Geçtiğimiz günlerde Oscar ödülleri sahiplerini buldu. Ödül kazananlar arasında çok büyük bir sürprizle karşılaşmadık. Büyük çoğunluğun tahmin ettiği gibi Oppenheimer en iyi film seçilirken, Christopher Nolan bu filmle en iyi yönetmen ödülünü kazandı. Film toplam 7 Oscar ödülü kazandı.

Bütün yıl sürdürülen Barbie-Oppenheimer tartışmalarının da bu vesileyle sona ereceğini ümit ediyorum.

Ödül törenine katılanlardan The After isimli kısa filmiyle Oscar adayı olan yönetmen Misan Harriman, Dört Kız Kardeş’le en iyi belgesel dalında Oscar adayı olan Kaouther Ben Hania, oyuncu Mahershala Ali, oyuncu Ramy Youssef, yazar Ava DuVernay, müzisyen FINNEAS, müzisyen Billie Eilish, oyuncu Mark Ruffalo, oyuncu Milo Machado Graner, oyuncu Swann Arlaud, görebildiğim kadarıyla Filistin’de acil ateşkes olmasını işaret eden rozetlerle geldiler.

Ödül kazananlar arasından sadece bir Holokost filmi olan The Zone of Interest’in yönetmeni Jonathan Glazer’in konuşmasında Gazze konusu geçti. Tören sırasında sahnede Filistin hakkında konuşan tek kişi Glazer’di ve hatta onun sözleri bile, doğası gereği kutuplaştırıcı bir meselenin bir tarafında yer almaktan çekinmeyen izleyicilerden nispeten hafif alkış aldı.

Glazer konuşmasında tam olarak şunları söyledi:

Tüm tercihlerimiz şu anda bize yansıtmak ve yüzleştirmek içindi - “O zaman ne yaptılar” demek değil, daha çok “Şimdi ne yapıyoruz” demek için. Filmimiz insanlıktan çıkmanın bizi nereye götürdüğünü gösteriyor. Bu, geçmişimizin ve şimdiki zamanımızın şekillenmesine neden oldu. Şu anda burada, Yahudiliğimizin ve Holokost’un, bir işgal tarafından kaçırılmasına ve birçok masum insan için çatışmalara yol açmasına itiraz eden insanlar olarak duruyoruz. İster İsrail’deki 7 Ekim kurbanları veya Gazze’ye yönelik devam eden saldırıların kurbanı olalım, bu insanlık dışı muamelenin tüm kurbanlar olarak nasıl direniriz? Filmde, hayatta olduğu gibi parlayan Aleksandra Bystro-Kołodziejczyk, direnmeyi seçti. Bunu, onun anısına ve direnişine ithaf ediyorum. Teşekkür ederim.

Ödül töreninin önünde yaklaşık 1000 kişilik bir protesto grubu vardı. İsrail’in uyguladığı soykırımın bitmesi için gösteri düzenliyorlardı ama içeride bu protestoyu antisemit olarak yaftalanmadan yapabilecek olan sadece bir Yahudi’ydi. O da görevini yerine getirdi.

Çok şükür bir Ramazan’a daha kavuştuk. Rabbim Ramazan’dan istifade etmeyi hepimize nasip etsin. İnsanların inancı, inançsızlığı kendisini bağlar. Bile isteye halkın bir kısmının inancını aşağılamaya çalışana, Ramazan gelse de içkimi yudumlamaya devam ederim paylaşımı yapanlara söyleyeceğimiz şeyin onlara etkisi olacağına inancım yok maalesef. Bunlara ve benzerlerine Allah hidayet nasip etsin, doğru yoldan ayırmasın, iftarlık gazozu, iftarlık içkiyle karıştırtmasın.