|
Ermeni açılımına devam
Papa Vatikan'dan soykırım diye bağırıyor, Avrupa Parlamentosu da Brüksel'de. Her yıl olduğu gibi yine soykırım iddiaları gündeme geliyor. Türklerin Ermenilere soykırım yaptığı ve dolayısıyla bunun onanması isteniyor. Bunun karşısında yeniden seferber oluyoruz. Siyasal partiler ortak bir tutum içinde cevaplar veriyor. HDP, soykırım siyasetine göz kırpıyor. Kimi siyasetçilerimiz de kabadayı havalarla cevap yetiştiriyor. Bazı yöneticiler işi Papa'yı İslam'a davet etmeye kadar vardırıyor. Aslında Türkiye de soykırım tartışmalarına dahil edilmiş oluyor. Ancak Türkiye'nin bu iddiaya verdiği tepkiler oldukça aşina olduğumuz refleksleri yansıtıyor. Öteden beri süregelen reflekslerdir bunlar. Ermenilerin de katliamlar yaptığı, hatta en çok Müslümanlar ve Türklerden insan öldüğü, tarihin siyasete alet edilemeyeceği, Batı'nın Türkiye'ye karşı olduğu…

Ermeni meselesine ilişkin bu klasik tezler, büyük ölçüde resmi ideolojiyle bütünleşiyor. Hatta buna bir de Azerbaycan'ın Ermenistan ile ilişkileri ekleniyor. Ermenilerle ilgili siyasetleri Azerbaycan üzerinden okuyoruz. Nitekim bunu aşmaya yönelen tutumları Türkiye attığı zaman Azeri vekillerin Türkiye'de yaptıkları eylemlerle karşılaştı. Aslında Ermeni meselesine ilişkin bu klasik tezler, hiçbir açılım getirmiyor. Sadece Türklerin Türklere propagandasını içeriyor. Diaspora Ermenilerin de kendilerini daha fazla Ermeni hissetmelerini.

Ak Parti iktidarı boyunca bu eski Türkiye reflekslerini aşan önemli tutumlara yöneldi. Ermenilerle ilgili bir dizi açılımlar ortaya koydu. Hrant Dink'in cenazesine, kilisedeki ayinine üst düzeyde katıldı, Akdamar Kilisesi'ni ayine açtı, vakıf mallarını iade etti. Ermenilerle ilgili tartışmalar kamuoyunda özgürce yapılmaya başlandı. Eskiden soykırım adını kullanan ve büyük yasaklarla karşılaşan aydınlar ve akademisyenler bugün oldukça serbest bir tartışma imkanına sahip bulunuyorlar. Türkiye'nin demokratik açılım kapsamında çeşitli azınlıklara haklarını iade ederken Ermeniler de bundan yararlandılar. Hatta Ermenistan ve Türkiye arasında çok yoğun görüşmeler başladı. Cumhurbaşkanlığı nezdinde ziyaretler gerçekleşti. Abdullah Gül Ermenistan Cumhurbaşkanı'yla görüşmeler yaptı. Toplumsal algının pozitif değişimi için maçlar düzenlendi. Erdoğan taziyelerde bulundu, Davutoğlu Osmanlı Ermenilerine pasaport vermeyi gündeme getirdi. Bütün bunlar Yeni Türkiye arayışının Ermeni meselesine yansıyışıydı.

Son iki yıl içinde Türkiye AB ve ABD ile belli mesafeler içine girdi. Yeniden içe dönük bir dil kullanmaya yöneldi. Demokratik Açılım büyük ölçüde Çözüm Süreci etrafında tekleşmeye başladı. Elbette Arap Baharı ile beraber Batı tarafından yalnız bırakılmıştık ve Türkiye de hayal kırıklığına uğramıştı. Suriye meselesinde ve demokrasinin İslam dünyasında yerleşmesi konusundaki hevesimizin Batı tarafından karşılıksız bırakılmasıyla beraber Batı Türkiye ilişkileri daha da soğudu. Şimdi Batı Ermenilere soykırım yapıldığı tezini Türkiye'nin önüne koyuyor. Böylece Türkiye hesaba çekiliyor. Tarih, sadece Türkler üzerinden giderek yargılanıyor. Çünkü Balkanlar ve Kafkaslarda aynı yüzyılda milyonlarca insanın ölümle sonuçlanmasına yol açan Türk/Müslüman tehcirleri görmezden geliniyor. Kimse bu devletlere neden soykırım yaptın demiyor.

Bütün bunlar, Türkiye'nin sürdürdüğü Ermeni açılımından uzaklaştığını gösteriyor. Daha doğrusu, Türkiye yeniden klasik söylemlerine yöneliyor. Bu açıdan Ak Parti, CHP ve MHP'ye mi yaklaşıyor sorusunu gündeme getiriyor? Çünkü muhalefet partilerinin Ermeni meselesine ilişkin görüşleri eski Türkiye görüşü olarak hep devam etti. Yani “Ermeniler bizi daha çok kesti, Batı zaten bize karşı, Ermenileri Türklere karşı kullanıyorlar vs.” Bu yaklaşımları yeni cesur adımlarla farklılaştıran sadece Ak Parti'ydi. Ak Parti, Yeni Türkiye'yi bütün alanlarda temsil etmekle yükümlü. Bu nedenle ne soykırım tezlerine itibar etmeli ne de bunlara verilen eski Türkiye tezlerine.
#ermeni açılımı
#Avrupa Parlamentosu
#balkanlar
#papa
9 yıl önce
Ermeni açılımına devam
Tuğlaları üst üste koymak tekrar değil, tesistir
Orta gelirli konut kampanyasından yararlanabilir mi?
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’