Dikiş yerleri atmaya başlayan Doğu-Batı sınırları içinde kıvılcımların çaktığı Ukrayna/Avrupa/Rusya çizgisinde en kritik buluşma siz bu satırları okurken gerçekleşmiş olacak. Ama aynı satırlar yazılırken sonuç belli olmamıştı…
Ancak.. Biden-Putin zirvesinin resmi açıklamaları, hatta nasıl/nereden okunmaları gerektiği üzerine ‘manuel’ sunmak mümkün…
Zirveye giderken durum kabaca şuydu; ABD, Avrupa ve NATO ülkelerini Rusya’nın sayılı günler içinde-Şubat 2022-Ukrayna’ya saldıracağı yönünde bilgilendiriyor, buna göre mevzilenmelerini teşvik ediyordu…
Moskova ise, Baltıklar-Ukrayna’dan Kafkasya’ya kadar, Rusya’nın üzerine bu kadar gelmenin ‘kırmızı çizgilere’ basmaya başladığı, buna müsade edilmeyeceğini ilan ediyordu. Kısaca, ‘savaş’ kimse tarafından öngörülmese de, tehlikeli bir inatlaşmanın yaşandığına ilişkin kanaat mevcuttu.
Üstelik zirve hazırlığı kabilinden Lavrov-Blinken ‘peşrev/foreplay’ görüşmesinin de gergin geçtiği fısıldanıyordu…
***
“Moskova acilen NATO’nun doğuya genişlemeyeceğine dair güvenceye ihtiyaç duyuyor. Hem Sovyetler Birliği’ne hem Rusya’ya, doğuya ilerlenmeyeceğine dair sözlü güvence verildi. Ancak belgelenmesine ve konuşmaların kayıtları olmasına rağmen bu güvencelerin değersiz olduğu ortaya çıktı. Yazılı anlaşma lazım. Mevcut durum böyle devam edemez. ”…
2017’de ünlü yönetmen Oliver Stone ile yaptığı uzun röportajda Putin, Sovyetler’in çöküşü sonrası ortaya çıkan ve her yıl gittikçe Rusya sınırlarına, hatta içine ilerleyen Batı’nın ‘sözünü tutmadığından’ başka, kendi ülkesini yönetenlerin hatalarını böyle anlatıyordu…
***
Washington bunu anlıyor mu?..
Bilmiyor değil ama olumlu karşılık vermesi mümkün gözükmüyor. Hatta ‘istese bile’…
Anlaşılıyor ki Amerika, Rusya ile güvenlik anlaşması imzalamak bir yana, müzakereye dahi sıcak bakmıyor…
Onun yerine ne yapıyor?..
Biden; “Yaptığım şey, Putin’in ilerlemesini, insanların yapacağından endişe duyduğu şeyi yapmasını zorlaştırmak için kapsamlı girişimler dizisidir”…
Bunu başarabilir mi?..
***
Ukrayna krizi başından sonuna bir Doğu-Batı krizi. Tarihinde yine Biden var. Ukrayna’daki iktidar savaşları ve açmazın tezgâhlandığı 2013’de işin başında o vardı.
ABD, Rusya’nın-haklı/haksız-taleplerini karşıladığı gün iktidarı ağır yara alacak. Karşılamazsa da yerine Rusya’ya önerebileceği herhangi bir şey görünmüyor. Hatta müttefikleri, ABD’nin kendilerinin güvenliğini sağlayabileceği konusunda da şüpheliler!..
***
Kremlin’in eli de rahat değil. Rus birliklerinin sınıra yığılması savaş için değil. Mesaj veriyor; ‘ABD, NATO ve İngiltere’nin artan varlığından rahatsızız. Belli ki devam edecek. Durun!’
Zarf 100 bin asker. Ama mazruf, yine sınırlar. Ukrayna’nın yeni silahlar edinmesini de kapsıyor. Haliyle iş Türkiye’ye de sıçrıyor. Ukrayna’da yığılmış Batı askerleri yok ama NATO üyelerinin Ukrayna ile askeri anlaşmaları var. Bu da riskli…
Zirve öncesinde tarafların ellerindeki kozlar böyleydi. Rusya, müzakere masasında daha avantajlı görünüyor. ABD ise kötü ile berbat arasında seçim yapacak…