Bir elin parmakları kadar bile kalmayan, gazeteci-‘dış politika’ yazarları, arzın merkezindeki aklı kamuoyuna anlatmaya yeter mi?..
Mümkün gözükmüyor.
Kamuoyu da ne yapsın, ya akşam programlarında ‘rating’ vasatını arayan kanalların konu(k)larıyla idare ediyor. Yarım akıllı bir grup da sosyal medya üzerinden cari durumu fotoğraflayanlara dahi etiket yapıştırıyor…
‘Etiketleme’ korkudandır biliyorsunuz; tarif edemediklerinden ürküyorlar, içlerini rahatlatmak için yaftalıyorlar. Onlar için bilinmezlik kalmıyor. Kalmıyor ama dünya tersine dönmeye devam ettikçe yüzleştikleri gerçeklerden de utanmıyorlar…
Ne yapacaksınız, hayat böyle…
***
Türkiye’de, ‘Batıcıllar/NATO’cular/Amerikancılar/ ve bir kısım ‘müstevli ortakları’, “bakın NATO nasıl birleşti, Avrupa ülkeleri nasıl ABD’nin yanında toplaştı, hadi Türkiye sen de yerini al” türünden ittifak kampanyası başlatsalar da.. Hayat burada da öyle değil. Avro-Atlantik bunalıyor ve çıkış yolu arıyor…
***
İki önemli iş vardı, biri bitti; Pazartesi ve dün gerçekleştirilen, 27 AB üyesinin liderlerini buluşturan, Ukrayna’ya yaptırımlar ve etkilerinin masaya yatırıldığı, “Olağanüstü AB Zirvesi”. Özellikle kıtanın Ukrayna savaşı nedeniyle açılan ekonomik yaraları konuşuldu. İstenen yaptırımlar için siyasi ‘çatlaklar’ doldurulmadı, sıvandı.
Bu takvim ilerlerken Ukrayna’da yaşanan ‘basit’ gerçekliği bilelim…
Hele, fevkalede stratejik ‘Severodonetsk’in düşmesi halinde Donbass’ı artık kimsenin kurtaramayacağına ilişkin askeri okumaları da akılda tutmakta fayda var.
Yani.. İttifak’ın Avrupa kanadı, ekonomik çıkmazın kendilerini bir yıl içinde ciddi durgunluğa ve enflasyona sürükleyeceğini.. Gıda, enerji, 7 milyona yürüyen mültecilerin mali yükü, pandemik mirasın, savaştan çok önce başlayan ekonomi kırıklarla buluşarak oluşturacağı kriz siklonuna kapılacaklarını düşünüyor. AB’nin vücut bütünlüğü bozuluyor…
***
Kissinger’ın sözleri Türkiye’ye, ‘Ukrayna toprak versin, çözülsün’ basitliğine indirilerek verildiğinden, ‘savaşın sürdürülmesinde ısrar Ukrayna’nın özgürlüğüyle değil, Rusya’ya savaş açmakla ilgilidir’ mealindeki sözleri atlandı.
***
Ortak kümelerin en belirgin oyuncusu olarak taze ABD karargâhı Polonya’ya yer açmalıyız. Varşova-Kiev ilişkisindeki kucaklaşmalar ve tarihi boyut, Rus istihbaratının sıra dışı ikazları, Batı ve Doğu basınında Polonya’nın Ukrayna’nın belli bir alanına çökeceğine ilişkin okumalar, egemenlik hukuku alanında karşılıklı adımlar dikkat çekicidir ve biliniyor.
İki, 27 Mayıs’ta Kiev’de Rus Ortodoks Kilisesi’nin (Moskova Patrikhanesi) Ukrayna kolu, Moskova ile ilişkilerini kopardığını açıkladı. Şimdi Papa’nın Ukrayna savaşında bakışını hatırlayalım! 29 Mayıs’ta Türk büyükelçisini kabul etti ve ‘Türkiye’ye şükranlarını iletti’!
Tüm aktörler açısından jeopolitik sonuçları derin olacak.