Bir hak dostu Hacı Bayram Veli

Yeni Şafak
08:0017/06/2016, Cuma
G: 17/06/2016, Cuma
Diğer
Bir hak dostu Hacı Bayram Veli
Bir hak dostu Hacı Bayram Veli

Ramazan ayı boyunca sizlere İslam dünyasına yön vermiş kişileri tanıtmaya devam ediyoruz.Bu insandaki en değerli şeyin gönül olduğunu tüm yaşamı boyunca nakış nakış işleyen Hacı Bayram Veli'nin hikayesidir.

Hacı Bayram Veli ile ilgili olarak günümüze çok az bilgi ulaşmıştır. Hacı Bayram Velî'nin doğumu hakkında kaynaklarda farklı bilgiler yer almaktadır. Mehmed Ali Aynî, Bursalı Mehmed Tahir ve Mecdî Efendi'nin verdiği bilgilere dayanarak doğum yılının 1352 olduğunu söylemektedir. İsmi, Numan bin Ahmed, lakabı "Hacı Bayram"dır. Ankara'nın Solfasol (Zülfazıl) köyünde dünyaya geldi. Hacı Bayram Velî'nin dünyaya geldiği ev, bugün Ankara'nın Solfasol semtinde restore edilmiş olarak hala varlığını sürdürmektedir.



İlim tahsiline genç yaşta başlamış, medresede müsbet ve dini ilimleri okuyarak kendini birçok yönden yetiştirmiştir. Tasavvufa yönelmeden önce müderrislik (hocalık) yaptı.



Yrd. Doç. Dr. Hamdi İkizler'in çalışmalarında ilk müderrisliğini Ankara'daki Kara Medrese'de sonra da Bursa'daki Çelebi Sultan Mehmed Medresesi'nde yaptığı görülür.



1392 yılında Ankara'da müderrislik yaparken o sıralar Kayseri'de yerleşmiş olan Şeyh Ebû Hamidüddin Aksarayî (Somuncu Baba) davetiyle Kayseri'ye gitti. Daha sonra şeyhi ile birlikte Bursa'ya geldi ve Çelebi Sultan Mehmed Medresesi'nde müderrislik yaptı.





Bayram adı kendisine Somuncu Baba tarafından bir bayram günü karşılaştıktan sonra verilmiştir. Somuncu Baba'nın Bursa Ulu Camii'de bir Cuma gününde verdiği hutbe devrin ilim erbabı ve halk arasında büyük yankı uyandırmıştır. Bundan huzursuzluk duyan somuncu baba, Hacı Bayram Veli ile birlikte Bursa'yı terk ederek üç yıl boyunca çeşitli yerlere yolculuk yapmış, önce Şam'a sonra Medine ve Mekke'ye gidip hac vazifesini yapmıştır. 1403 yılında Anadolu'ya geri dönerek ve Aksaray'a yerleşmişlerdir.



Hacı Bayram Veli, şeyhi Ebû Hamidüddin Aksarayî vefat edinceye kadar onun yanından ayrılmamıştır. Şeyhinin vefatından sonra irşad görevi kendisine verilmiştir. Yaklaşık on sekiz sene şeyhine hizmet edip yanında manevî terbiyesini tamamladıktan sonra doğum yeri olan Ankara'ya dönmüştür.



Hacı Bayram Velî'nin Ankara'ya geri döndüğü yıllar, başta Ankara olmak üzere Anadolu'nun bir kısım olaylarla çalkalandığı bir dönemdir. Nitekim 20 Temmuz 1402 yılında Yıldırım Bayezid ile Timur arasında Ankara'nın Çubuk Ovası'nda meydana gelen Ankara Savaşı'ndan sonra galip gelen Timur, birçok âlim, şair, sanatkârı sürgüne göndermiştir.



  • Hiddet ve kin, hakîkatleri gören gözleri kör eder. Öfke, iyi düşünmeyi daraltır, yanıltır.


Günümüz akademisyen araştırmacılarından Prof. Dr. Ethem Cebecioğlu, Hacı Bayram Velî'nin tasavvufa yönelmesinin nedenleri arasında kendi yapısından kaynaklanan tasavvuf sevgisinin yanında yaşadığı dönemin sosyal, ahlakî ve siyasî bozukluklarının da önemli bir etkiye sahip olduğunu kaydetmektedir.



Hacı Bayram Velî'nin medrese mensubu olarak ilmî kariyere sahip olması, onun Anadolu insanı üzerinde önemli bir etki yapmasına yol açmıştır. Onun bu yönü, öğretilerinin hızlı yayılmasında rol oynayan önemli bir unsur olmuştur.



Hızlı şekilde yayılan öğretileri tahta yeni oturan Sultan II. Murad'ında ilgisini çekmiş ve kendisini Edirne'ye, saraya çağırmıştır.



Hacı Bayram Velî'nin Edirne'de Sultan II. Murad ile görüşmesi, sohbet etmesi ve gösterdiği manevî olgunluk, sultanın takdirini kazanmasına vesile olmuştur. Yüz yüze gerçekleşen bu görüşmeden sonra Sultan II. Murad, Hacı Bayram Velî'ye alaka göstermiş, Eski Cami' de vaaz vermesini rica etmiş, onun adına vakıflar, zâviyeler ve mahalleler kurdurarak iltifat etmiştir.



Hacı Bayram Veli Edirne'yi üçüncü ziyaretinde henüz yeni doğmuş Fatih Sultan Mehmed'i de görmüş ve kendisine dua etmiştir. Bazı kaynaklar, Hacı Bayram Velî'nin İstanbul'un fethini de bu ziyareti sırasında Fatih'in babası II. Murad'a müjdelediğini yazmışlardır.






Akşemseddin, Hacı Bayram Veli'nin yetiştirdiği önemli alimler arasında yer almaktadır.



  • Bilmek istersen seni,
  • Can içre ara canı.
  • Geç canından bul anı,
  • Sen seni bil, sen seni.

Hacı Bayram Velî'nin Anadolu üzerinde birçok yönden etkili olduğu görülmektedir. Halk arasında imece usûlü mahsül hasat ettirmesi, ilerlemiş yaşına rağmen müridleriyle beraber bizzat çalışarak el emeğiyle geçimini sağlamaya çalışması, helal kazanca önem vermesi, toplum ve devlet yöneticileri ile dönemin elitleri arasında önemli bir etki bırakmıştır.



Hacı Bayram Velî'nin Anadolu'nun bazı bölgelerinde görülen göçebe hayatını yerleşik hayata yönlendirmesi, o dönem Osmanlı Devleti'nin iç siyaseti ile sosyal ve ekonomik açıdan uygun görülen bir tutum olduğu anlaşılmaktadır. Bunun yanında kitleler üzerinde etkileri olan şahsiyetlerin devlet ve halkla birlik, beraberlik ve bütünlük içinde olmaları, toplumun huzuru ve sosyo-psikolojisi açısından da ayrı bir değeri olduğu gözden uzak tutulmamalıdır.



Hacı Bayram Velî'nin çevresindeki zenginlerden para ve mal toplayarak ihtiyaç sahibi fakirlere dağıtması, birey ve toplum açısından önemli bir sosyal faaliyettir. Bu işi bizzat kendisi yaptığı gibi müridlerine de yaptırmıştır.




  • Yandı bu gönlüm, yandı bu gönlüm,
  • Yanmada derman buldu bu gönlüm.

  • Emaneti koruyunuz.Zira din de size emanettir, beden de.



Bu yazı Karabük Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tasavvuf Bölümü öğretim görevlisi Yrd. Doç. Dr. Hamdi Kızıler'in “Osmanlılarda İlk Yerel Manevî Oluşum: Hacı Bayram Velî ve Bayramiyye Ekolünün Anadolu'ya Etkisi" isimli yazısından yaralanarak yazılmıştır.











#Hacı Bayram Veli
#Ankara
#Ramazan