ABD’de 2020 Başkanlık seçimlerine bir yıl kalmışken Ukrayna görüşmesi yüzünden Cumhuriyetçilerin Trump’ı “feda etmeleri” çok zor görünüyor. Zira anketlere bakıldığında uzmanlara göre Trump’ın Cumhuriyetçi seçmen nezdindeki itibar ve güvenilirliği 2016 seçimlerine yakın seviyede seyrediyor olması azil soruşturmasının Trump’a yarayacağının açık işaretlerini veriyor.
Yargılama sürecinin sonucunda Senato’da oylama yapılıyor. Bu oylamada 100 sandalyeli Senato’nun üçte ikisinin (en az 67 üyenin) yargılanan ABD başkanını suçlu bulması durumunda başkan görevinden azlediliyor. 47 Demokrat ve 53 Cumhuriyetçi senatörün bulunduğu mevcut tabloda, Senato’daki 67 senatörün Trump’ı suçlu bulması neredeyse imkansız gözüküyor. Bu durum ancak, 47 Demokrat senatörün yanı sıra en az 20 Cumhuriyetçi senatörün de Trump’ı suçlu bulmasıyla mümkün olabilecek çok zor bir ihtimal. Ancak tüm bu pozitif gelişmelere rağmen Trump’un 2020 seçimlerini kazanmasının çok zor olduğu uzmanlarca ifade ediliyor. Trump Başkanlığa aday olduğu ilk seçim sürecinde varoşlarda yaşayan kesimlere Amerikan rüyasını gerçekleştireceği vadinde bulunmuştu. 2020 seçimleri için yaptırdığı araştırma ve anketlerde seçmenlerin Amerika’nın bütçesinin büyük bir bölümünün savaş kaynaklarına harcanmasından rahatsız olduğu ortaya çıkmıştı. Amerikalılar savaş bütçelerinin Amerikalıların refahı için harcanmasından yanaydılar. Trump ilk seçildiği günlerde ABD’nin Ortadoğu’ya 7 trilyon dolar harcandığını belirterek savaş lobilerini eleştirmiş ancak Pentagon ve Kongre karşısında çok kez geri adım atmıştı. Ancak Trump Pentagon ve Kongre’de Siyonist evanjelist savaş yanlısı siyaset ve bürokrasisinin etkisini kırdığı günümüzde Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna yapacağı operasyona yeşil ışık yakmıştı. Trump’un açıklamalarından terör örgütü PKK/YPG’ye 30 bin TIR yeni nesil harp araç ve gereçleri ile mühimmat gönderilmesinin ABD bütçesinde yarattığı sıkıntılar bir yana Terör örgütü ile işbirliği yapan Obama’yı da deşifre etmesi önemliydi.
Türkiye olarak Barış Pınarları Askeri harekatının gerçekleştirilmesinde üstün hizmetleri olan tüm yöneticilerimize TSK ve ÖSO’na güvenlik ve istihbarat birimlerimize kahraman Mehmetçiklerimize başarı ve zaferlerinin devamını diliyorum. Oysa iktidar karşıtı bazı kalemlerin ABD Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanının iddialarını araştırmadan köşelerine taşıyıp iktidar üzerinden ülkemizin bekasını kurtaran bu büyük zaferi bize yaşatanları eleştirenleri de kınıyorum? ABD Genelkurmay Başkanı Milley Türkiye’nin Suriye sınırında YPG/PKK kontrolündeki alanın 400 kilometrenin üzerinde olduğunu belirterek, Barış Pınarı Harekat alanının 125 kilometrelik alanı kapsadığını ve bu harekat alanı dışındaki bölgelerde SDG ismini kullanan YPG/PKK ile birlikte çalıştıklarını söylemiş. Hatta Milley Türkiye’ye ‘vurulmayacak hedefler listesi de verdiklerini eklemiş. Bu gazetecilere göre Türkiye’nin sınırlı harekatı ise ABD’nin güvenli bölgenin güneyinde ve doğusunda ‘’terör devleti’’ kurmasını önleyemezmiş!!! En doğrusu ise Suriye ile anlaşmakmış!!! Mevcut harekat ile yetinilirse Özgür Suriye Ordusuna toprak kazandırılmış olacakmış!!! ABD ile Türkiye’nin bu konuda anlaştığı belliymiş. En önemli iddia ise ABD’ye bilgi verilmeden tek bir adım atılamıyorsa, Kıbrıs Barış Harekat’ındaki gibi ikinci bir harekat yapılabilir mi imiş?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Barış Pınarı Harekatı İletişim Stratejisi Çalıştayı’nda Suriye’nin kuzeyinde yürütülen operasyona ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: 30-35 km’lik derinliğe ulaştığımızda harekat bitecek. Öncelikle Resulayn ve Tel Abyad arasındaki 120 km2’lik alana yoğunlaştık. 480 km2’lik terör koridorunu ortadan bölmüş olacağız. Ardından Ayn El Arab ve Haseke tarafını kontrol altına alacağız. Yaklaşık 30-35 km’lik bir derinliğe ineceğiz. Bunları tamamladıktan sonra harekat neticesine ulaşmış olacak.
Türkiye Başkanı Erdoğan’ın Fırat’ın doğusuna yönelik operasyonun ilk ayağını ABD ile paylaşmış olduğu Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun açıklamalarından anlaşılıyor. Operasyonun ikinci ayağının ise yalnızca Başkan Erdoğan ve bilmesi gereken devlet başkanlarının ve Türkiye’de görev alan personelin bildiği anlaşılıyor. ABD Savunma Bakanı ve Genelkurmay başkanının bile ikinci ayak operasyonlardan haberleri yok. İkinci ayak operasyonların yalnızca Türkiye’nin inisiyatifi ile planlandığı aşikar. Bu operasyon Türkiye’yi bölüp parçalayarak kardeş kavgası ve işgale zemin hazırlayan Türkiye’ye yönelik tüm Kaos planlarını yerle bir etmiştir. Bu vesileyle vatanı uğruna canını feda eden tüm şehitlerimizi rahmetle anarken gazilerimize de şifalar dilerim.
