Suriye’nin Han Şeyhun beldesinde Esed rejiminin sivilleri katletmekte kullandığı kimyasal bombanın ‘sarin gazı’ olduğunu dünyaya ilk duyuran Sağlık Bakanı Recep Akdağ, rejimin baş destekçisi Rusya’nın gösterdiği nezaketsiz tavra cevap verdi. Erzurum’da gazetecilerin sorularını cevaplayan Akdağ, İdlib kentine bağlı beldedeki kimyasal saldırıya ilişkin Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova’nın, “Tespitleri Türkiye değil, OPCW yapmalı. Bence Türkiye Sağlık Bakanlığı, turizm sezonu öncesinde deniz sularının analizi, turizm bölgelerindekiler de dahil olmak üzere gıda ürünlerinin kalite-kontrolü ile uğraşmalı” şeklindeki sözleri hatırlatılınca şunları kaydetti:
“Bu ifadeyi basından duydum. İnşallah böyle bir gaflette bulunmamıştır. Biz Türkiye olarak kucak açtığımız Suriyeli kardeşlerimizin hele hele böyle zalimce, vahşice saldırıdan sonra kucak açtığımız kardeşlerimizin tedavilerini yaptık. Tedavilerini yaparken içlerinden hayatlarını kaybedenler oldu. Bu işleri hiç bilmeyenler bile şunu bilirler; bir sağlık kuruluşu hastalarını ya da vefat edenleri aldığı zaman bunu adli tabiplikle birlikte değerlendirir, meselenin adını koyar, koymak zorunda, vazifesidir. Dolayısıyla biz bu vazifeyi yerine getirdik. Bu vazifeyi hızlı şekilde yerine getirmemiz gerekiyordu. Ayrıca hem Dünya Sağlık Örgütü’nden hem de OPCW’den (Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütü) gözlemcileri de çağırdık. Bunu dünyanın bir an önce bilmesi, öğrenmesi ve tedbir alması gerekiyor. Elimizden gelen en hızlı biçimde yaptığımız için de çok mutluyuz.”
Dünya Sağlık Örgütü heyeti (DSÖ), Esed’in İdlib’deki kimyasal vahşetini belgelemek üzere Hatay’a geldi. İl Sağlık Müdürü Ümit Mutlu Tiryaki, DSÖ Gaziantep Temsilcisi Anette Heinzelmann’ın da aralarında bulunduğu heyetin Hatay’a Suriye’deki kimyasal saldırıyla ilgili ziyaret gerçekleştirdiğini söyledi. Yaşanan olayla ilgili Hatay’da yapılan çalışmalara ilişkin bilgi verdiklerini aktaran Tiryaki, “Bunu çok önemsiyorlar. Bu yaptığımız işlerin dünyada diğer ülkelere de örnek olması açısından paylaşılması gerektiğini ilettiler. Biz de olaya ilk tanık olduğumuz andan itibaren nasıl iş ve işleyiş yaptığımızı, hastaları nasıl aldığımızı, ne gibi tedbirler aldığımızı daha sonra tedavilerin noktasında neler yaptığımızı paylaştık. Tecrübelerimiz nedeniyle bizlere teşekkür ettiler” dedi. Uluslararası kurallara göre kimyasal silah kullanımının yasak olduğunu hatırlatan DSÖ yetkilisi Annette Heinzelmann ise, sarin gazlı saldırıda yaralananlara yapılan müdahaleler konusunda Türkiye’yi överek, “Hastaların alınışından klinik müdahale aşamasına kadar çok iyi organize edilmiş bir çalışma” diye konuştu. Heyet, kimyasal saldırıdan etkilenen ve Antakya Devlet Hastanesi’nde tedavisi süren hastaları da ziyaret etti.
