Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile Avrupa ülkelerinin en önemli meselesi şüphesiz enerji arz güvenliği oldu.
Avrupa ülkeleri ile Rusya arasında başlayan ekonomik yaptırım savaşında, Avrupa
ülkeleri
finansal tedbirlere başvururken, Rusya’nın elindeki en
önemli ve stratejik araç
ise enerji, özellikle de doğalgaz oldu.
Avrupa
ülk
elerinin son
yıllarda Rusya’ya yüksek oranda bağımlılıklarının artması Rusya’yı hem siyasi olarak hem de artan doğalgaz fiyatları nedeniyle ekonomik olarak güçlendirdi. Çünkü, savaş ortamında bile tüm Avrupa ülkeleri Rusya’dan doğalgaz almak zorunda kaldı.
Hem de çok yüksek fiyatlardan.
Rusya, yaptırımların etkisini daha da artırmak
için doğalgaz ödemelerini Ruble ile
gerçekleştirmeyen
Polonya, Bulgaristan, Finlandiya, Hollanda ve Avrupalı bazı şirketlere doğalgaz sevkiyatlarını kesmeye kadar gitti.
Hatta, Rusya, en büyük doğalgaz alıcısı olan Almanya’ya doğalgaz taşıyan Kuzey Akım 1 boru hattının onarımı için
yaptırımlar nedeniyle ekipman onarımının zorlaştığını öne sürerek doğalgaz sevkiyatını da azaltmıştı.
KIŞ AYLARI YAKLAŞIRKEN STRES ARTMAYA DEVAM EDİYOR
KIŞ AYLARI YAKLAŞIRKEN STRES ARTMAYA DEVAM EDİYOR
Doğalgaz meselesi, Avrupa ve Rusya arasındaki anlaşmazlığın tam merkezinde bulunuyor.
Bu nedenle, kış
ayları yaklaşırken Avrupa’nın en önemli
gündemi
enerji krizi ile karşılaşmamak için alınacak önlemlerdir.
Avrupa ülkeleri bir yandan doğalgazda olası meydana gelecek kesintiler için farklı kaynak ülkelerden
sınırlı olan doğalgaz
depolarını doldururken, diğer yandan tasarruf ve kesintiler ile enerji tüketimlerini azaltma çabasındalar.
Her ülkenin aldığı ve alacağı önlemler farklı olsa da enerji tüketimini azaltacak önlemlerin ülkede hayat standardını, üretimi ve daha bir çok alanı ve kesimi olumsuz etkileyeceği açıktır.
ENERJİ TÜKETİMİ VE ÜRETİM ARASINDAKİ İLİŞKİ
ENERJİ TÜKETİMİ VE ÜRETİM ARASINDAKİ İLİŞKİ
Enerji tüketimini azaltacak önlemler ya da enerji tasarrufu tedbirlerinin olumsuz etkileyeceği en önemli
gösterge
ülkedeki üretimdir
. Zaten, artan enflasyon nedeniyle merkez bankalarının faizleri arttırma kararları var. Bu faiz artışları ekonomide durgunluğu tetikleyen önemli bir husus iken, enerji tüketiminin azaltılması için alınan tedbirlerin ekonomik büyümeyi ve dolayısıyla GSHY’yi daha da olumsuz etkileyeceği açıktır.
Enerji literatüründe de enerji
tüketimi ile GSYH arasında şöyle
bulgular var:
Özellikle gelişmiş ülkelerde GSYH büyük olduğu için ve bu yüksek GSYH yüksek kişi başı gelir anlamına gelmektedir.
Bu nedenle, gelişmiş
ülkelerdeki hayat
standardındaki
yüksek
seviye bu ülkelerin daha çok enerji tüketeceği anlamına gelmektedir.
Dolayısıyla, ekonomik durgunluk ile GSYH’de meydana gelen düşüş daha az enerji tüketimi, bu da daha düşük GSYH ve daha
düşük kişi başı gelir olarak ortaya çıkmaktadır.
En önemlisi de enerji fiyatlarının fahiş seviyelere çıkması ve yüksek fiyatlar toplumda huzursuzluğa ve enerji tüketimi yüksek olan bir çok sektörün bağlı olduğu sanayinin zor günler geçirmesine, dolayısıyla istihdamın zayıflamasına sebep olacaktır.
Sonuç olarak, enerji meselesinin bu kadar önemli olması nedeniyle, orta ve uzun dönemde enerji arz güvenliğini sağlayacak tedbirlerin alınması hayati derecede önemli hale geldi.
#GSYH
#Avrupa
#Rusya
#Ukrayna
2 yıl önce
Avrupa’da enerji krizi ve önlemleri
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…
Riyakâr Bey ile ‘Yamyam’ Biraderler
