Sporun ve yürüyüşün daha az yapılması nedeniyle erkeklerde artık varis daha sık görülüyor. Prof. Dr. Murat Aksoy "Evden işe giderken en fazla, arabaya, otobüse veya toplu taşıma araçlarına kadar yürüyoruz. Günlük yürüyüş mesafemiz 500 metre en fazla bir kilometreyle sınırlı” diyor ve devam ediyor:
"Artık erkekler de iş hayatlarında eskisine göre daha az fiziki güç kullanıyor. Erkekler hareket edemediği için hem kilo alıyor hem de bacak kasları zayıflıyor ve böylece varis riski artıyor."
Bacaklarda toplardamarlardaki kan akışının her zaman ayaktan kalbe doğru, tek yönde olması gerekiyor. Yürürken ya da hareket ederken kas kasılmasıyla damarlar sıkıştırılıyor ve kan yukarı pompalanıyor. Prof. Dr. Aksoy, “ayakta sabit durduğumuzda veya oturduğumuzda yer çekiminin etkisiyle kan aşağı doğru gitme eğilimi gösterir” diyor. Erkekler kadınlara göre hemen her durumda doktora daha geç başvuruyor. Varisin de erkeklerin kozmetiği çoğunlukla ikinci plana atmalarından kaynaklandığını söyleyen Prof. Dr. Murat Aksoy, “varisler çok belirginleştiğinde veya ciltte renk değişiklikleri olduğu zaman erkekler doktora başvuruyorlar. Bu yüzden kadınlar eşlerinin bacaklarını da takip etmeliler. Tedavileri için de uyarılarda bulunmalıdırlar” diyor.
Varis tedavisinde öncelikle toplardamarlarda yetersizlik varlığı araştırılıyor ve düzeyi belirleniyor. Prof. Dr. Murat Aksoy, “damarların önünde ufak kapakçıklar vardır. Kasık altından başlayarak ayağa doğru gidildiğinde bu kapakçıklar sayısal olarak” artar diyor ve devam ediyor: ”Bu kapakçıkların biri de tümü de hastalıklı olabilir. Kapakçık yetersizliği nedeni ile ulaşan kanın geri kaçışı ve nereden nereye devam ettiği araştırılıyor. Ona göre de koruyucu ve iyileştirici tedavi yapılabiliyor.”
