|
Amerika aynı Amerika..
ABD Başkanı
Joe Biden
’ın
“Ortadoğu gezisi
”nin en çarpıcı görüntüsü Suudi Veliaht Prensi
Muhammed Bin Selman
ile yumruklarını tokuşturmasıydı. Pek şirince bir görüntüydü bu.
“Suudi Arabistan’ı parya yapacağım”
havasından çok uzak görünen Biden,
Atilla İlhan
’ın bir şiirine atıf yaparcasına “
Ben sana mecburum”
hallerindeydi. Biden’ın telefonlarına bile çıkmadığı söylenen Prens Selman ise daha çok “
işte, kuzu kuzu geldin”
havasındaydı.
ABD medyasında Biden’ın Prens Selman aynı kare içerisinde görüntü vermekten kaçınacağı belirtiliyordu. Biden, bir değil birkaç defa Prens ile poz verdi.
“Amerikan müesses nizamı
”nı temsil eden siyasi elitlere göre ABD Ortadoğu’daki petrol ve gaz zengini müttefiklerini Çin’e ve Rusya’ya doğru itekleyecek politikalardan uzak durmalıydı. Biden ise dış politikada “insan hakları” ve “demokrasi”yi öne çıkaracağını vaat etmişti. Geçen yıl ABD’nin ev sahipliği yaptığı
“Demokrasi Zirvesi”
nde Biden
“Otokrasiler- Demokrasiler”
cepheleşmesinden söz etmişti. Biden Yönetimi demokrasi ve insan hakları konusunda sicilleri bozuk birçok ülkeyi Zirve’ye davet ederek bu cepheleşmenin söylediği gibi bir cepheleşme olmadığını göstermişti o ayrı.
ABD’nin söylemleri Çin ile
“büyük güç rekabeti
”ni maskelemekten öteye geçmiyor. Jeo-politik, jeo-ekonomik rekabet diğer her şeyin önüne geçiyor. Biden Cidde’de
Kuveyt, Katar, Ürdün, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman, Irak
ve
Mısır
’ı temsil eden liderlerle bir araya geldi. Bu fotoğrafta da Biden
Prens Selman
ve
General El-Sisi
ile aynı kare içindeydi.. Irak hariç diğerleri ABD’deki sözde ‘Demokrasi Zirvesi’ne çağrılmayanlar listesindeydiler.
Biden
“Cidde Zirvesi
”nde ABD’nin Ortadoğu’dan uzak durmayacağını, “Çin” ve “
Rusya
” için bu bölgede dolduracakları bir boşluk bırakmayacaklarını söylüyordu. Biden’ın Suudiler’den bir diğer beklentisiyse petrol üretimini artırmalarıydı. Birçok Amerikalıysa, Biden’ın rezerv zengini ABD’de petrol üretimini artırmak yerine neden bunu Suudiler’den istediğini anlamıyor. Cumhuriyetçi Senatör
Rand Paul
, Pazar günü yaptığı açıklamada Biden’ın Suudiler’e yalvararak petrol arzlarını artırmalarını istemek yerine ülkede petrol üretimini artırmaya çalışması gerektiğini vurguluyordu. Paul’a göre Biden’ın yaptığı utanç vericiydi.
Biden’ın ziyaretinin ilk durağı İsrail idi. İsrail Başbakanı Y
air Lapid,
karşılama sırasında Biden’ı
“Büyük bir Siyonist
” ve “İsrail’in şimdiye kadar tanıdığı en iyi dostu” olarak takdim etti. Biden’ın yerinde Trump, Lapid’in yerinde Netanyahu olsaydı, bu sözler hiç kuşkusuz aynı tonda Trump için söylenmiş olacaktı. Biden, Trump’ın İsrail politikasını büyük ölçüde takip eden bir yaklaşım sergiledi. Trump döneminde olduğu gibi Biden döneminde de
“Batı Şeria”
başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yasa dışı yerleşimlerinin sayısı arttı.
Biden 2010’da
“ABD Başkan Yardımcısı”
sıfatıyla İsrail’e girmişti. İsrail Hükümeti, Biden İsrail’deyken yeni yasadışı yerleşimler ilân etmişti. Bu durum Obama yönetimi ile İsrail arasında gerginlik oluşturmuş idi. Bu kez Biden’ın dış politika takımı çok daha dikkatliydi. Amerikan medyasına yansıyan bilgilere göre ABD Dış İşleri Bakanlığı’ndan üst düzey bir yetkili ziyaretten önce İsrail’e giderek İsrail Hükümeti’nden Biden’ın ziyareti sırasında yasa dışı yerleşim duyurusu yapılmamasını istemiş. Yani duyuruların ertelenmesi rica edilmiş.

İsrail’in ABD politikası geleneksel olarak “İki Parti” ile eşit mesafede durmaktı. Bu mesafe Netanyahu ve Trump döneminde bozularak, İsrail ile Demokratlar arasında soğukluk yaşanmasına yol açtı. Trump ve Netanyahu gibi Lapid ile Biden da ‘iyi bir ikili’ olmak istiyor. Bu yüzden olsa gerek, Biden da yasa dışı yerleşimler konusunda tek bir söz bile etmedi.

İsrail’in yasa dışı yerleşimleri ABD’nin resmi politikasına ‘aykırı’. Tabii bu hep sözde kalan bir politika. Biden yaklaşık 50 yıldır siyasette
. Dış İşleri Komitesi’
nde Başkanlık dahil Senato’da da uzun yıllar görev yaptı. 50 yıl içinde yasa dışı yerleşimler hep yükselen bir grafik izledi. İsrail’in uluslararası hukuka karşı bu pervasızlığı ABD’nin koşulsuz desteğinden güç alıyor. Biden son gezisinde Filistin Devlet Başkanı
Mahmut Abbas
ile yaptığı görüşmede “İki devletli çözüm”den söz ettiyse de inandırıcı değildi. Özetle, ABD, bildiğiniz ABD, değişen bir şey yok
#Mahmut Abba
#ABD
#Trump
#Netanyahu
2 yıl önce
Amerika aynı Amerika..
Doğu Akdeniz’in enerji politiği açısından değeri
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir