Covid-19’a karşı aşının bulunması dört gözle beklenirken vatandaşların en merak ettiği konu Türkiye'ye aşının ne zaman geleceği oldu.
İşte konuyla ilgili tüm detaylar...
KORONAVİRÜS AŞISI NE ZAMAN GELECEK?
Faz-3 çalışmaları süren Çin korona aşısı için 50 milyon doz anlaşma sağlanmıştı. Aralık ayında ise en az 10 milyon aşının temin edileceği Koca tarafından açıklandı. Ocak ayında 20 milyon, Şubat ayında 10 milyon doz aşı geleceğini ancak zamanla bu sayının da artacağını söyleyen Bakan Koca, yerli aşının nisan ve sonrasında devreye gireceğini, bu yüzden nisana kadar verebilecekleri ne kadar aşı varsa onları almaya talip olduklarını vurguladı. Bu nedenle Alman firması BioNTech’in ABD’li Phizer ortaklığında geliştirilen aşıya da olumlu baktıklarının sinyalini verdi. Koca, açıklamalarının devamında şöyle konuştu:
- ''Zannediyorum 11 Aralık’tan sonra erken dönemde yaygın bir şekilde sağlık çalışanlarından başlamak üzere Bilim Kurulumuz stratejiyi hazırlıyor, bu stratejide sağlık çalışanları başta olmak üzere kimlere nasıl yapılacağıyla ilgili bir çalışmayı zannediyorum 1 hafta 10 gün içeresinde tamamlamış olur. O durumda açık bir şekilde nasıl yapacağımızı paylaşmış oluruz.Öncelikle sağlık çalışanları; ama devamında kimlere yapılması gerektiği ile ilgili şu an Aşı Bilim Kurulumuz çalışıyor üzerinde.Bununla ilgili bir netlik oluştuğunda zaten vatandaşımızla paylaşmış olacağız.''
YERLİ KORONAVİRÜS AŞISI NE ZAMAN ÇIKACAK?
Yerli aşıda Faz 1’in 14-15 Aralık tarihinde bitmesi bekleniyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, nisan ayında Faz 3 ve yaygın kullanımına geçebileceğini söyledi.
KORONAVİRÜS AŞISI ÜCRETLİ Mİ OLACAK?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kabine Toplantısı sonrası yaptığı açıklamada da belirttiği üzere, koronavirüs aşısından hiçbir ücret alınmaması planlanıyor. Konu hakkında Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'da ücretsiz olacağını belirtti.
TOPLUMUN YÜZDE 60'I AŞILANMALI
Öte yandan uzmanlar tedbirlerle beraber toplumun yüzde 60'ı aşılandığında salgının durabileceğini söyledi. Uzmanlar maske, mesafe, el hijyeni ve yayınlanmış olan kısıtlamalara harfiyen uyulmasıyla aşının toplumun yüzde 60’ına değil yüzde 10’una bile yapılmasının salgın için bir fren görevi göreceğini ve işi yavaşlatacağını vurguluyor.
