Ülkemizde sinema sektörü yakın zamana kadar neredeyse televizyon dizilerinin varlığı sayesinde ayakta duruyordu. Yaz mevsimi dışında sinema namına üretim azdı. Dijital mecraların çoğalması ise sektör dinamiklerini değiştirdi. Yakın zamanda bambaşka bir durum oluşacak. Özellikle gençlerin bu yeni ortamı koklaması ve kendilerinin şekillendireceği manzaraya vakıf olması gerekli.
Bizim de sektörün genç üreticilerinin dikkatini çekeceğimiz noktalar var.
Türk sinema sektörü salgın süreci sonrası yeni bir yapılanma dönemine girdi. Dijital platformların çoğalması ile birlikte üretim çeşitliliğin artması sektrün aktif olması açısından önemli. Ancak yeni bir durum ile karşı karşıyayız. Yaz dönemi sinema filmleriyle ayakta duran, bunun dışında televizyon dizileriyle çalışan sektörün artık mevsim gözetmeksizin devam eden dijital platform içerikleri sayesinde yoğunluğu söz konusu. Bu da sektör bileşenlerinin talebi karşılamakta zorlanması manasına geliyor. Bugün bir film çekmek istediğinizde ekip oluşturmakta zorlanıyorsunuz ya da eskisine nazaran kaşeler yükselmiş durumda.
Disney+’ın da önümüzdeki haftalarda Türkiye pazarına girecek olması söz konusu durumu daha da net hale getiriyor. Netflix, Disney+, BluTv, Exxen, Gain’in başı çektiği dijital mecralara yılbaşından sonra TRT de eklenecek. Haliyle içerik üretimine başlanmış durumda. Major kanalların sayısının da 7 olduğunu düşünürsek, ekip ve ekipman noktasında sektörde bitmeyecek bir sirkülasyona girdiğimizi öngörmek zor olmuyor.
Üretimin hiç olmadığı kadar çoğalması ve sistematik olarak düzenli ilerlemesi sektr profesyonellerinin proje seçme ve kaşe yükseltmesine yol açarken, profesyonelliğe adım atacak olanların terfisinin hızlanmasına ve imkanların çoğalmasına da yol açacak. Orta ölçekli yapım firmaları için de yeni fırsatlar demek bu. Büyük firmaların genelde yabancı dijital platformlara üretim yaptığı durumda boşalan alanın dolması gerekecek. Bu da yeni firmalara ve mevcut orta ölçekli genç oluşumlara alan açılacağı manasına geliyor.
Sadece ekonomi ve sektörel somut karşılık noktasında dönüşümden söz etmiyoruz. Genç firmalara ve haliyle genç üreticilere alan açılması, dijital başta olmak üzere yayın mecralarına genç kanın girmesi demek oluyor. Eserlerin zamanın ruhuna ve diline uygunluğunun yanı sıra çoğalması, çeşitlenmesi, daha çok kişinin üretime katılması anlamına geliyor bu.
Ülkemizde en çok tartışm konusu olan başlıklardan biri iletişim fakültelerinin sayısının fazla olması buna karşılık üretim alanının dar olması ve haliyle de sektörel işsizliğin çoğalmasıdır. Bu yeni manzara dengeleri değiştirecek kadar etkili. Belki de yakın zamanda çalışn bulmakta zorluk çekilecek.
Bu ahval ve şerait içinde gençlerin ortamı doğru okuyup ona göre planlama yapması gerekli. Sektörün tanınması, dinamiklerin tanımlanması, üretim kanallarının tarif edilmesi ve pazarlama/sunum tekniklerinin uygulanarak üretim geçilmesi gerekli. Gençlere yol gösterecek kişilerin herkesten önce ortamı koklaması ve yönlendirmeleri doğru şekilde, zamanında yapması da hayati derecede mühim.
Elbette bu durumda gençlere bazı tavsiyelerde bulumak gerekiyor. Sektörü tanıyan kişilerin üzerine vazife ola bu durum, profesyonel kanallarla danışmanlık hizmeti halin de dönebilir. Yeni ortaher haliyle sektör bileşenlerinin yararına olacaktır. Gençler öncelikle yeni dili iyi okumalı. Üretimin özellikle biçimsel olarak geldiği ve varacağı nokta hedefe ulaşılabilmesi bakımından sürprizlerle dolu. Risk her zaman var. Fekat riskin doğuracağı avantajlar misliyle fazla. Üretim çeşitliliğinin artmasının en önemli göstergesi içeriklerin süresinin kısa olması. Az zamanda daha çok şey anlatabilme avantajı, bütçe meselesini de makul düzeye çekecektir. Elbette bütçeyi düşük tutmak ya da sadece öyle isteniyor diye özellikle dizilerin süresi kısa tutulmamalı. Sürenin kısalması yönetmin değişmesi manasın geliyor. Tıpkı uzun metraj ile kısa metraj filmlerin arasındaki ark gibi. İkisi farklı türdür ve tek mesele sürenin kısa tutulması değildir. Bir hedefe uzun yoldan gitmekle kısa yolu tercih etmek arasında, yolda kullanılacak araçların farklı olmasının yanı sıra kullanım süreleri ve ifade biçiminin farklı olması sonucu da oluşur.
Ekipmana ulaşmak artık kolay. Gençlerin bu meseleyi sorun olarak görmekten vazgeçmesi lazım gelir. Başarılı bir üretim için gerekli en son şey teknik imkandır. Öncelikle yeni bir fikir ya da yöntem farklılığı gerekiyor. Veya mevcudu yeniden uygularken başarılı bir yorum lazım. Bu hallolduktan sonra ekipman edinmek kolay. Ekip oluşturmak da zor değil. Tecrübelilerin gençlere güvenmesi, gençlerin de potansiyellerini fark etmesi gerekli. Basit ekipmanla sık sık deneme yapıp kendini geliştirmek gençlerin yöntemi olmalı.
Neticede yakın zamanı oluşturacak ve şekillendirecek olan gençlerdir. Gençlerin de bu durumun ve potansiyelin farkına varmaları gerekli. Üretmek için çekinmemek, daha çok deneyerek ideale ulaşmak ve yöntem çeşitlendirmek mümkün.
