Libya’daki meşru hükümeti devirmeye çalışan Hafter, CIA tarafından yıllardır korunuyor ve destekleniyor.Kaddafi’nin kendisini saf dışı bırakmasından sonra CIA ile anlaştı…Çad’dan Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ne CIA’in düzenlediği bir operasyonla geçti; kurduğu örgütle de Kaddafi’ye karşı muhalefet hareketini başlattı.O dönemde, Çad’da Kaddafi destekli askeri darbenin gerçekleşmesiyle planları boşa çıktı ve iltica talebinde bulunduğu ABD’nin yolunu tuttu.Virginia’daki CIA merkezine on beş dakikalık
Libya’daki meşru hükümeti devirmeye çalışan Hafter, CIA tarafından yıllardır korunuyor ve destekleniyor.
Kaddafi’nin kendisini saf dışı bırakmasından sonra CIA ile anlaştı…
Çad’dan Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ne CIA’in düzenlediği bir operasyonla geçti; kurduğu örgütle de Kaddafi’ye karşı muhalefet hareketini başlattı.
O dönemde, Çad’da Kaddafi destekli askeri darbenin gerçekleşmesiyle planları boşa çıktı ve iltica talebinde bulunduğu ABD’nin yolunu tuttu.
Virginia’daki CIA merkezine on beş dakikalık mesafede Falls Church semtindeki lüks bir evde yaşadı…
ABD vatandaşı oldu: Hatta 2008’de başkanlık seçimlerinde oy kullandı!
*
Kaddafi’nin katledilmesinden sonra Libya’ya geldi. Geçici hükümette Kara Kuvvetleri Komutanı oldu. Hükümet liderinin öldürülmesinin ardından Libya’yı terk etti. Gelişmeleri ABD’den takip etti!
2014 yılından itibaren yeniden sahneye çıktı. Askeri vesayet önerisi kabul görmeyince Tobruk’ta kendi hükümetini kurdu…
CIA’in istihdam ettiği Hafter Trablus’taki Ulusal Mutabakat Hükümetine karşı savaşını sürdürüyor.
Yunanistan’dan Kıbrıslı Rumlara, Mısır’ından İsrail’ine kadar; işbirliği halindeki kahpe devletlerin alayı kafayı yedi!
*
Türkiye’nin, milli menfaatleri doğrultusunda…
“Libya’da yaşananlara seyirci kalmayacağını” kararlılıkla ortaya koyması…
CHP’nin başındaki “Voice of America” Kemal’i fena panikletti!
Aynı şekilde “Mister Kemal” ABD’nin Libya’da ne işi olduğunu da asla sormuyor:
Türkiye’nin, milli menfaatleri gereği; Libya’daki meşru hükümeti desteklemesinden dolayı büyük rahatsızlık duyuyor!
“Libya’da ne işimiz var?” repliğiyle de, aslında ABD’nin çıkarlarına koltuk çıktığını gösteriyor!
*
CHP’nin Grup Başkanvekili Engin Altay’ın şu sözleri ise “ağızlarındaki baklayı çıkarmaları” manasına geliyor:
*
Demek ki, nedir?
CHP için CIA’in himayesindeki Hafter teröristi pek makbuldür!
“Seküler olduğundan dolayı” tercih ediyorlar!
Yani? Hafter’in terörist olması, üstelik “Sam Amca’sının teröristi olması” CHP’yi hiç rahatsız etmiyor!
Rahatsız etmemek ne kelime; Washington’ın himayesinde olması, CHP’nin Hafter’i tercih etme nedenidir, zaten…
Mayıs 2010’dan bu yana “Benim Adım Kemal” de, ABD’nin Ankara Büyükelçiliğinden sufle/talimat alarak siyaset yapmıyor mu?
-Amerikancılığın üzerini örtmekte birebirdir!
*
Geçtiğimiz ay, Kılıçdaroğlu’nun taktığı rozetle CHP’ye katılan Oda TV’nin yazarlarından Türker Ertürk, 23 Ekim’de (2019) ne demişti:
“İktidarın Güvenli Bölge dediği yerlere radikal unsurlar yerleşir…
*
Mister Ertürk’ün “laik yapısına meftun olduğu” işbu PYD- YPG-PKK terör örgütünün “Suriye’nin kuzeyinde yer alması” ne demektir?
“Terörizmin Mühendisi” olan Haydut ABD’nin bölgede bir PKK devleti kurması ve de Türkiye’yi hedef alması demektir!
Bu arada…
“Laik” terör örgütü PYD-YPG-PKK, Suriye’nin kuzeyinde askerlerimize ve sivillere yönelik kahpe saldırılarını sürdürüyor.
Başta Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP yönetimi YPG’yi terör örgütü olarak kabul etmiyor!
Amma velakin; Türkiye’deki Ana Muhalefet Partisi, bunlara “Laik” ve “Seküler” etiketi vurup, koltuk çıkıyor!
Finali, geçtiğimiz haftaki bir haberi hatırlamak suretiyle yapalım: