|
CHP"deki "ur"

Deniz Baykal ve mevcut CHP yönetiminin kendi kendine sorduğu soru şu: Türkiye''nin en köklü ve tarihî partisi olduğumuz halde, nedir bizim içinde bulunduğumuz bu açmaz? Baraj altında seyreden toplumsal tasvip ve katılımı, nasıl olur da aşabiliriz? Bu tür soruların sağlıklı cevabını üretemezsek, giderek bir marjinal bir parti durumuna düşmez miyiz?

CHP ve solun tarihî açmazı

Bu noktada CHP''nin önünde ve hafızasında, iki verimli tecrübe mevcut. Bunlardan birincisi, CHP''nin Ortanın Solu hamlesidir. Bundan yaklaşık 30 sene önce meyvelerini derdiği bu hamle, CHP''nin oylarını yüzde 40''ın üzerine çıkardığı gibi, CHP-Millî Nizam Partisi koalisyonu ile bu partiye, başbakanlık imkânı da sağlamıştı.

Dolayısıyla şimdi, Deniz Baykal ve CHP kendi kendine soruyor: CHP''nin önünü nasıl açar, CHP''yi nasıl büyütürüz?

Bu arada CHP''nin önünde, canlı bir DSP örneği de duruyor: Ecevit''in 1980 sonrasında, hizip hastalığıyla malûl CHP çorbasını içmeye tenezzül etmeyerek, kademe kademe inşa ettiği DSP sarayı!.. Adı sol olsa bile, dış politikası itibariyle bütünüyle millî bir parti idi DSP. Türkiye bugün Kıbrıs konusunda olsun, Kuzey Irak konusunda olsun, ayrıca bölücülük ve mezhepcilik konusunda olsun; DSP''nin 15-20 yıldır devam ettirdiği istikrarlı çizginin farkında değil midir? İşte bu verimli damarı Türkiye kamuoyu gördüğü kadar; asıl en iyi gören merkezlerin başında da CHP geliyor.

Görüyor ve kendi kendilerine soruyor: Akıl için yol bir değil mi? Hem de ekonomik açmazlar yüzünden, DSP seçmeninin ve genel kamuoyunun hükümetten tamamen soğuduğu bir aşamada?..

Söyleyin bakalım? Siz aklı başında CHP''lilerin ve Deniz Baykal''ın yerine koyun kendinizi de öyle cevap verin bu soruya.

CHP 1989 zaferi, 1994 hezimeti

Buna karşılık, CHP''nin içine girdiği bu sancılı arayış sürecini baltalamak isteyen bir vâveylâdır gidiyor: CHP sağcılaşıyor!.. CHP Osmanlıcı oluyor!.. CHP solu terkediyor vs.

Mübarek 20 yıldır, CHP gibi bir partiyi ne hale getirdiklerini düşünmüyorlar da, bula bula tek söyledikleri bu oluyor: "CHP soldan vazgeçiyor!.."

Bana göre CHP geç bile kaldı. Kongrenin ardından, derhal bu hizipçi sınıfları tasfiye edebilseydi CHP, çok daha "hora" geçerdi.

Kaldı ki, CHP''nin yanından yöresinden homurdanıp duran bu sınıfları, iyi teşhis etmek gerekiyor. Bunların ağırlıklı bir kesiminin, doğrudan doğruya, "mezhepçilik takıntısı"ndan kendisini kurtaramayan sınıflar olduğu unutulabilir mi?

Düşünün bir kerre!.. 1989 mahallî seçimlerinde Ankara merkezde CHP, büyükşehir ve ilçe belediye başkanlıklarının tamama yakınını kazandı. 1994''te ise, kazandıklarının gene tamamına yakınını kaybetti. Aynı şey İstanbul''da da oldu biliyorsunuz.

1989 seçimlerinde Türkiye çapında zafer; 1994 seçimlerinde Türkiye çapında tasfiye ve hezimet!.. Yani Karayalçın Ankara''da (ilçeler dahil), İstanbul''da (ilçeler dahil) bütünüyle nakavt!.. İski-Aski vs. yolsuzluk dönemlerini iyi hatırlayın.

O dönemde Moğoltaylar falan da hükümetlerde bakan. Son dönemdeki hapishane işgallerinin asıl sebepleri de, gene o tarihlerdeki CHP uygulamasında gizli. Muhterem basınımız olanı-biteni yazmamakta inat etse bile, hapishane eylemlerine yardım ve yataklık eden ve o dönemde yerleştirilen bu sınıflardan Türkiye''nin çektiğini bilmeyenler de yok değil ya!..

İstanbul ve Ankara seçmeni kadar, diğer bütün iller ve bir hayli de bakanlık kuruluşları, bu uygulama karşısında âdeta şaşırıp kalmıştı. Ne oluyordu böyle? Bu partinin İstanbul, Ankara ve diğer kamu bürokrasisi için kullandığı elemanların çoğu, neden hep garip sınıflardan seçiliyordu?

CHP korkusu - RP''de patlama

CHP''li belediye başkanlarının ve önemli - önemsiz bürokratik atamaların orijinindeki farkı, Türkiye kamuoyu algılamakta gecikmedi ve âdeta dehşete kapıldı. Mevcut dehşet duygusu, galeyana gelmiş bir ırmak gibi akacak kanallar aramaya başladı kendisine. DSP o sıralarda çok zayıftı. MHP zaten yoktu. DYP ve ANAP mı? Toplum, salla gitsin bunları; onlardan da hayır gelmez dedi. Ve Türkiye halkının tarihsel bilinci onu doğrudan Refah Partisi''ne yöneltti.

CHP ve Deniz Baykal, çoğu mezhepçi bu hizip hastalarından partisini kurtarmak istiyor. Bütün mesele burada yatıyor. HADEP''in bile Türkiye gerçeğine adapte olmaya hazırlandığı bir aşamada, bu sınıflar kuyruğu dik tutmaya çalışıyor.

23 yıl önce
CHP"deki "ur"
X’e kısıtlama an meselesi
Musevî bir yasadan Kızıl Düve miti üretmek
Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti
Bir bu eksikti...
IBAN veren esnafın katli vacip mi?