikkatli olması gerektiğini söyleyen Karadeniz, yaz tatilinde çocukların ödevlerle sıkıştırılmaması gerektiğini anlattı.


Karadeniz'in ailelerin kulağına küpe olacak tavsiyeleri ise şöyle:

"Tatil; uzun soluklu bir maratondan çıkıp, yaz mevsiminin sıcak ve okulsuz günlerine kendini bırakıvermek.. Bu, tatil zili çaldığında çocuklarımızın yüzlerindeki ifadenin belki kelimelere dökülmüş hali. Çocuklarımız, bütün bir okul döneminde, sınav hazırlıkları, ödev teslimleri, yüksek not beklentilerinin getirdiği kaygılarla savaşarak yaz tatiline ulaşıyorlar.

Tam anlamıyla sınav endeksli kurulan yaşam biçimleri, aile ilişkileri derken nefes alacak tek boşluk kalıyor: Yaz tatili. Bu dönem, çocuklarımız için okulsuz, sınavsız, notsuz bir‚ nefes alma’ dönemi biçiminde algılanırken, aileler için de acaba aynı anlama mı geliyor? Bize gelen sorulardan çoğunlukla ailelerin, yaz dönemini nasıl değerlendirecekleri ile ilgili yoğun endişeler taşıdığını görüyoruz. Çünkü okul döneminde, günlük rutini yani yatma-kalkma saatleri, öğün saatleri, ders çalışma saati belli olan bir düzenimiz var, Ancak, okul gibi zorunlu bir etkenin olmadığı günlerde, bir rutin oluşturmak tamamen ebeveynlere kalıyor. Haliyle kuracağımız düzenin, özellikle ders çalışma, eğlenme, gezme, ekran kullanımı gibi konularda nasıl bir yapısı olması gerektiğini de netleştirmek ailelere düşüyor. Bir kaç başlık altında önerilerimizi özetleyelim:

Yaz tatilinde ders çalış(tır)mak!

Yorucu bir dönemin ardından, çocuklara ders mi çalıştırılır? Konu tekrarları yaptırmadığımızda gelecek dönem düşük performans gösterirse? Bu dönem zaten kötü notlarla geldi; yaz tatilinde yatıracak mıyız yani? gibi sorular zihnimizi meşgul ederken, çocuklarımızdan beklentilerimizin ne olduğu üzerine de biraz düşünmemiz gerekiyor.

Öğrenmeyi sevmek, bir çocuğun eğitim sürecinin temel motivasyonu olduğu zaman, okul döneminde ders çalışmakta zorlanmamak, keyifle ödevlerini yapmak, yaz tatilinde de kendini geliştirecek, konu tekrarlarını, kitap okumalarını zevkle yapmak mümkün oluyor.

  • Yaz tatilleri bu duyguyu verebileceğimiz harika bir fırsat. Üzerlerinde hiç bir not, okul, başarı baskısı olmaksızın, sadece öğrenerek birlikte mutlu olabileceğiniz ortamlar hazırlamak hem çocuğunuz için, hem sizin için iyi değerlendirilmiş bir yaz dönemi demek. İlgisini çeken konuları içeren, keyifli materyaller edinin. Aynı şekilde, öğrenmekte zorlandığı konuları içeren, ilgisini çekebilecek şekilde hazırlanan materyalleri de bir çok kaynaktan edinebilirsiniz.

Okul döneminde, istemediği halde, okumak zorunda olduğu kitaplar yerine, birlikte kitapçıya giderek, sevdiği bir kaç kitabı seçmesine izin verin. Bu çalışmaların, her gün düzenli vakitlerde yapılarak, tatil rutinin bir parçası olmasını sağlayın. Unutmayın! Buradaki kilit nokta: öğrenmekten keyif almak.

Parklar, bahçeler, ormanlar: Doğaya çıkmak!

Bir araştırmaya göre, zamanımızın çocukları, bir açık hava hapishanesindeki mahkumlardan daha az dışarıya çıkıyor. Okul dönemini düşündüğümüz zaman, araştırmanın sonucuna hak vermemek mümkün değil. Okul saatleri, etütler, kurslar, evdeki çalışma rutini derken, soludukları havanın bile farkına varamadan büyüyor çocuklarımız. Yaz tatilleri, yine bu eksikliği tamamlamak için harika bir fırsat! Birlikte çıkacağınız doğa gezileri, park oyunları, akşam yürüyüşleri gibi dışarı aktivitelerinin faydaları anlatmakla bitmez. Sosyal iletişim becerileri, çevre ile ilgili kazanılan farkındalıklar, beyin aktivasyonlarının düzenlenmesi, gelecekte hatırlanmak üzere biriktirilen keyifli anılar...

Yeteneğini keşfet!

Sınav ve not odaklı eğitim dönemi yoğunluğunda , ne yazık ki çocuklarımızın yeteneklerini farketmek ve geliştirmesine katkı sağlamak da mümkün olmuyor. Ama günümüz çocukları bu bakımdan oldukça şanslı. Yeteneklerini keşfedebilecekleri imkanlar sunan ücretli-ücretsiz bir çok yaz okulu, yaz kursu veya yaz kampı seçeneği var. İlgi duyabileceğini düşündüğünüz bir spor veya hobi alanına yönlendirmek için doğru bir zaman.

Doğru Teknoloji

Zihinleri meşgul eden, dönemimiz sorunlarından biri de ekran kullanımı. Tatiller, nitelikli bir günlük rutin oluşturulmamış ailelerde TV, Bilgisayar ve Telefon kullanımının aşırı düzeyde olmasına sebep oluyor. Kontrol altına alınmadığında ise ekran bağımlılığına kadar götürebiliyor.

Sonra çocuklarımıza bu konuyla ilgili, sınırlarını çizebileceğimiz bir alan oluşturabiliriz. Günlük rutinin içinde bu detayı görmezden gelmeden, çocuklarınızın ekran kullanımına ilişkin merak ve isteklerini dikkate alarak, içeriklerini kontrol edebildiğiniz, belli saat aralıkları içerisinde değerlendirebilecekleri TV, Bilgisayar ve telefon kullanımını sağlayabilirsiniz."

#Yaz tatili
#Karne heyecanı
#karne stresi
#psikolog Fatma Betül Karadeniz
5 yıl önce