|

Bizim gizli ajandamız olmadı

Şah-Fırat Komutanı emekli Tuğgeneral İhsan Başbozkurt, İdlib’te eğer sorun varsa bunun savaşla değil, alınacak tedbirlerle çözülmesi gerektiğini vurguladı. Başbozkurt, konuya insani amaçlarla yaklaşan tek ülkenin Türkiye olduğunu, sahadaki diğer ülkelerin tamamen farklı amaç ve emeller peşinde olduklarını söyledi.

Kıymet Sezer
04:00 - 25/08/2018 Cumartesi
Güncelleme: 02:12 - 25/08/2018 Cumartesi
Yeni Şafak
​Şah-Fırat Komutanı emekli Tuğgeneral İhsan Başbozkurt
​Şah-Fırat Komutanı emekli Tuğgeneral İhsan Başbozkurt

Şah-Fırat Komutanı emekli Tuğgeneral İhsan Başbozkurt, İdlib konusuna insani amaçlarla yaklaşan tek ülkenin kurduğu 12 gözlem noktasıyla güvenliğin tesisi için çabalayan Türkiye olduğunu, sahadaki diğer ülkelerin tamamen farklı amaç ve emeller peşinde olduklarını söyledi. Başbozkurt, “Masada verilen mesajlar çok net ve açık bir şekilde görülüyor. Söz konusu olan, Türkiye’yi Suriye’de yalnızlaştırmak, köşeye sıkıştırmak, 100 yıl önce başaramadıkları ve şimdi de başaramadıkları, yırtıp atılan haritayı tekrar ortaya çıkarmak. İdlib’de oynanan oyun budur” dedi.

RUSYA TESTTEN GEÇİYOR

Başbozkurt, İdlib’de eğer terör örgütleri sorunu varsa bunun kontrol noktalarıyla gözlenmesi ve sorunun savaşla değil, alınacak tedbirlerle çözülmesi gerektiğini vurguladı. Rusya’nın güvenilir bir ortak olarak bir testten geçtiğini belirten Başbozkurt, “İdlib sorunu masada çözülmeli. Rusya ve İran Astana sürecine zarar veren hareketlerden kaçınmalılar ve artık yönlerini Deyrizor ve Rakka’ya çevirmeliler” diye konuştu. Başbozkurt, tüm dünyanın gözünün çevrildiği İdlib’de yaşanan gelişmeleri, Türkiye’ye yönelen tehditler ve Suriye sahasında varlık gösteren güçlerin emelleri ekseninde değerlendirdi. Sahada oluşturulmak istenen yeni tabloyu ortaya koydu. Başbozkurt’un değerlendirmeleri şöyle:

KURTULUŞ SAVAŞI VERİYORUZ

“Türkiye Cumhuriyeti zor bir coğrafyada siyasi, ekonomik ve askeri olarak gerçek savaş meydanında adeta bir Kurtuluş Savaşı veriyor. Bu coğrafyada yaşamanın da bedeli bu olsa gerek. Bu stratejik coğrafi konumunda bulunan Türkiye’nin etrafındaki bu dizayn, 100 yıl önce yapılan savaşlar sonrasında, Türkiye’nin güçsüz ve takatsiz kaldığı zamanda yapılmış. O zamanki düşünce neyse şimdi de aynı düşünceyi batılı zihniyetler gerçekleştirmek istiyorlar.”

HEDEF TÜRKİYE’Yİ YALNIZLAŞTIRMAK

“ABD’nin söz verdiği Münbiç, hala dünyanın gözü önünde bir terör örgütünün kontrolünde ve adeta Türkiye ile oyun oynar gibi bir faaliyet içerisindeler. Bir terör örgütü, neredeyse iki ayı geçti Münbiç bölgesinden çıkarılamadı. Her zaman olduğu gibi burada da ABD’nin samimiyetsizliği ile karşı karşıyayız. Yine Tel Rıfat bölgesinde de Rusya PKK ile beraber hareket ediyor ve bölgeden terör örgütünü çıkarıp atmış değil. Bunu Rusya ne maksatla, niçin, neyin karşılığında yapıyor.”

  • Astana’ya uymuyorlar
  • “Halep’te, Hama’da, Humus’ta, Deraa bölgesinde yaşananlar, son günlerde maalesef İdlib’de bir kez daha yaşatılmak isteniyor. Oysa İdlib, Astana mutabakatı kapsamında bir çatışmasızlık bölgesi ve buradaki insanların hiç olmazsa rahat bir şekilde yaşamını sağlamak, evlerinden uzak dahi olsalar huzurlu ve güvenli bir şekilde yaşamaları için bir sistem kurulmuş. Bu sistemi kuran devletlerden İran ve Rusya ise kurulan sisteme çeşitli bahanelerle uymuyorlar. Cani Esed ve onunla birlikte hareket eden terör örgütü PKK, katil Mihraç Ural örgütüyle beraber Acilciler de fırsattan istifade bu bölgeyi güvensiz hale getirmek için insanlık dışı, yine çocukların ölümüne ve insanların ölümüne sebep olarak bölgeyi kan revan hale getirmek istiyorlar.”

1 MİLYON GÖÇ GETİRİR

“Astana sürecinde yapılan anlaşmanın ana maddesi çatışmasızlık bölgesinde bir problem olduğu zaman birlikte çözüme kavuşturulmasıdır. Bunu göz ardı ederek tamamen bölgeyi karıştırıyorlar. Hedefleri Hama, Humus üzerinden Halep’e ulaşan ana yolun güney batısı tamamen kontrol altına almak. Bu da yaklaşık 1 milyon insanın göç etmesi demektir. Bu da Türkiye’nin ekonomik yönden sıkıntıya girmesine neden olur. Türkiye’nin bu yolda ve bölgede kurmuş olduğu 12 gözlem noktasının üçte ikisi de burada ve bu saldırılar gerek güvenlik gerekse ilişkiler açısından ciddi tehlikeler doğurur. İdlib Burası özellikle Zeytin Dalı bölgesi Afrin’i kontrol ediyor.”

  • Biz hariç herkesin gizli ajandası var
  • “Özellikle Suriye cephesine baktığımız zaman haklı olan tek bir devlet var o da Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Çünkü yanı başında kardeşleri ve Müslüman bir halk yok olma, parçalanma tehlikesi ile karşı karşıya. Yalnız ve yalnız Türkiye bu ülkenin parçalanmasını istemiyor ve bu coğrafyada kardeşçe birarada yaşama arzusunu taşıyor. Suriye’de başka kimler var: Rusya, İran, ABD, Fransa, PKK. Bunlar sözde terör tehdidi için gelmişlerdi. Peki şimdi ne var, neden Suriyedeler? İşgal etmek, bölmek ve parçalamak için. Çünkü gizli ajandaları var ve Suriye’de bütün sistem İsrail’in güvenliği doğrultusunda işliyor, bütün çarklar bunun için dönüyor.”

ABD VE ORTAĞI PKK AFRİN’İ GERİ İSTİYOR

“ABD’yi ve onunla birlikte hareket edenleri belki anlayabiliriz. Çünkü Afrin’de çok büyük bir darbe yediler. Çünkü küçük Kandil’ler yok oldu, tüneller yerle bir edildi ve Hatay gündemden düştü. Baktığınız zaman Fırat’ın batısında ABD’nin kontrol ettiği hiçbir yer yok hemen hemen. ABD şimdi Münbiç-Halep üzerinden kontrol ettiği PKK terör örgütü vasıtasıyla İdlib’i kontrol etmek ve buradan elde edilecek toprak parçalarıyla da İdlib üzerinden Afrin’e baskı yapmak hedefinde. Kaybetmiş olduğu Afrin’i sıkıştırmak ve PKK’nın buraya yeniden hakim olmasını sağlamak ABD’nin temel amacı.”

PKK’YA SARILMIŞLAR

“Rejim, Rusya ve İran, buradaki tarıma elverişli verimli toprakları kontrol etmek, Hama-Humus-Halep yolunu açmak ve PKK terör örgütüyle birlikte Afrin bölgesine baskı yaparak Afrin’i yeniden kontrol etmek istiyor. Amerika da PKK’dan tutmuş, Esed de PKK’dan tutmuş. Hedefleri ayrı, amaçları ayrı ama Esed de ABD de bir terör örgütüne sarılmışlar. İkisi de terör örgütünün amaçları doğrultusunda hareket ediyor. İran’a baktığınızda ise Amerika ile şuanda düşman kardeşler ama İran da yine ABD’nin ortağı PKK’nın yanında yer alıp onunla birlikte hareket edebiliyor. Fırat Nehrin doğusuna baktığımızda, ABD, İsrail, PKK, DAEŞ, Fransa, Esad ve İran. Beş tane unsurun birbirleriyle dokunmadan yaşadıkları bir bölge. Ve söz konusu Türkiye olunca herkes Fırat’ın batısına yönelmiş, İdlib’de ve Afrin-El Bab bölgesinde kargaşalık yaratma çabasında, bu bölgeyi güvenli ve huzurlu hale getiren Türkiye’yi huzursuz etmek için çaba içerisindeler.”

#İhsan Başbozkurt
#Türkiye
#Afrin
6 yıl önce