Tarih boyunca yüzlerce savaş görmüş milletiz. Kazandıklarımız var, kaybettikle-rimiz var. Son büyük savaşımız yüz yıl önceydi.

Ülkemizi işgale gelenleri defetmiş, bağımsız-lığımızı kazanmıştık.

Arada Kıbrıs Harekâtı var tabii. Önemsiz gören yanılır. Sonuç itibariyle etkisi ve bedeli büyük olmuştur.

Aynı zamanda son otuz yıldır güney sınırımız ve ötesinde yapılan harekât silsilesi, ordumuzun tecrübesini yükseltti, dünyanın en tecrübeli ordusu hâline getirdi.

Yunanistan bir vakittir şımarıklık dozunu artırdı.

Saldırganlık da had safhada.

Her gün bir adım daha atmak, duvara bir tuğla daha eklemek için çalışıyor.

En son, S300 füzeleri uçaklarımızı hedef alarak kilitlendi.

*

ABD Yunanistan’da dört üs daha kuracakmış. Her tarafı Amerikan üssüyle kaplandı. Bu gidişle Yunanistan’a tarım yapacak toprak kalmayacak. Oturmak için ev yapmak isteyen arsa bulmakta zorlanacak, bulursa sevinecek.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın ifadesiyle Yunanistan’ı maşa olarak kullanmakta olanların arzusu, Türkiye ile savaşa tutuşturmak.

Bizim Yunanistan’la savaşmak gibi bir niyetimiz olmadığı, devletin en üst seviyesindendefalarca açıklandı.

*

Batı aklı, her zaman doğru ve isabetli olamıyor. Rusya’yı zora sokmak için Ukrayna savaşını fazlasıyla arzu ettiler ama Avrupa daha fazla sıkıntıya girdi.

Ukrayna’da çatışmalar başladığında, birkaç hafta içinde biteceğini düşünmüştük. Altı ay geçti, bitecek gibi görünmüyor.

Ukraynalı bir arkadaşa sorduk. Bakın neler söyledi:

Savaş kolay kolay bitmez. Çünkü kimse savaşın bitmesini istemiyor.

Ortada bir savaş ticareti var ve bundan nemalananlar, savaşın devam etmesinden yana.

Cephedeki askere 3 bin 500 - 4 bin Avro maaş ödeniyor.

Tahıl koridoru açıldıktan sonra buğday fiyatı yükseldi.

Doğalgazı savaştan önce 520-560 dolara satan Rusya, şimdi 1700-1800 dolar istiyor.

*

Avrupa’da korku var, tedirginlik var ama Ukrayna’ya destek olmaya devam ediyor.

Rusya’nın ciddi anlamda yüklendiğini söyleyemeyiz.

Ruslar diyor ki, “Avrupa altmış yıl refah içinde yaşadı, sefa sürdü. Bu düzen değişecek.”

Bazı Avrupa ülkelerinde Ukraynalı sığınmacılara kişi başı 380 Avro ödeniyor. Mesela Bulgaristan… Almanya gibi maddi durumu daha iyi olan ülkelerde ise 500 Avroya kadar çıkıyor.

Barınma ve beslenme bedava.

*

Avrupa bu yükü fazla çekemez. Bir yerde patlar.

Belki de Rusya savaşı uzatarak, Avrupa’ya verdiği gazı keserek buna oynuyor.

Buna büyük bir savaş diyemeyiz. Füzeler atılıyor, binalar yıkılıyor, insanlar ölüyor ama hafif ölçekli seyrediyor. Rusya bütün ağırlığını ortaya koysa çoktan biterdi.

Savaş Ukrayna’nın doğusunda. Batı kesiminde normal hayat devam ediyor.

Batı Rus oligarkların hesaplarına ve mal varlıklarına el koydu ama bu tek yönlü değil, karşılıklı. Putin de Rusya’da yatırımları olan Batılıların mallarına ve hesaplarına el koydu.

ABD ve Avrupa’nın desteği tek yönlü değil. Silah ve cephane yanında maddî destek de önemli.

*

Ukrayna’da polis savaştan önce 7 bin 500 Grivna aylık alırdı.

Bu da 300-350 dolar civarındaydı. Şimdi polislere 3500 Avro ödeniyor.

Öğretmenler salgın dönemindeki gibi uzaktan eğitime devam ediyorlar ve 49 bin Grivna maaş alıyorlar. Bu da 25 bin TL civarında.

Ukrayna’nın batı bölgesine tek füze atılmadı. Fakat Avrupa’ya giden Ukraynalıların hepsi savaşın ateşli şekilde sürdüğü doğu bölgesinden değil. Gidenlerin yarısı batı bölgesinden. Belki fazlası.

Ukraynalı arkadaşın tespitleri bu şekilde.

Anlaşılan “ölen ölür, kalan sağlar bizimdir” boş bir slogan değil. Zelo da bunu benimsemiş belli ki.

Savaş yakın zamanda biterse sürpriz sayılır.