CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun köstebekleri aracılığıyla hükümetin hazırlıklarına ilişkin konularda ön alıcı açıklamalarına 5-6 aydır tanık oluyoruz. Memurlara 3600 ek gösterge, KYK faizleriyle icralık bazı borçların silinmesi gibi icraatların Kılıçdaroğlu sayesinde yapıldığını savunan CHP’liler, EYT için de aynı tezi savundu.

Sadece CHP’liler değil, bizzat Kemal Kılıçdaoğlu, ‘Loading’ yazılı kâğıtla kamera karşısına geçip, hükümetin icraatlarının kendisi sayesinde yapıldığını ima etti.

EYT ile ilgili kararın Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ilân edilmesinin ardından sosyal medyada harekete geçen CHP trolleri olayı daha da ileri taşıdı.

- “KYK borçlarını sildirdi,

- Taşeronu kadroya geçirtti,

- Ek göstergeyi verdirdi,

- Emekliye bayram ikramiyesini sağladı,

- TRT payını kaldırttı,

- Okulda ücretsiz yemek sorununu çözdü,

- Şimdi de EYT’liler haklarına kavuştu,

- Teşekkürler Kılıçdaroğlu!”

gibi paylaşımlar yapıldı.

CHP MUHALEFETTE OLMASAYDI BUNLAR GERÇEKLEŞTİRİLEMEZDİ

- Doğrusu, eksik yazılmış… AK Parti döneminde yapılan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sosyal medya hesabından 254 paylaşımla dile getirdiği bütün icraatlar, CHP’nin muhalefette olması sayesinde yapıldı.

- Kızılelma, Anka, Togg, Çanakkale Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Marmaray, Avrasya Tüneli, Yusufeli Barajı, nükleer enerji santrali, İstanbul Havalimanı, hızlı tren gibi daha nice devasa eser, Kılıçdaroğlu muhalefette olmasaydı yapılamazdı.

- Suriye’de yapılan Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı harekâtları, CHP’nin muhalefeti olmasaydı gerçekleştirilemezdi.

- Karadeniz’de doğal gazın keşfedilip karaya çıkartılması, Doğu Akdeniz’de haklarımızı teminat altına alan Libya ile anlaşma, CHP muhalefet olmasaydı başarılamazdı.

- Dünyanın endişe ile izlediği Rusya-Ukrayna gerilimi konusunda Türkiye’nin arabulucu rol oynaması, Kılıçdaroğlu muhalefette olmasaydı düşünülemezdi.

- Tahıl koridorunun açılması, Türkiye’nin enerjide merkez olması, CHP’nin muhalefette olması sayesinde gerçekleşti.

CHP’NİN MUHALEFETTE OLMASINA BORÇLUYUZ!

Bir düşünün… Bu süreçlerde Kılıçdaroğlu kazayla iktidar ortağı olsaydı bütün bunlar başarılabilir miydi? Türkiye’nin elde ettiği başarıların tamamını CHP’nin iktidar değil, muhalefette olmasına borçluyuz.

Bunlar siyasetin konusu… Ancak bir konuda Kemal Kılıçdaroğlu’nun hakkı yenemez. 17-25 Aralık sürecinde Kemal Bey olmasaydı, FETÖ ile mücadele edilemezdi. Latife yapmıyorum, gerçekten böyle düşünüyorum.

Pensilvanya’da yaşayan örgütün elebaşı Fetullah Gülen’i yarım asır bu millete dini hassasiyetleri yüksek birisi imiş gibi sundular. 12 Mart darbesinden sonra sözde Müslüman değerleri savunduğu için tutuklanmış, 12 Eylül darbesinden sonra sözde Hocaefendi olduğu için aranıyormuş.

1986 yılında TSK’daki soru çalma soruşturmasında “Dinci Fetullah’ın Talebeleri” denilmiş. 1991 yılında Polis Akademisi’ndeki soruşturmada “Devletin anayasasını ortadan kaldırarak şeriat getirecek” iddiasında bulunulmuş. Hatta Amerika’ya yerleşmeden önce “irticacı” diye soruşturma açılmış...

Ama 17-25 Aralık sürecinde Kemal Bey’in duruşu sayesinde Fetullah’ın İslâm ile Müslümanlıkla bir alakası olmadığını öğrendik. Kılıçdaroğlu, “Vurun bu dincilerin kellesini” deyip, FETÖ’nün yanında durmasaydı, Anadolu’nun saf Müslümanları Fetullahçı hainleri hâlâ Müslüman bilecekti.

Diğer icraatlarda Kemal Kılıçdaroğlu’nun payı var mı, yok mu bilmiyorum. Ama Fetullahçıların gerçek yüzünün ortaya çıkmasında büyük bir katkısının olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.