Hem dünyada hem Türkiye’de resmi açıklamaları hafife alma eğilimi var. Ya da ‘anlamak’ konusunda diyelim. Hele, farklı açıklamalar arasındaki romantizmi görmek ayrıca mesai ve göz istediğinden.. Kavrayışta yavaşlık ortaya çıkıyor. Oysa dış politika ve güvenlik ‘mıy-mıy’ akılları sevmez…
Tadı az oldu diyorsanız, Federal Soruşturma Bürosu-FBI’dan üst düzey heyetin, Emniyet Genel Müdürlüğü, terör/istihbarat/KOM dairelerine iki yıl aradan sonra yaptığı temasları da ekleyebilirsiniz…
Tabii, bir başka Dışişleri Bakan Yardımcısı, ABD’nin Yakın Doğu işlerinden sorumlu Ethan Goldrich’in terör örgütü YPG/PKK sözde liderleriyle aynı tarihlerde (14-15 Kasım) Suriye’de buluştuğunu unutmadan…
Batı tipi ‘diplomasi’ böyledir; bir eliyle tokalaşırken, diğer eliyle etinizi büker...
***
Pentagon’daki toplantıda, TSK’nın desteklenmesinin NATO’ya destek için zorunluluk olduğunun kabulü bu demek. ‘Bunun farkında’ olduklarını söylemeleri de politikanın buradan yürüyebileceği anlamına geliyor. “Çok çeşitli işlevsel ve bölgesel meseleler tartışıldı” demek o. Bu bağlamda Türkiye’nin önemi Rusya için ne ise ABD için de o...
***
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin geçtiğimiz hafta, “Batı artık ‘kırmızı çizgilerle ilgili uyarılarımızı’ dikkate almıyor’ dedi. Rus ulusal güvenlik tutumları etüt edildiğinde, bu tür açıklamaların tehlikeli olabileceği sezilmeli. “Karadeniz’de, sınırlarımızdan 20 kilometre uzakta uçan ABD stratejik bombardıman uçakları, NATO’nun doğuya genişlemesi, füze sistemlerinin sınırlarımıza yerleştirilmesi” ifadeleri şaka kaldırmaz…
İşaretler Beyaz Saray’a anlatıldı! Ama umursuyor mu?..
***
Washington Avrupalı ve NATO müttefiklerine, Rusya’nın bölgede yeni gerçeklikler yaratacağı korkusunu yayıyor. Avrupa’nın iç dertleri/dinamikleri, Berlin’de muktedir bir iktidarın netleşmemesi, Fransa’nın Rusya’nın kriz yaratması halinde sorumluluk alacağını söylemesi, İngiltere’nin her ikisine bakışı, salgın, ekonomi, ‘müttefiklerin’ hızlanmasını/hizalanmasını engelliyor. Rusya’nın niyetleri konusunda ABD kadar emin olmayan ülkeler de çok.
Bu akışta tek eksik var; Türkiye! Kanatlar o zaman tamamlanabilir. ABD ve NATO’dan gelen sıcak mesajlara Ankara’dan karşılık verilmesi, durumun anlaşıldığını gösteriyor.
Ölçeği büyütüp, görüşü küçültmeyelim; Amerika, eş zamanlı ve artan biçimde hem Rusya’nın (Ukrayna) hem Çin’in (Tayvan) üzerine gidiyor. Birini kazandığında diğeri kolaylaşacak.
Washington krizlerin askeri yüzleşmelere dönüşmemesi için bariyerler yaratıyor gibi. Oysa istediği, Pekin ve Moskova’nın, Amerikan çıkarlarına ortaklaşa yönelmesini ehlileştirmek.
Değilse, zor bir süreç başlıyor ama Ankara’nın kolay zamanı zaten olmadı. Bir de böyle deneyebiliriz!..