“İklim değişikliği”yle mücadelede gelinen, daha doğrusu bir türlü gelinemeyen noktayı ele almak için İskoçya’nın Glasgow şehrinde bir zirve düzenleniyor. Bugün başlayan zirve 12 gün sürecek. Yine vaatler, taahhütler havada uçuşacak. Yıllardır durum bu minvalde seyrediyor.
“İklim krizi”nin aktörleri kapitalist ülkeler. Ancak atmosferimizdeki karbon birikmesine en az katkıda bulunan yoksul ülkelerin, “iklim krizi”nden en fazla zarar görenler olması manidar. Örnek vermek gerekirse, Afrika, dünyadaki sera gazı emisyonlarının yüzde dörtten azından sorumludur. “İklim değişikliği”nden kısa vadede en fazla etkilenecek olan kıta da, Afrika.
Kapitalist ülkeler sanayiilerinin önemli bir bölümünü Çin, Vietnam, Hindistan, Bangladeş gibi ülkelere taşıyarak “iklim değişikliği”nden kaynaklanan zararlardan kurtuluyorlar. Hem ucuz emek elde ediyorlar, hem de kirliliklerini başka ülkelerin sırtına yüklüyorlar. Böylece bir taşla iki kuş birden vurmuş oluyorlar. Ne kadar akıllılar değil mi? Zengin Avrupalılar türlü atıklarını da Somali başta olmak üzere Afrika kıyılarına doğru boşaltarak ayrıca türlü zararlar veriyorlar.