|

Kitap dünyasında Ramazan günleri

On bir ayın sultanı hakkında yazılanların çoğu Ramazan’ın genel biçimde anlatan hatıratlar, gelenekleri inceleyen derlemeler veya sohbetler, dini bilgilerden oluşuyor. Seyahatname, İstanbul’da Bir Ramazan, Eski İstanbul Ramazanları ve Ramazan Karşılaması sizin için seçtiğimiz kitaplardan bazıları.

Yeni Şafak ve
12:31 - 9/05/2018 Çarşamba
Güncelleme: 13:21 - 9/05/2018 Çarşamba
Yeni Şafak
On bir ayın sultanı hakkında yazılanların çoğu Ramazan’ın genel biçimde anlatan hatıratlar, gelenekleri inceleyen derlemeler veya sohbetler, dini bilgilerden oluşuyor. Seyahatname, İstanbul’da Bir Ramazan, Eski İstanbul Ramazanları ve  Ramazan Karşılaması sizin için seçtiğimiz kitaplardan bazıları.
On bir ayın sultanı hakkında yazılanların çoğu Ramazan’ın genel biçimde anlatan hatıratlar, gelenekleri inceleyen derlemeler veya sohbetler, dini bilgilerden oluşuyor. Seyahatname, İstanbul’da Bir Ramazan, Eski İstanbul Ramazanları ve Ramazan Karşılaması sizin için seçtiğimiz kitaplardan bazıları.

“Yâ Rab şu muazzam Ramazan hürmetine /Kaldır aradan vahdete hâil ne ise/Yâ Rab şu asırlarca süren tefrikadan/ Artık ezilip düşmesin ümmet ye’se” Mehmet Akif’in bu duası, Ramazan hakkında yazılmış en güzel şiirlerden. Tabi Ramazan ile ilgili farklı onlarca edebi esere, kitaba, şiire rastlamak mümkün. Çünkü bu kutsal ay, hayatımızın tümüne olduğu gibi edebiyata da bir etki bırakıyor. On bir ayın sultanı hakkında yazılanların çoğu Ramazan’ın genel biçimde anlatan hatıratlar, gelenekleri inceleyen derlemeler veya sohbetler, dini bilgilerden oluşuyor. Ramazan’a girmeden, Ramazan’ı anlatan kitaplardan bir derleme hazırladık.

Seyahatname
Evliya Çelebi

Osmanlı dönemindeki Ramazan adetlerini görebilmek için başvurulacak ilk kaynaklardan biri tabi Evliya Çelebi’nin Seyahatname’si. Evliya Çelebi’nin bizzat kendisinden öğrendiğimize göre 20’li yaşlarında Ramazan ayının Kadir gecesi Ayasofya’da Kuran-ı Kerim okurken IV. Murad’ın ilgilisi çekti. Bu sayede sarayda eğitim gördü. Eğitimin ardından yollara düştü. Uzun yıllar süren seyahatleri boyunca geniş Osmanlı topraklarının farklı şehirlerini gezdi. Bu süre zarfında pek çok kültürün içinde Ramazan’ı yaşadı. Ramazan’a ait farklı adetleri, alışkanlıkları da eserinde paylaştı. Örneğin Bursa’da Ramazan’ın gelişinin Bakacak olarak da hala bilinen (hatta Evliya Çelebi tarafından fil hortumuna benzetilen) bölgede takip edildiğini, hilal görüldüğünde ise ateş yakılır ve şehir halkına haber vermek için top atışları yapıldığını ondan öğreniyoruz. Eser boyunca Ramazanla ilgili birçok ayrıntıya rastlamak mümkün oluyor.



Ramazan hasbihalleri
Cenab Şahabeddin

Cenab Şahabeddin’in bu eseri eski İstanbul’u anlamak isteyenler için oldukça anlamlı. Şahabeddin’ın kitabı 1920 ile 1922 arasında yazdığı gazete yazılarının bir kısmından oluşuyor. “Ramazan Hasbihalleri” başlıklı ilk kısım Anadolu’nun işgal altında olduğu bir dönemde yazılmış. Dolayısıyla konular hem İstanbul’un geçmişi, tarihi güzellikleriyle hem de siyasi detaylarla dolu. İkinci kısımda ise Ramazan ve getirdiği diğer öğelerle ilgili makaleleri yer alıyor. Her satır Şahabeddin’in ironisini, keyifli dilini gösteriyor. Tabi bir yandan da eski İstanbulluların Ramazan’ı nasıl karşıladıklarını, o günleri nasıl geçirdiklerini, Ramazan gecelerini, gezintilerini, eğlencelerini ve tabi bayramı görme imkanı sağlıyor.




Bir şeraret
kuşunun uçuşu gibi
Halit Fahri Ozansoy

Halit Fahri Ozansoy’un kitabı bize yazarın çocukluk dönemi İstanbul’unu ve Ramazan adetlerini anlatıyor. Otobiyografik yanları da olan bu kitap, İstanbul’un Ramazan’da nasıl bir yere dönüştüğünü, İstanbulluların neler yaptığını, bu özel ayı nasıl karşıladıklarını görebileceğimiz bir hatırat.

“Ah!.. Yüreklere nasıl tatlı bir zevk, kulaklara ne ilahî bir musiki verirdi davulun sesi, ilk ramazan akşamı. Evlerden çocuklar sevinç içinde sokaklara fırlardı . On bir ayın sultanı ramazanın geldiği, sonsuz bir beşaret, uhrevi bir huzur olduğu kadar bir eğlence ve hafifleme ayıydı da. Evlerde daha serbest toplantılar yapılabiliyor; büyükler için Şehzadebaşı’nın tiyatro, sirk, Avrupalı hokkabaz kapıları, her gece sahur vaktine kadar açılıyordu. Çocuklar için de Karagöz ve kukla oyunlarının bir müjdesi idi. Ramazan, sokaktan geçen davul gümbürtüleri ile sofuları vecde getirirken, itiraf edilmemekle beraber, büyük bir halk topluluğunun bağrından esen bir şeraret kuşunun uçuşu gibiydi de.”



Evlerde toplanırdık
Ahmet Rasim

Türk edebiyatının önemli isimlerinden Ahmet Rasim’in Ramazan Karşılaması da mutlaka anmamız gereken kitaplardan. Hem hikayeciliği hem de bestekârlığıyla tanınan Rasim’in Ramazan ayı içinde gazetelerde yayınladığı yazılarından oluşan bu kitap, bize bu özel günlerle ilgili birçok bilgi veriyor. 1913 yılında kaleme aldığı yazılar, aynı zamanda Balkan savaşlarına denk gelen bir tarih olduğu için yazıları farklı açılardan okumak mümkün. Rasim, kış aylarında geçirdiği Ramazanları şu cümlelerle aktarıyor: “Bir zamanlar kış Ramazanlarında, evlerde toplanarak teravihler kılındıktan sonra, tefsir, buhar-i şerif, kısas-ı enbiya, mesnevi şerhleri, siyer, menakıb-ı meşayıh, hikayat-ı evliya, muharebat-ı meşhure, cihannüma, tâcü’t-tevarih, naima, Raşit, Cevdet, alâ tarihleri gibi hoşa giden kitaplar, el yazısı daha nice makbul eserler okunur, tekkelerde zikirler, devranlar yapılır, bazı yerlerde Muhammediyye, Ahmediyye, Battal Gazi, Taberi, Binbir gece, Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin, Arzu ile Kanber, Hayber kalesi, kesikbaş, dev masalları ile vakit geçiştirilir, musikiden fasıllar, şarkılar geçilir imiş.”Yine Rasim, İstanbul Beyazıt’ta Ramazan’da kurulan sergilerinin bir Ramazan alışkanlığına dönüşmesini de şöyle anlatıyor: “Gündüzleri ikindiden sonra payi azimet Beyazıt sergisine teveccüh ediyor. Ne için? İşte burası meçhul. Bir şey almak için mi? Bir defası kifayet etmez mi ya? Ba husus her sene gördüğümüz mamulât ve mesnuat. Yine o kokulu baharcılar, sigaralıkçılar, teşbihçiler. Öyle ise niçin? Nicesi görenek, Ramazanı şerif gündüzlerine mahsus bir itiyat. ”



Derleme yazılar

Ramazan Kitabı bir derleme eser. Son derece önemli yazarların Ramazanla ilgili yazılarını bir araya getiren kitap, 2001 yılında Kitapevi tarafından basılmıştı. Özlem Olgun tarafından bir araya getirilen bu yazarlar arasında Refik Halit Karay, Semiha Ayverdi, A. Süheyl Ünver, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Namık Kemal, Recaizade Mahmut Ekrem, Sermet Muhtar Alus, Ercüment Ekrem Talu, Midhat Sertoğlu, Yahya Kemal Beyatlı, Abdülbaki Gölpınarlı, Ruşen Eşref Ünaydın var.

Samanyolu’nda
ziyafet
Sezai Karakoç

Ramazanla ilgili en önemli kitaplardan biri de Sezai Karakoç’un Samanyolu’nda Ziyafet’i. Eser Karakoç’un Ramazan ve oruç ile ilgili makalelerinden oluşuyor. Karakoç, orucu yılda bir defa tepeden tırnağa temizlenen ev örneğiyle anlatıyor. Yine bu yıl gibi, bahara denk gelen bir Ramazan ayı için Karakoç şunları yazmış: “Orucun dört mevsimi ve 24 saati vardır. Ramazan, bahara gelir; açlıkla eşyanın ruhuna ve ötesine, varlığının sebebine çevrilmiş olan insan, leylâk kokuları, portakal çiçeklerinin rengiyle mest, bir nevi mutlakın şiiri, bir gerçeklik lirizmi içinde yaşar. İlkbaharda renk, su sesi, kuş uçuşu ve gül kokusuyla, tabiat içine girdiği değişimde oruçlunun içini saf duygularla, zengin figürlerle donatır. Oruçlunun, topraktan kopmasına engel olur. İlkin onu iç yolculuğundan alıkoymak ister; fakat, o, bu igvaya aldanmazsa, bu sefer, onun arkasına takılır gibi bir orkestra zenginliğiyle idrakine yardımcı olur. Bahar, oruçlu için, menekşeden vişneye kadar mor rengi, bayıltıcı kokusu ve mayhoş tadıyla, toprakla gök arasında yeni bir sentez sebebidir.”




Osmanlı gözüyle

Ertuğrul Tarık Kara’nın hazırladığı Tarihte Ramazan kitabı Osmanlı coğrafyasından farklı Ramazanları anlatıyor. Eserde Orhan Okay, Prof. Dr. Mehmet İpşirli, Yrd. Doç Dr. Erdoğan Keskinkılıç, Yrd. Doç. Dr. Abdülmecit Mutaf ve Prof. Dr. Ali Fuat Bilkan gibi yazarların yazıları mevcut.



Mahyalar yakılır
Balıkhâne nazırı Ali Rıza Bey

Ali Şükrü Çoruk tarafından yayına hazırlanan Balıkhâne Nazırı Ali Rıza Bey’in İstanbul’da Ramazan Mevsimi isimli kitabı, İstanbul’da Ramazan ayıyla ilgili yapılanları görmek için farklı ve önemli bir kaynak. Kitap aslında, yazarın yazılarının Çoruk tarafından özenle bir araya getirildiği, Eski Zamanlarda İstanbul Hayatı’nın bir bölümü. Kitapevi tarafından yapılan müstakil baskısına rastlamak zor olsa da eserin 442 sayfalık orijinal halini edinmek mümkün. Yazarın anlatıları Ramazan adetleri ve mahyaların yakılmasıyla başlayıp, Kadir Gecesi’nde yapılanlarla son buluyor.

Sohbetlere
doyulmazdı
A. Süheyl Ünver

A.Süheyl Ünver’in Bir Ramazan Bin Bir İstanbul isimli eseri de, Ramazan gelenekleri konusunda kaynak olabilecek bir eser. Ünver’in İstanbul üzerine yazdığı sayısız kitabın yanı sıra bu kitap, gazete yazılarının bir araya getirilmiş hali. İsmail Kara tarafından hazırlanan bu eserden ufak bir alıntı da yapalım: “Cemaatle konak ve büyük evlerde teravih kılındıktan ve herkes birbirini tebrik ettikten sonra tepsilerle şerbetler dağıtılırdı. Bu usûl Ramazan âdetleri içine girmiştir. Bunu takiben içilen çubuklar tazelenir, kahveler gelir ve bir taraftan da teravihten sonra gece oturmaya gelen ziyaretçiler sökün etmeye başlardı. Bu suretle buraları geceleri dolup boşanır. Çünkü buralarda hoş sohbet, lâtifeci ve nükteli konuşanlar da bulunur. Bunların sohbetlerine doyum olmazdı. Misafirliğe gidenler arasında harem ve selamlık âdabına son derece riayet edildiği cihetle kadınlar da ayrıca toplanırlar ve münavebe ile birbirlerinin evlerine giderlerdi..”

Maniler anlatıyor
Âmil Çelebioğlu

Ramazanname bir mani kitabı. Amil Çelebioğlu Hoca tarafından hazırlanan bu eser, yazıldığı dönemin sosyal hayatına, eğlence anlayışına dair önemli ipuçları barındırıyor. 1800’lü yıllar ve sonrasında kullanılan Ramazan manilerini bir araya getiren kitapta, o günlerin gelenek ve göreneklerini görmek mümkün oluyor.


#Ramazan
#Kitap
#Günleri
6 yıl önce