
Antalya’nın Akseki ilçesinde binlerce yıllık bir gelenek sürüyor. Toroslar’ın zirvesinde toprak altına gömülen sedir kökleri, 3 gün süren ateşle dönüşüme giriyor. Her 3 saatte bir kontrol edilen kuyulardan damla damla akan katran yağı, şifa niyetine kullanılıyor. 72 saatlik katran kuyularında süren sessiz mücadele merak uyandırıyor.

Dedelerinin yöntemini yaşatıp, doğanın içinden şifa damıtıyorlar…

Özel yöntemle üretiliyor
Antalya’nın Akseki ilçesine bağlı Kuyucak Mahallesi’nde, binlerce yıllık bir gelenek hâlâ yaşıyor. Burada, sedir ağaçlarının kuruyan köklerinden elde edilen katran yağı, özel yöntemlerle ve büyük bir sabırla üretiliyor.

Toroslar’ın 2500 rakımlı dağlarından çıkarılan sedir kökleri, zorlu bir yolculuğun ardından köye getiriliyor.

Küçük çıralar haline getirilen bu kökler, toprakta açılan özel kuyulara özenle yerleştiriliyor. Üzeri ağaç dalları ve çamurla tamamen kapatılan kuyunun sadece bir yüzeyi açık bırakılıyor ve burada ateş yakılıyor.

3 saatte bir açıp bakıyorlar
Ama bu ateş sadece yanmıyor; 72 saat boyunca dikkatle kontrol ediliyor. Çünkü her 3 saatte bir, kuyunun başına gidilip ateşin durumu kontrol edilmek zorunda. Aksi halde yağ üretimi tehlikeye giriyor.

72 saat sonra büyük mucize
Üç günün sonunda, kuyunun diğer ucundaki tahta dikkatlice çekiliyor ve sedir çıralarından damla damla katran yağı süzülmeye başlıyor. Bu koyu kıvamlı yağ, hem hayvancılıkta hem de çeşitli sağlık sorunlarında şifa olarak kullanılıyor.

Geçmişle gelecek arasında köprü olan bir miras
Katran yağı üreticileri, atalarından devraldıkları bu zanaatı genç nesillere aktarmakta zorlanıyor.

Ancak onlar için bu sadece bir iş değil; geçmişle gelecek arasında köprü olan bir miras.

Toprağın altında 72 saat bekliyor, sonra damla damla akıyor...






