|
Schuster keyif verir

Lider orta saha oyuncularının azalması futbolun kanayan yarası. Geçmişte bu işi üstlenen çok büyük yıldızlar vardı. Platini bu işi hem Juventus hem de Fransa Milli Takımı''nda başarıyla yapmıştı. Yine Maradona, 1990 yılında Napoli''yi adeta tek başına şampiyon yapmıştı ve yine Arjantin''i 1986''da dünyanın en büyüğü olarak ilan eden oyuncuydu. İleriye dönük orta saha oyuncusu olarak futbol dünyasına damga vuran oyuncular arasında ilk aklıma gelenler Savicevic, Baggio ve Matthaeus. Tabii ki son olarak hem Juventus, hem Real Madrid hem de Fransa Milli Takımı''na büyük kupaları kazandıran Zinedine Zidane akıllara kazınmıştı.

Ama en az bu oyuncular kadar yetenekli bir oyuncu maalesef bir Dünya Kupası ve Şampiyon Kulüpler Kupası''nı kazanamadan sessiz bir şekilde futbolu bırakmıştı. Bu futbolcu Bernd Schuster''di. Almanya''da bir güneş gibi doğdu ve inanılmaz işler yaptı. Alman Milli Takımı''nı çalıştıran Juup Derwall ve yine takım arkadaşı Paul Breitner''le sorunlar yaşadığı için takımdan uzaklaştırıldı. 24 yaşında milli takıma nokta koymak onun için artık bir Dünya Kupası''nı ellerine alma hayallerini bitiriyordu.

1980 yılında Barcelona formasıyla adım attığı İspanya Ligi''ne Real Madrid ve Atletico Madrid formalarını giydikten sonra 1993''te veda etmesi kolay iş değil. Üstelik bu takımların her birinin kendi aralarında büyük rakipler olması onun ne kadar cesur adımlar attığını göstergesiydi. Schuster, John Toschack''ın çalıştırdığı ve 108 gol atıp İspanya Ligi''de bir rekor kırarak şampiyon olan Real Madrid''in orta alanında inanılmaz bir performans sergilemişti. Sonrası 3 yıllık Leverkusen macerasından sonra futbola nokta koydu.

Evet; Schuster, FIFA tarafından yüzyılın en büyük takımı Real Madrid''e bu kez teknik patron olarak döndü. Hem de Fabio Capello gibi bir devin takımını şampiyon yapıp kovulmasından sonra böyle bir görevi teslim aldı. Schuster sürekli ofansı düşünen bir oyun tarzına sahip bir oyuncuydu. Zaten Real Madrid''e imza attıktan sonra yaptığı ilk röportajında ilk icraat olarak oyunculara sahada sınırsız serbestlik vereceğini söyledi ve ekledi: ìBenim için en önemli şey iyi oynamak. Çünkü benim oynadığım dönemde Real Madrid çok iyi bir futbol oynuyorduî

Defansif bir futbol mantalitesine sahip olan Capello''nun renksiz oyun yapısından sonra Schuster''li Real Madrid''in çok keyif veren bir futbol sergileyeceği ortada. Schuster, Real Madrid''in kendisinin de oynadığı dönemde üst üste 5 yıl şampiyon olduğunu ancak bir türlü o zamanlar Şampiyonlar Kulüpler Kupası''nda başarılı olamadıklarını söylüyor. Bunun nedeni olarak Sacchi''li Milan''ın ortalığı kasıp kavurduğundan bu nedenle başarılı olamadıklarından yakınıyor. Milan geçen yılın Şampiyonlar Ligi şampiyonu olmasına karşın, o dönemdeki kadar istikrarlı değil. Milan, Schuster''in yine başını ağartacak takımlar arasında ancak bu kez futbolcuğunda yapamadığını teknik adam olarak Real Madrid''te yapabilir. Beyaz Şimşekler''i 10. kez Avrupa şampiyonu yaparsa, tarihin önemli sayfalarına ismini yazdırarak kendisini de ispatlamış olur.

Getafe için de ayrı bir parantez açmak istiyorum. Schuster''le çok başarılı bir sezon geçirdiler ve Alman hocanın gitmesiyle birlikte yine Barcelona ve Real Madrid''te büyük başarılara imza atan Michael Laudrup''u takımın başına getirdiler. Laudrup da futbolda çok önemli bir isimdi. Bakarsınız Laudrup bu yıl İspanya Ligi''nde istediklerini yapar ve kim bilir bakarsınız gelecek sezon Barcelona''nın başına geçer. Bu gerçekleşirse Getafe iki yeni büyük teknik adamı futbol dünyasına sunmanın haklı gururunu yaşayacak.

17 yıl önce
Schuster keyif verir
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’