|
Merkez Bankası’nın çekirdek yoklaması

Sadece politikada değil ekonomide de polemik üretmekte üzerimize yok.

Son günlerdeki polemiklerin biri de Merkez Bankası Başkanının para politikasına referans alınacak
“odak değişken”
olarak manşet enflasyonu yerine, çekirdek enflasyonu dikkate alacağı açıklaması idi.

Çekirdek enflasyon ile manşet enflasyon ya da TÜFE arasında kapsam ve hesaplama farkı var (çekirdek enflasyon TÜFE’nin sadece yüzde 56,2’sini kapsıyor).

Çekirdek enflasyon yönlendirilebilir,
mevsimsellikten arındırılmış mal ve hizmet fiyatlarını
yansıtır.
Kapsam dışı bırakılan ürünlerin fiyatları
diğer ürünlerin fiyatlarına göre
daha fazla dalgalanma özelliği taşırlar.

Çekirdek enflasyonu izlemekteki temel amaç, Merkez Bankası’nın aldığı politika kararlarının etkileyebileceği fiyat artışlarını (politika etkinliği) görebilmektir.

Dolayısıyla da kontrol dışı fiyat hareketleri ya da mevsimsel hareketlerden etkilenen ürünlerin dışarıda bırakıldığı
özel kapsamlı TÜFE
ölçümleri karşımıza çıkıyor: A, B, C, D, E, F olarak TÜİK bunları sınıflandırıyor.
Merkez Bankası da daha çok C
endeksini çekirdek enflasyon olarak kabul ediyor.

Gıda ve alkolsüz içecekler, alkollü içecekler ve tütün mamulleri, enerji ve altın fiyatları dışarıda tutularak çekirdek enflasyon hesaplanıyor.

Merkez Bankası Başkanı çekirdek enflasyonu
politika faizi için referans ölçüt
olarak alacağını söyledi. Bilindiği gibi piyasalar bu
söyleme tepki verdi ve dolar kurunda günlük 20 kuruş artış yaşandı.

**

Merkez Bankası bilinen 2006 yılından bu yana enflasyon hedeflemesi politikası uyguluyor
. Hedef enflasyon olarak doğrudan toplum refahını ilgilendiren TÜFE alınıyor.
Hedef enflasyon olarak (hedef mi, odak mı net değil) çekirdek enflasyonun alınması toplum için bir anlam ifade etmez. Çünkü
vatandaşın hayat kalitesini doğrudan etkileyen ürünler TÜFE’de yer almaktadır.
Enflasyon hedefi yaparken vatandaşların beklentilerini bu hedefe (TÜFE) yönlendiriyorsunuz. Piyasa aktörlerinin fiyat artışlarını (ücret, kar, faiz, rant) bu hedefe göre belirlemelerini istiyorsunuz. Böylece sizin
enflasyon hedefinize güven ve o hedefin gerçekleşme şansı
artıyor.
MB’nın politika başarısını (etkinliğini) çekirdek enflasyona endekslemesi doğru.
Buna karşılık,
gerçek hayatı ilgilendiren bir ölçüyü (TÜFE) kenara itip
yerine para politikasıyla etkileyebileceğiniz ürün yelpazesini kapsayan çekirdek enflasyonu koymaya çalışırsanız
yanlış yaparsınız,
hedefiniz piyasa aktörlerinin beklentilerinden kopmuş olur ve güveni-inandırıcılığınızı kaybederseniz.

**

MB başkanının politika faizi için odak değiştirme söylemi ile finans çevrelerinin algısı arasında bir iletişim bozukluğu olduğunu düşünmekteyim.

Yani,
Başkanın söylemediği
şeyler,
söylemek istediği şeklinde başka mecralara
çekilmektedir.
Başkanın söyleminden
piyasanın çıkardığı yorum;
çekirdek enflasyon ile manşet enflasyon arasında yaklaşık 3 puanlık fark var. Merkez Bankası
odak değiştirme söylemiyle politika faizini indirmeyi düşünmektedir.
Yani, bütün polemik
faiz indirimi
için alan açılmaya çalışıldığı söyleminde yoğunlaşmaktadır.

Bilindiği gibi Merkez Bankası başkanının faizle ilgili bakış açısını yansıtan gazete yazıları, başkanın faiz indirimi eğilimli olduğu, Cumhurbaşkanı ile aynı paralelde düşündüğü, hatta atanmasında da bu düşünce tarzının etkili olduğu kabul edilmektedir.

Dolayısıyla, MB başkanı geldiğinden beri faizlerin her an indirilebileceği tedirginliği içinde olan piyasayı,
“enflasyonun üzerine faiz belirleyeceğini
(pozitif reel faiz)” söyleyerek yatıştırmıştır.
Çekirdek enflasyonun odak alınacağı söylemiyle reel faizin negatif olabileceği, yaklaşan PPK toplantısında olmasa da yıl sonuna kadar
100 baz puan civarında faiz indirimine gidilebileceği
beklentisi oluşmaya başladı.

**

Özetlersek;
MB Başkanının söylemleri piyasa güveni ve piyasa aktörlerinin alınan politik kararlara destek vermeleri noktasında
(bu doğrultuda faaliyetlerini sürdürmeleri-örneğin, piyasaların MB’nin belirlediği enflasyon hedefini gerçekçi bularak fiyatlandırma politikası izlemeleri)
hayati önem taşıyor.
Bıçak sırtı ekonomik sürecin yaşandığı bu günlerde
beklenmedik, belirsizlik üreten ve kurumsal güveni zayıflatan söylem ve eylemlerden
(hedef enflasyon olarak çekirdek enflasyonun alınması gibi)
kaçınılmalı; olabildiğinde açık, şeffaf ve öngörülebilir politikalar üretilmeli.
#Merkez Bankası
#TÜFE
#Cumhurbaşkanı
3 yıl önce
Merkez Bankası’nın çekirdek yoklaması
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset