|
Sorunu İslam dünyası çözebilir

Paris’teki karikatür krizi bir sonuç sadece. Batı her zaman sonucu tartışır, nedeni değil. El Kaideyi tartışır ama ABD’nin Afganistan’ı taş devrine neden çevirdiğini tartışmaz. İŞİD’i tartışır ama Şiilik yapan Esed ve Maliki’yi iktidarda tutmanın bedelini tartışmaz. 12 Karikatüristin öldürülmesini tartışır ama İslam’a ve kutsal değerlerine hakaret etmenin düşünce özgürlüğü olmadığını tartışmaz. Batı mantalitesi böyle çalışır, o yüzden de tüm dünya onların neden olduğu sorunlarla boğuşuyor.

Batı sorun çözemez, üretir

Dünyanın içinde bulunduğu krizleri artık Batılı ülkelerin çözebilmesi mümkün değil. Bırakın sorun çözmeyi, her defasında hayatımızı perişan eden yeni krizler ve sorunlar üretiyor. Fransa kimseyi dinlemeden Libya’yı bombaladı, Kaddafi’yi linç ettirdi, iç savaşa ve ülkenin parçalanmasına neden oldu. Bu tutuma kızan Rusya, Suriye’de Esed’i inatla destekledi, Ukrayna’ya girdi, Kırım’ı ilhak etti. Şimdi karşılıklı yaptırımlarla dünya ekonomisini sarsmaya başladılar. Her şeye kendi çıkarı, kazancı ve sömürü mantığı ile bakan bir zihinden ne çözümü bekleyebiliriz.

Ama adaletsiz olan şey, bu sorunların neden olduğu krizlerin ve kaosun hep bizim topraklarımızda yaşanmasıdır. Dünyada savaş ve terörün yaşandığı ülkelerin yüzde 80’i İslam ülkesidir. Afrika’da, Ortadoğu’da, Asya’da nerede bir kriz ve savaş varsa bilin ki orada bir Müslüman nüfus vardır. Nerede kitlesel ölümler, katliam ve sürgün varsa bilin ki onlar Müslümanlardır. Bu dünyada ölen de öldüren de Müslüman olduğu sürece Batı hiçbir zaman müdahale etmez.

Tüm bu nedenlerden dolayı dünyadaki savaşların ve terörün neden olduğu sorunu biz çözebiliriz, İslam dünyası. Sorunu biz çözeriz derken, Batılı ülkelerin iddia etiği gibi, suçlu olduğumuz için biz çözmeliyiz anlamında söylemiyorum. Türkiye’de ve diğer İslam ülkelerinde kimliğini ve ruhunu kaybetmiş bazı Batı hayranı aydınların tezi de Batılı siyasetçilerle aynı: Terörü İslam ülkeleri üretti, onlar çözsün. İşte buna fotoğrafın tamamını göremeyen, nedeni değil de, sonucu tartışan cehalet denir ki, bu cehaletle hiçbir sorun çözülemez. Bu yüzden İslam dünyası insanlığın selameti ve huzuru için dünyanın yaşadığı sorunlara çözümler üretmelidir.

İslam dünyası İkİ kutup arasında sıkıştı

İslam dünyası şu anda İran’ın liderlik ettiği Şiilik ve Suudi Arabistan’ın öncülük ettiği Vahabilik/Selefilik mezhepleri arasında sıkışıp kaldı. Mezhep taassubu Suriye’de, Irak’ta, Yemen’de sıcak savaşa, Lübnan, Pakistan, Bahreyn gibi ülkelerde krize ve kaosa dönüştü. Bugün tüm Batı medyasında büyük bir şehvetle yayınlanan kafa kesme görüntülerinin sahibi IŞİD, El Kaide gibi örgütler, bu kaos ortamında İstihbarat birimleri tarafından beslendi ve büyütüldü.

Mısır’daki darbeden sonra siyasi kutuplaşma ve ayrışma daha da arttı. İslam İşbirliği Teşkilatı, Arap Ligi gibi İslam ülkelerinin kuruduğu hiçbir uluslara arası kurumda kararlar alınamıyor, ortak hareket edilemiyor. Ekonomik ilişkiler zayıfladı, medyada karşılıklı savaşlar açıldı.

İslam dünyası iki mezhep çekişmesi yüzünden neredeyse kitlendi.

Kim çözüm üretecek?

İslam dünyasındaki bu parçalanmışlık ve kargaşa siyasidir. Siyaseten çizilmiş sınırlar ve bölünmüşlük, aslında toplumda ve gerçek Müslüman düşünürler arasında bu kadar yaygın değildir. Suudi Arabistan ve İran’ın ürettiği mezhep taassubu, onların toplumlarında bile bu kadar şiddetle görülmez. Türkiye’yi izole etmek için uğraşan bu iki merkez ve uydu ülkelerinde hala İstanbul aşkı, Osmanlı sevgisi dipdiridir.

İslam ümmeti tabanda birliktir, kardeştir. Hangi ülkenin sokağına gitseniz ümmetin derdini konuşan Müslümanlar görürsünüz. Her camide ümmetin selameti ve huzuru için dua ediliyor hala.

Bize bir fikir ve düşünce çıkışı gerek

Siyasi otoritelerin tıkandığı, çözüm üretme niyetleri olmadığı görülüyor. Bugün tüm dünyada İslam adına cinayetler işlenirken, İslam algısı perişan edilirken, İslam ülkelerinin liderlerinden sağlıklı bir çıkış ve tepki göremedik hala.

Bize yürekli fikir adamları, düşün insanları, ilim adamları, alimler gerek. Sivil, derdi olan, davası olan, mezhepçiliğin her türlüsüne karşı çıkan, ümmetin birliğini savunan, bilge ve hikmet sahibi Müslüman yürekler lazım bize. Kim olursa olsun masum insanların öldürülmesine karşı çıkan, Batının huzursuzluğuna bile çözüm üretecek, İnsanlığa yeniden İslam’ın bir barış dini, bir huzur dini, bir kurtuluş dini olduğunu anlatacak münevverler lazım bize.

Ümmetin birliği her Müslümanın kendisinden geçer ve sorumludur. Bir kıpırdanış lazım bize, bir hareket lazım. Gerisini Allah (cc) getirecektir.

Twitter.com/kemalozturk2020
#Paris
#ABD
#İŞİD
#Esed
9 yıl önce
Sorunu İslam dünyası çözebilir
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak
Târihin doğru yerinde durmak