|
Ümit Özdağ MİT Kanunu’ndan bihaber mi?

Bilindiği gibi internet sitesi Oda TV’nin Haber Müdürü Barış Terkoğlu ve haberi yapan Manisa muhabiri Hülya Kılınç eş zamanlı olarak gözaltına alınarak çıkarıldıkları mahkemede tutuklanmışlardı. Oda TV Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan ve Murat Ağırel’in ifadeye çağrılmaları sonrasında Oda TV’ye erişim mahkeme kararı ile engellendi.

Savcılık Oda TV MİT Kanunu’nun 27. maddesinin 3’üncü fıkrasına aykırı hareket ettiği için soruşturma açmıştı. Kanunun 1 ve 2. fıkrası gibi 3’üncü fıkrası da hiçbir tartışmaya zemin yaratmayacak şekilde gayet açık ve net hükümler içeriyor. Ülke güvenliği açısından “Birinci ve ikinci fıkra kapsamındaki bilgi ve belgelerin; radyo, televizyon, internet, sosyal medya, gazete, dergi, kitap ve diğer tüm medya araçları ile her türlü yazılı, görsel, işitsel ve elektronik kitle iletişim araçları vasıtasıyla yayımlanması, yayılması veya açıklanması hâlinde; 9/6/2004 tarihli ve 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 11. maddesi ile 4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu

Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’un 4’üncü ve 6’ncı maddeleri hükümlerine göre sorumlulukları belirlenenler ile bunları yayanlar hakkında üç yıldan dokuz yıla kadar hapis cezası verilir” hükmü gayet açık.

Libya’da şehit olan MİT görevlimizin kimlik bilgileri İyi Parti Milletvekili Ümit Özdağ tarafından TBMM’de yapılan bir basın açıklamasıyla medyaya servis edilmişti. TBMM Başkanı Mustafa Şentop bu konu hakkında detaylı bir açıklamayı ünlü bir gazeteciye yapmıştı. Esasen Oda TV kapatılmadan önce Ümit Özdağ da Oda TV’ye yaptığı açıklamalarda AK Parti’yi Libya şehitlerini kamuoyu ile paylaşmadıkları için suçlamış, MİT Kanunu’nu eleştirerek, MİT görevlisi Libya şehidimizin kimlik bilgilerini TBMM’de yaptığı basın toplantısında kendisinin verdiğini açıklamıştı. Bu açık itiraflar karşısında halen 21’inci Yüzyıl Enstitüsü’nün Yönetim Kurulu Başkanı olan Ümit Özdağ’ın MİT Kanunu’ndan bihaber olduğu düşünülemez. Devlete karşı açık bir meydan okuma şüphesiz var. Oda TV ile ilgili olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturması sonucunda elde edilen delillere göre; MİT şehidimizin resmi giyimli fotoğrafının kurumsal ve resmi bir platformdan ele geçirildiği, cenaze görüntülerinin ise uzak mesafeden gizli olarak çekildiği belirlenmiş… MİT mensuplarının isimlerini, ailelerini, görev yerini ve mezarının fotoğraflanması suretiyle
yayınlama suçu
işlenmişti. Ancak konuyu yakından takip eden birçok gazeteci yazar Oda TV ile ilgili olarak karanlık oda, Kontrespiyonaj, çete vs. suçlamalarında bulunmuşlardır. Savcılık soruşturmalarının hangi yöne evrileceğini şüphesiz zaman gösterecektir.

Türkiye’de Oda TV’nin kapatılması Yeniçağ ve Cumhuriyet gazeteleri yazarlarının neredeyse tamamının basın özgürlüğü üzerinden köşe yazılarında AK Parti üzerinden devleti hedef almaları, Türkiye’nin kritik süreçlerden geçtiği bu dönemde kamuoyunda derin ve sessiz bir tepkiye neden olmuştur. İstihbarat birimlerine yetki veren kanunların çiğnenmesi en gelişmiş demokratik ülkelerde bile toplum tarafından hoş karşılanmamıştır. Üstelik Türkiye’nin “Milli Güvenlik” sınırlarının İdlip’ten Libya’dan başladığı gerçeği ile yüz yüze kaldığımız, MİT’in Cumhuriyet tarihinde ilk kez Batılı istihbarat birimleriyle boy ölçüştüğü böylesine bir konjonktürde 21. Yüzyıl Enstitüsü Yönetim Kurulu Başkanı’nın alenen MİT Kanunu’nu çiğneyerek devlete meydan okuması, “Suriye’de, Libya’da ne işimiz var? İktidarın ideolojisi gereği Libya’da bile şehit veriyoruz” söylemleri bir anda okların Ümit Özdağ üzerine çevrilmesine neden olmuştur. Bu tepkinin ilk işaretleri Ümit Özdağ’ın katıldığı bir canlı yayında MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın Ümit Özdağ hakkında şok iddialar ortaya atmasıyla yaşanmıştır. Yalçın “İdlib’de Türk askeri büyük bir beka mücadelesi ve şehitler verirken televizyon ekranlarına çıkıp provokasyon yapan, toplumu kaos ve infiale sevk etmeye, Türkiye düşmanlarının lehine algı operasyonu düzenlemeye yeltenen Ümit Özdağ’ın gerçek yüzünü gösterme zamanı geldiğini” iddia ederek 8 konuda kendisini çok ağır bir şekilde suçlamıştır. Ümit Özdağ bu sorulara gülerek verdiği cevapta “İçki şişede durduğu gibi durmaz” polemiği ile soruları cevaplamamıştır.

Bir atasözümüz var Sayın Özdağ “Kazın ayağı öyle değil!” demiş atalarımız. Bu sorular canlı yayında size soruldu. Kamuoyu cevap vermenizi bekliyor. Ancak hatırlar mısınız, yaklaşık 10-12 sene önce birlikte katıldığımız bir programda ben de size aynı konuda bir soru sormuştum. Cevap vermeden programı terk etmiştiniz. İnşallah bu kez bu sorulara cevap verirsiniz!

#MİT
#Semih Yalçın
#MHP
#Libya
#Suriye
#Ümit Özdağ
4 years ago
Ümit Özdağ MİT Kanunu’ndan bihaber mi?
“HDP artık Kürdi bir hareket değil”
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü