Antalya'da terör örgütü IŞİD üyesi oldukları, canlı bombalı yelekler için havale bürosu kurdukları ve bombalı saldırı hazırlığında bulundukları iddiasıyla geçen 31 Mayıs'ta yakalanıp tutuklanan 6 sanık hakkında Antalya 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın görülmesine başlandı.
Duruşmada tamamı Halep nüfusuna kayıtlı sanıklar Mohamed Naser, Hasan Tabak, Abdülbasit Abduli, Meizar Alali Alkharfan ile İbrahim Alhammoud ve Abdülhay Tabak ile avukatları hazır bulundu. Sanıklardan Mohamed Naser, iddianamede geçen 'Amca kızı Sümeyye'nin bir parola olmadığını belirterek, “Benim Sümeyye adında amcamın kızı var. Sümeyye beni arayarak 'Antalya'ya gidince Hasan Tabak'la görüş. Kendisi sana iş ve barınma konusunda yardımcı olacak' demişti. Bana Hasan'ın telefon numarasını da verdi. Ben Suriye'den Kilis'e, sonra da Antalya'ya geldim. Antalya'ya gelince Hasan'ı aradım. Birbirimizi nasıl tanıyacağımızı anlattık. Daha sonra yanıma geldi. Su almak için biraz ayrıldı. Daha sonra polisler geldi. Benim IŞİD'le ilgim yok. Ben 'Bint Emmi Sümeyye' yani amcamın kızı Sümeyye sözünü şifre olarak kullanmış değilim” diye konuştu.
Hasan Tabak, IŞİD'in kendisini ailesiyle tehdit ettiğini belirterek bu nedenle bombayı Antalya'ya getirdiğini söyledi.
Tabak, iddianamede geçen 'Sümeyye' ismiyle ilgili de şunları söyledi:“Ben Suriye'de Esad'dan kaçınca bir köye yerleşmiştik. Köyde Sümeyye isimli biriyle tanışmıştım. Kendisiyle Antalya'ya geldiğimde de facebook üzerinden görüşmeye devam ediyorduk. Sümeyye, Mohamed isimli bir akrabasının Antalya'da olduğunu söyledi. Telefonumu bu kişiye vereceğini söyledi. Daha sonra da Sümeyye'nin amcasının oğlu beni aradı. Sümeyye'nin amcasının oğlu olduğunu söyledi. Ben de kendisine 'Caminin yanında bekliyorum' dedim. Birbirimizi tanımak için üzerimizdeki kıyafetleri anlattık. Mohamed ile buluştuğumuzda polisler bizi yakaladı.”
