Dünya savaşları öncesindeki şartlara benzer iklimden geçtiğimize ilişkin gözlemlerini paylaşan dış politika, ulusal güvenlik uzmanları ve gazetecilerin sayısı artıyor...
Avusturya-Macaristan veliahtına yönelik suikast gibi...
***
Çok işaret var...
Hacimli bir bölgesel savaş ya da küresel bir kaosu tarif için, çatlakların stratejik obruklarla bağlantısının izahı gerekiyor...
Keza, Rusya’nın İngiltere büyükelçisinin göreve vedasını, Mısır büyükelçisinin ölümünü, bir yıllık Gürcistan Başbakanı’nın istifasını, Papa’nın “İslami hassasiyetli” 13 Kardinal’i seçtikten sonra asansörde 30 dakika mahsur kalmasını, S. Arabistan’ın yüzlerce doktoru Pakistan yönünde sınır dışı etmesini ve dahi nicesini anlamlandıramayız...
***
Öncü depremlerin en hissedildiği kırılma noktası, Hindistan-Afganistan-Pakistan üçgeni ile Hint Okyanusu. Daha bu satırlar yazılırken ajanslar Rusya ve İran’ın bölgede yeni bir askeri tatbikata başlayacaklarını duyuruyordu. Ki okyanusta damladır...
Hindistan, ABD-Çin rekabetinin önemli bir ayağı ve Afganistan-Pakistan-İran hattının Doğu’da Kıbrıs’a kadar, Kuzey’de Rusya’ya doğru sürükleyicisi.
Elbette İpek Yolu’nun hem karadan hem denizden ‘nöbetçisi’!
***
Tabii ‘bedava’ olmaz...
Son G-7 zirvesinde, ki Rusyasızdır, Hindistan’a bu konuda ilgi gösteren Fransa’nın Rafale savaş uçaklarını masaya sürdüğünü çıtlatanlar var. Tabii denizaltılar, 18 Caracal helikopter ve donanması için 80’den fazla Panter helikopteri de alış-verişe dahil...
Yani nükleer silaha sahip bir süper gücün, paraları ‘sisteme’ nasıl toka ettiğini canlı izleyeceğiz...
***
Ancak Keşmir bu şekilde yatıştırılamayacak! Çünkü mesele Keşmir değil.
BM Güvenlik Konseyi’nin 5 ülkesinden 3’ü ile ilişkileri bu şekilde kurmak yetmez. Geride İngiltere ve hele Çin kalıyor ki, ikisi de Konsey’de veto hakkına sahip.
***
Büyük haritadaki küçük coğrafya için bu kadar oyuncunun sahaya inmesi garip mi? Üstelik Pakistan cephesinden hiç bahsetmedik ve içinde Türkiye’nin, BAE ve Suudi Arabistan’ın da bulunduğu bir başka sahne de orada perdesini açıyor!
Gündem izin verdikçe bölüm bölüm tamamlamaya gayret edeceğiz ama birlikte gelişen bölge ve Türkiye gündemini yan yana yürütmek gerekiyor...
Hep ve önce söyledik, Astana’nın fişi bütün yara-bereye rağmen çekilmedi ve beşli hale gelme olasılığı da yükseliyor. Almanya ve Fransa’nın bu masaya oturması, masada oturmasa da arka koltuklarda Irak’ın bulunması hep final alameti.
Şişman kadının sahnesi yaklaşıyor...