|
Bush ve A. Şaron

Dünkü gazetelerde, "Washington''da Çatlak" şeklinde özetlenebilecek bir haber yer alıyordu. Bilmem dikkatinizi çekti mi? ABD Başkan Yardımcısı ve Savunma Bakanı bir yanda; Dışişleri Bakanı ile Ulusal Güvenlik Danışmanı Condolezza Rice öbür yanda! Sebep?.. Yeni ABD yönetiminin, Avrupa Güvenliği ve yeni Irak politikalarının belirlenmesi hususunda içine düştükleri bir açmaz.

Bush''la oynamak!..

Kuşkusuz bu tür haberlerin, biraz olsun mübalağaya teslim olmaması düşünülemez. Ayrıca bütün ağırlığını Al Gore''dan yana kullanmış ABD Musevî lobilerinin içine düştüğü derin bir hazımsızlığı da burada unutmamak gerekir.

Çünkü yeni Başkan''ın karizmasını sarsmak amaçlı haberlere rastlıyoruz sık sık. Musevî televizyon ve gazeteleri, ikide bir, Hollywood kaynaklı küçültücü haberleri bunun için yapıyorlar. Türk basınında da sık başvurulan, karikatürize etmek yolu klasik bir habercilik bu.

Buradaki terslik şu: yeni ABD yönetimi, Clinton''a göre daha İsrail yanlısı bir politika uygulayacağını deklare ettiği halde, Başkan Bush''un karizmasıyla oynamaya niyetlenen bu haberler de neyin nesi? İşte yukarıdaki haberin de, bu bakımdan, biraz olsun darasının düşülmesi gerekiyor.

Fakat darasını düşseniz de, düşmeseniz de; orta yerdeki bir gerçeğin üzerini de örtmemek gerekir. Nedir bu gerçek? Şu ki yeni ABD yönetimi; seçim öncesinde yaptığı ileri-geri dış politika taahhütlerini, şimdi daha reel zeminlerde ve kendi arasında tartışmaya açıyor, sağlama işlemlerine girişiyor.

Eski yönetim taraftarları, yani seçim mağlûbiyetini hâlâ daha hazmedememiş sınıflar da, aynen bizde olduğu gibi, yeni yönetimin zaaflarını ortaya çıkarmak sadedinde böylesi tavırlar üretiyor.

Bu bakımdan bize düşen, hemen dolduruşa gelmemek ve ABD adına, Türkiye''ye yönelik bir caydırıcılık pompalamasına fazlaca kapılmamaktır.

Şimdi düşünelim: Ariel Şaron sertlikten yana!.. Yeni ABD yönetimi de, İsrail''i şartsız-şurtsuz destekliyor. Öyleyse, Batı Avrupa''dan Ermeni tasarıları nedeniyle dışlanan bir Türkiye; yarın ileride, ABD-İsrail ekseninin de dışına düşmez mi?.. İşte Türkiye''ye pompalanan psikoloji bu!.. Hemen arkasından da ekleniyor: "Bu politikaların sonu Türkiye''yi Üçüncü Dünyacılığa götürür vs."

Bereket ki Dışişleri ve hükümet; bari bu tür panik psikolojilerine kendisini teslim etmiyor da, yapılması gerekenleri yapıyor.

Yeni Körfez denklemi!..

Eğer o şematik bakış açıları doğru olsa, bakın nasıl bir tablo ile karşılaşırız. İlk önce şu günkü Ortadoğu''da, Körfez Savaşı yıllarında olduğu gibi bir atmosfer kurmak, asla mümkün değil!.. Ariel Şaron''a kendisini kilitleyen bir ABD, Saddam''ın Irak''ına saldırırken kimi yanında bulacak Allahaşkına? Türkiye mi, Mısır mı, Suriye mi? Söyler misiniz, hangisi?

Dolayısıyla ABD böyle bir politikayı arzu etse bile; Ariel Şaron''u FKÖ ile barış masasına oturtmadan ciddi bir barışı arzu ettiğine arap ülkelerini inandıramadan asla... Bu bir!..

İkincisi de Türkiye, Bush yönetiminin seçim öncesi açıklamalarını bile bile; niçin Bağdat''a elçi gönderiyor, İran''la hem güvenlik, hem ekonomik açılımı amaçlayan ilişkiler geliştiriyor dersiniz? Bunun anlamı; ben, biz ve bölge ülkeleri; bu işte yokuz demek için değil mi? Eskisi kadar bu işin kolay olmayacağını kanıtlamak değil midir, bütün bu yatırımlar?

Dış politikada mesafeler

Dolayısıyla henüz daha, yeni ABD yönetiminin ve Ariel Şaron İsrail''inin tutumlarına, bölge adına dominant faktörler olarak bakılamaz. Bu hususlarda netliklere ulaşmak için; bahar sonuna ya da sonbahara kadar gelişmeleri izlemek icab ediyor. Nitekim bizim düşüncemiz; İsrail ve ABD yönetiminin önümüzdeki zamanlarda, biraz daha agresif tutumlarının dışına çıkmak ihtiyacını duyacakları biçimindedir.

Bu arada, İsrail''le Türkiye''nin ilişki ve ziyaret trafiği aynen devam eder. Fakat gene bu arada, Türkiye ile Arap ve İslâm ülkelerinin ilişkilerinde de önemli mesafeler alınmış olur. Ayrıca da bir yandan İran, öbür yandan Mavi Akım projeleri sonlara doğru yaklaşır.

Bu aşamada, ABD ve Türkiye arasındaki derin temaslarda, iyi-kötü kristalize olmaya başlar. Irak, Kuzey Irak, Kıbrıs ve Kafkaslar!.. Azeri petrol boru hattı!.. Türkmen Doğal gazının, Hazar tarikiyle değil de; İran üzerinden akması ihtimali daha bir ön plana geçer. İran''la geliştirilen yeni ilişki biçimini, bundan öncekilerle kimse karıştırmasın. Kesinlikle aldanırsınız yoksa!..

23 yıl önce
Bush ve A. Şaron
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset