|

Eski İstanbul Ramazanları

Eski İstanbul Ramazanlarını anlatmaya kelimeler kifayetsiz kalır. İşte Eski İstanbul'da Ramazanları merak edenler için bazı detaylar...

10:35 - 3/05/2020 Pazar
Güncelleme: 11:05 - 3/05/2020 Pazar
Diğer
Ramazan Ayı’nda İstanbul her zamankinden daha parıltılı idi.
Ramazan Ayı’nda İstanbul her zamankinden daha parıltılı idi.

En mübarek ay olan Ramazan ayı Müslümanların günlük hayatını daha uhrevi havada yaşamasını sağlayan bir ay idi. Bu ay geldiğinde maddi ve manevi olarak huzur ve dinginlik hakim olmuştur. Bu sebeple Müslümanlar Ramazan Ayı'nı “On bir ayın sultanı" şeklinde tanımlamışlardır. Sevinçle karşılanan Ramazan ayı sonuna gelinirken sevinç yerini hüzne bırakmıştır. Eskiden İstanbul'da Ramazan ayları geldiğinde Cuma namazlarından birincisini Ayasofya, ikincisini Eyüp Sultan, üçüncüsünü Fatih ve dördüncüsünü mutlaka Süleymaniye camilerinde kılmak halkımızın Ramazan'a mahsus âdetlerin bazılarıydı. Bunun gibi birçok özellik eski İstanbul Ramazanlarının farklı bir duyguyla yaşanmasını sağlıyordu. İşte Eski İstanbul'da Ramazanları merak edenler için bazı detaylar;

Eski İstanbul'da Ramazan ayı gelmeden önce insanlar Ramazan ayına zihni olarak hazırlanıyordu. Kandil geceleri de bu zihni hazırlığın tamamlanma fırsatları idi.



Ramazan ayına girerken İstanbul'da evlerden, sokaklara, camilere ve türbelere kadar her yerde düzen ve intizam göze çarpıyordu. İnsanlar çarşı ve pazara çıkıp Ramazan için ihtiyaçlarını karşılarken bir yandan da ihtiyaç sahiplerini de unutmuyordu. Ramazan ayı herkes için bir bolluk ve bereket ayı oluyordu.

Ramazan geldiğinde insanlar dini vazifelerini yerine getirmeye çok büyük önem veriyordu. Ramazan ayının gelmesi toplumsal ve kültürel hayatın her alanında etkisini gösteriyordu. İbadethanelerden, okuma, dinleme, gezmeye kadar her şey Ramazan ayının uhrevi ortamına göre işliyordu.

Eski İstanbul'da hayat gündüzleri yaşanıyordu. Geceleri ise insanlar evlerine çekiliyordu. Ramazan geldiğinde ise bu ayın maddi ve manevi hususiyetleri dolayısı ile gündelik hayatın hareketliliği gündüzden biraz daha geceye kayıyordu. Bu nedenle Ramazan ayı geldiğinde şehrin sokakları aydınlatılır, herkes küçüğünden, büyüğüne camileri teravih için doldururdu.

O zamanda birçok seyyah, İstanbul ve Ramazan gözlemlerini aktarırken bu ayda camilerin dolup taştığına dikkat çekmiştir. Camilerden, sokaklara ve evlere kadar her yerde bu uhrevi hava insanları neşeye çağırıyordu.

Kısacası eski İstanbul'da Ramazanlar anlatılmakla bitmez. Ancak günümüze geldiğimizde bile Ramazan ayı İstanbul'da yine en az eskisi kadar güzel yaşanıyor. İstanbul'un her yerinde iftar çadırları kurulurken insanlar iftarlarını yapıp topluca teravih namazlarını kılmaya gidiyor ve kurulan Ramazan pazarlarında kültür-sanat faaliyetlerine katılıyor. Toplumsal dayanışmanın ön planda olduğu bu ayda herkes paylaşmanın en güzel örneklerini göstermeye şimdi de devam ediyor.

#Eski
#İstanbul
#Ramazan
4 yıl önce